Kahramanım Bir Vampir || h.s. ||

19.Bölüm-Tatlı Cadı

Bu kadar geciktiğim için özür dilerim. Bunun için tek söyleyebileceğim bu. Üzgünüm...

Şey, ayrıca sizin için iki haberim var....

 1- Bir sonraki bölümü yayınlamak için üç gün süre verin. Üç gün içinde (veya üçüncü aksam) bölümü yayınlayınca aynı şeyi bir sonraki bölüm içinde yapalım. :3

2- Bomba gibi yeni bir hikayeye başamayı planlıyorum. Adını tam kararlaştırmadım ama Zayn'le ilgili bir fanfiction olacak. Ihmm.. Avcı Vampir bir Zayn ^^ KBV'nin ek (ya da bonus her neyse :D) kitabı olarak düşünün. Şahsen manyak bir şey olacağını düşünüyorum! Ayrıntılı bilgiyi daha sonra vereceğim.

Şimdi... Yebeğ ( ;D! )'yi okuyun ↓ ♥

**Chloe Thompson**

Annem beni bu sabah saat yedide uyandırdı ve pijamalarımı değiştirdikten sonra yüzümü yıkayıp kahvaltıya inmemi söyledi. İş saatlerinin değiştiğini söylemişti. Artık gün içinde daha uzun süre çalışacaklardı. Annem bir hemşire. Bu sayede gün içinde daha fazla hastayı iyileştirebilecekmiş.

Bu sabah kahvaltımı erken yapmıştım. Annem Jessica'ya ilk günden çok fazla yüklenmememiz gerektiğini söylemişti. Daha saat çok erken olduğu için ve de hala uykum olduğu için çok fazla yemedim. Tabağımdakilerin yarısını bitirdikten sonra salondaki koltuğa uzandım. Gerçekten çook fazla uykum vardı.

''Benim meleğim hala uyanamamış ya.'' Babam yanıma gelip koltuğun önünde diz çöktü ve başını dizlerime dayadı. ''İstersen burda biraz daha uyuyabilirsin. Jessica geldiği zaman seni uyandırırım. Bu gün onunla biraz vakit geçirebilmen için kreşe gitmeyeceğini söyledim. Yani bu gün evdesin. Tamam mı canım?'' Elime bir öpücük kondurdu, sakalları elimi gıdıklamıştı. Başımı salladım. Niall ben bu gün gelmeyince kesin üzülecekti. Belki de bir daha hiç gelmeyeceğimi düşünüm daha da fazla üzülecekti.

''Babacım, peki yarın kreşe gidicem değil mi?''

''Evet tatlım gidicekin.'' Gülümseyerek elime bir öpücük daha bıraktı.

''Ben çıkıyorum millet! Andy, hayatım Jessica gelince Chloe ile ilgili hazırladığım listeyi ona vermeyi unutma.'' İkimize de öpücük gönderip kapının yanındaki askılıktan ceketini aldıktan sonra tekrar bize döndü. ''Az kalsın unutuyordum, Chloe'nin soya alerjisini söylemeyi de unutma. Bunu listeye yazmayı unutmuşum. Tamam?.. Güzel, ikinizi de seviyorum. Ve Chloe, Jessica'ya karşı nazik ol lütfen.'' dedikten sonra evden çıktı.

''Kibar olur benim kızım dimi?'' Yavaşça başımı aşağı yukarı salladım. Uyku beni ele geçirmişti. Göz kapaklarımı tekrar kapattım.

*****

"Chloe, bebeğim kalkma vakti. Bak Jessica geldi." Gözlerimi açmaya çalışarak koltukta doğruldum. Jessica ceketini çıkartıp askılığa astıktan sonra koltukta yanıma oturdu.

"Hey Chloe, günaydın." 

"Günaydın." İki gözümü birden açamadığım için açabildiğim tek gözümle ona bakmaya çalıştım. Saçlarını at kuyruğu yapmıştı -saç dipleri kahverengi, at kuyruğu ise sarıydı-. Üzerinde minik bir cupcake* resmi olan kırmızı kısa kollu bir tişört vardı.

"Tişörtünü sevdim." dedim bir yandan da gözlerimi ovuştururken.

"Ah, teşekkür ederim. bu minik şirin keki kendim yaptım."

"Vay canına! Nasıl yani?" Tişörtünü daha iyi görebilmek için koltukta yanına yaklaştım.

"Aslında, biraz kumaş boyası ve gerekli malzemelerle yapması çok basit ve eğlenceliydi. Eğer istersen bir gün seninle de yapabiliriz ?"