7.Bölüm ~Patron Bozuntusu~

446 211 598
                                    

Selam canlarrr :))

Yeni bölümle yine karşınızdayımm.
Multide Güliz var. Bu arada bundan sonraki bölümü Büşra'nın ağzından yazabilirim fikirlerinizi bekliyorum..

İyi okumalar... :))

Yok ya o değildir. Sabahtan beri bir şey yemedim ya ondan duydum herhalde. Yavaş yavaş döndüğümde arkama bana bakan Barbaros, Büşra ve Buğra üçlüsünü gördüm. Büşra kalkıp yanıma geldiğinde ondan iki tane gördüm.

"Kanka senin ikizin mi var?"

"Ne ikizi Güliz iyi misin?" dediğinde Büşra'nın arkasındaki ejderhayla iyi olmadığımı anladım.

"Ejderha... Çok güzel... " dediğimde Buğra ve Barbaros da ayağa kalkmıştı. Bayılmadan önce hatırladığım tek şey ise Barbaros'un beni yakalayan güçlü kollarıydı...

*****

Gözlerimi hastane odasında açmayı hiç beklemiyordum. Oldum olası nefret ederdim. Başımda guguk kuşu gibi bekleyen 3B'ye baktım. Evet 3B. Büşra, Barbaros, Buğra üçlüsü. İyi ad. Alkışlayın beni..

"Aşkım iyi misin? " diyen Büşra'ya döndüm yavaşça. Gözlerimi 'evet' anlamında kapatıp açtım.

" Konuşsana kızım ya! " dediğinde pürüzlü sesimle" Su.. " diyebilmiştim. Barbaros hızla odadan çıkınca su almaya gittiğini anladım.

"Güliz vallahi salaksın billahi salaksın. Neden yemek yemiyorsun sen geri zekalı."

"Büşra ötme başımda. Yemek yiyebilecek bir hafta geçirmedim. Ne bekliyorsun? " dediğimde sustu. Bende koluma takılı olan serum iğnesini bir çırpıda çektim.

" Güliz dinlenmen lazım. Test yaptılar ve test sonuçlarını beklemeliyiz. Tetkikleri o zaman yapacaklar. "

" Sen alırsın ben gidiyorum. Çıkın hadi üstümü değiştireyim. " dedim kızar gibi. Onlar odadan çıkınca üstümdeki nefret ettiğim hasta elbisesini çıkardım. Ağabey böyle şey mi olur? Kıçım açıkta. Malzemeden çalmış münafıklar..

Dolaptan kıyafetlerimi çıkarıp yatağın üstüne koydum. Tam üstümü gidiyordum ki aniden kapı açılınca çığlık patlatıverdim. Hastane elbisesini önüme alıp kapattığımda gelen kişiye baktım. Bu çocuktan kurtulamayacak mıyım yahu ben...

"Kapı çalma gibi bir adetin yok mu geri zekalı!"

"Tantana yapma sarı şeytan. Ne bileyim giyindiğini. "

" Kapı bak anladın mı? Tak tak tak vuracaksın. Eğer müsaitsem ben de gir diyeceğim. Okey? "

" I don't know. Beni de kendine benzettin ya. Gitmiyorsun bir yere. "

" Pardon da senin ne haddine? "

" Benim haddime, tantana yapıp başımı şişirme. Şimdi çıkıyorum. 10 dk sonra geri gireceğim. Eğer giyinik değilsen ben giydiririm. Anladın mı? " dediğinde yapacağını bildiğim için kafamı aşağı yukarı sallamakla yetindim.

O odadan çıkınca hızlıca üstümü giyinip cama baktım. İkinci kattaydık ve atlayabilirdim. Ya da en iyisi şu çarşafları birbirine dolayıp sarkıtmak. En iyi fikrin bu olduğuna kanaat getirince odada bulduğum bütün çarşafları birbirine doladım. Pencerenin bir kenarına çarşafı sıkı baylayıp gerisini camdan sarkıttım. İçimden tüm bildiğim duaları okuyarak pencereden çıktım. Aşağıdaki insanlar deli görmüş gibi bana bakarken yavaş yavaş aşağı indim. Son adımda atlayıp rahat bir nefes verdim. Yukarı baktığımda Barbaros bana öldürecekmiş gibi bakıyordu. Bense sırıtmakla yetindim. Taksi çevirip sahile sürmesini istedim.

Sen Benim Sonsuzluğumsun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin