13.Bölüm ~Gerçekler-1~

274 141 187
                                    

Selam olsun Ey SBS okuyucuları!!!!

Yeni bir bölüm ile yine sizlerleyim. Şimdiden yazım yanlışım olursa affola.

Yıldızcığa basmayı ihmal etmeyin.

Yorumlarınız benim için çok önemli. Yorumlarınızı bekliyorum.

Multimediada Güliz var :)

Keyifli okumalar...

"Senin ne işin var burada lan pezevenk!!"

Barbaros'un sesiyle ikimizde arkamıza baktık. Öfkeden ve sinirden kızarmış yüzü ile bize bakıyordu. Bir an kendimi suçlu hissettim. Sanki sevgilisine yakalanmış biri gibi telaşlandım. Ne gereği varsa bu telaşın.

''Sana ne oluyor kardeşim? Neyi oluyorsun Güliz'in?'' diye sorduğunda sustu. Acı bir gülümseme gönderdim ona ve başımı iki yana salladım. Bakışları acı gülümsememe takıldı. Yüzü asıldı ama kendini toparlayıp Sarp'a yürümeye başladı. Yumruğunu sıktığını gördüğümde Sarp'ın önüne geçtim. Bize yaklaştığında ilk gözlerime baktı. Bakışlarını Sarp'a çevirip konuştu.

''Çekil Güliz.'' dedi uyaran ses tonuyla.

''Çekilmiyorum Barbaros. Çekip git buradan. Ne diye geldin sanki.'' dedim sinirli bir şekilde. Yumruğunu indirip bana bakmaya başladı.

''Konuşmamız gereken önemli bir şey var Güliz. Bu adamı gönder buradan çabuk. '' dediğinde kafamı onaylamaz şekilde salladım.

''Benim arkadaşım o Barbaros. Karışamazsın. Hem biz konuşulması gereken her şeyi konuştuk bence. Şimdi git buradan.'' dedim arabasını göstererek.

''Bir yere gitmiyorum. Sen benle konuşmazsan bende Buğra ve Büşra ile konuşurum. Aç kapıyı içeri gireceğim.'' dediğinde ya sabır çekerek kapıya yöneldim. Sarp'a arkamdan gelmesi için işaret verdiğimde gülümseyip arkamdan gelmeye başladı. Arkamda itilip kakılma hissettiğimde arkamı döndüm. Birbirinin önüne geçmeye çalışıyordu bu salaklar.

''Çocuk musunuz lan siz? Akıllı durun. Almam ikinizi de eve.'' diye tehdit ettiğimde sustular. Kapıyı açıp içeri girdiğimde koltukta film izleyen çifte kaydı gözlerim. Gözlerimi devirip ışığı açtığımda ikisi de sıçradı yerinden. Bu tepkileri hoşuma gitmişti. Buğra'nın elindeki peluş aslanı gördüğümde soran bakışlarla onlara baktım.

''Büşra'mın ilk hediyesi. '' deyip gülümsedi. Büşra'da gülümseyip söze girdi.

''Öküz bulamadım. Bununla yetineceğiz artık.'' dediğinde güldüm. Buğra kaşlarını çatıp sonra görüşeceğiz bakışı attı Büşra'ya. Büşra sus pus olunca gidip koltuğa oturdum.

'' Büşra ne yaptınız ben gittikten sonra.'' deyip muhabbet açmaya çalıştım.

''Buğra ile gezmeye gittik. Sonra eve geldik işte. Film izliyorduk. Bunlar ne iş?'' dedi arkasındaki iki salağı göstererek.

''Sarp'ı ben davet ettim. Öbür şahsiyet sizi görmek istedi.'' diye homurdandım. Ne vardı da geldi ki? Daha kaç saat önce beni öpmüştü. Yüzsüz yüzsüz bir de benimle oturacaktı şimdi. Karşımdaki koltuğa babasının koltuğuymuş gibi yayıldı. Bu rahatlığı beni rahatsız etmişti. Ne kadar rahat bir çocuktu bu. İnsan biraz mahcup olur , pişman olur. Ama insan dediğin. Bu bildiğin öküz!!

''Misafire çay kahve de mi yok prenses.'' diyen Sarp'a döndüm. Barbaros'a inat ona gülümsedim ve ayağa kalktım.

''Kahve yapıyorum o zaman ikimize.'' dedim son kelimeyi vurgulayarak. Gülümseyerek kafasını salladı. Ben mutfağa geçip kettla su koydum. Raflardaki 3'ü 1 aralardan iki tane çıkarıp kupalara döktüm. Ben şekersiz içtiğim için şeker koymadım. Sarp'da içmesin şekerli. Zararlı oğlum.!

Sen Benim Sonsuzluğumsun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin