Kara Kristal

Kahin

Ritüel. Damla. İkiz. Bunların Ura ile ne alakası vardı? Veya lanet ile? Bir ayin yapacaksak, Damla'ya ne gerek vardı? Ayrıca Kahin bana ne söyleyecekti? 

Derin düşüncelerimden balon sarsılınca ayrıldım. Devasa büyüklükte bir harabe karşımda duruyordu. Koskocaman bir kilise batmış olmalıydı. Kızıl saçlı prenses hızlı kuyruğunu sallayıp kilisenin içine girdi. Ordaki deniz kızlarıyla bir şey konuşup geri geldi ve Safira'ya işaret etti. Safira bana dönüp yavaş yavaş balonu çekmeye başladı.Devasa-batık-kilisenin kapısına doğru.  

"Kahin ile konuşacaksın. Kahin kaderindeki değişiklikleri ve yakın zamanda vereceğin kararlar ile ilgili bilgiser verir. Nadir kişilerin geleceğine bakar." 

"Ben neden kahin ile konuşmak zorundayım? Şu lanet olasıca lanetin-bu kalıba çok alıştım- nasıl yok edileceğini söyleseniz bende yoluma gitsem olmaz mı?

"Kraliçe'nin isteği ve bence arkadaşın senin bilmediğin bir şeyler biliyor ve sana söylememek te kararlı." Kuyruğunu bir kere daha çırptığında kapının önüne gelmiştik. Devasa kilisinenin yıkık dökük olan kapıları açıldı. Kapılar açıldığın bütün sular sanki orada bir bariyer varmış gibi yukarı kalktı. Karşımda sudan oluşan bir duvar vardı.

"İçeri girdiğinde baloncuğuna ihtiyacın olmayacak." dediğinde içeride hava olduğunu anladım. Safira arkasını dönüp kuyruğuyla baloncuğuma vurdu. Bariyerden geçerken sanki bir tsunaminin ortasından delip geçmiş gibi suda delik oluştu. Ama sonra kapandı. Oksijenli ortama girdiğimde baloncuğum patladı. Yerden yüksekte olduğum için yere kapaklandım. Burası up uzun sutünların olduğu kocaman bir salondu. Sütünlar yosun tutmuştu ve çoğunun belirgin çatlakları vardı. Yavaş adımlarla ilerlemeye başladığım koskoca salon hafif topuklu botlarımın sesiyle doldu. Her adım attığımda sütünlardan homurtu sesleri geliyordu. Bu yapı içeride olmamdan hoşlanmamıştı. Biraz yürüdükten sonra karşımda bir sürü mum ve ateşin yandığını gördüm. Orada arkası dönük oturan bir bayan vardı. Beyaz yırtık pırtık bir elbisesi etrafında uçuşşan,ne olduğuna anlam veremediğim şeyler dolanıyordu.

"Gel kızım otur karşıma. Kaderine bakayım." sesi bütün binada yankılandı. Hızlıca gidip karşısına oturdum. Gözleri kapalıydı. Açtığında masmavi iki tane yuvarlak gördüm. Göz bebeği yoktu. Sadece koyu mavi yuvarlaklar. Boş boş bakıyorlardı.

"Öğrenmek istediğin şey nedir? Kara Kristal."

"Açıkçası ne öğrenmek istediğimi bende bilmiyorum seninle konuşmamı söylediler." Şaşırmış gibi geriye doğru yaslandı.

"Buraya koruyucu lanetin için geldin ama hiçbir şey bilmiyorsun, lanet hakkında. Sana bir ayinden bahsedildi ama ne için olduğunu bilmiyorsun. Bunlardn öğrenmek istediğin nedir?" 

"Ruh ikizimin neden yaratıldığını öğrenmek istiyorum." Kahin gözlerini kapattı. Sesi kalınlaştı.

"Senin peşinden gelecekler için küçük bir şaşırtma büyüsü sadece. Sağlam ve işe yaramış gibi görünüyor." Ormandaki olayı kastetmişti.

"Peki lanet ile ne alakası var?" 

"Laneti kaldırmak istiyorsan büyüsünü bulman gerekiyor. Sonra ruh ikizini büyüde yazdığı gibi kurban edeceksin." Kurban mı? Damla ölecek mi? Daha ona olan şeylerin bana olup olmadığını bilmiyoruz bile...

"Hayır olamaz." Panik olmuştum. Ya Damla ölünce bende ölürsem? Ayrıca o büyü yü nereden ve nasıl bulacağız.

"İkizinin ölüp ölmeyeceği senin elinde. Ura, toz melezin seni alt etmesi içinde ikizin gerekli. Diğer Kara Kristal'lerde ikiz yoktu. Bunu yapan Ura'dan gerçekten nefret eden biri olmalı. İkizin ölmeden sen ölemezsin." Diğer Kara Kristaller mi? Benim ilk ve tek olmam gerekiyor. 

"Teşekkür ederim." deyip ayağa kaldım. Yanından geçerken kahinden gıcırdama gibi bir ses geldi.

"Sadece bunları öğrenmek istediğine emin misin?" olduğum yerde durdum. Gerçekten öğrenmek istediğim bir şey var mı?

"Lanet başıma dert açacak mı? Kahin elinde durun bir kaç tahtayı salladı. 

"Evet ama doğru şeyi yapmak senin kararın olacak."  Peki ya Ura? Bunu düşündüğümü anladığını sanıyorum ki cevabını verdi.

"Büyük bir savaş geliyor Kara Kristal. Kendine fazla yandaş bulsan çok iyi olur. Ura hazır sadece Su Altı Krallığından çıkmanı bekliyor. Ura Kara Kristallerin güçlerini topluyor kendi topluluğunu uyandırmak için. Bu sefer sen onu zorlayacaksın ama yanlış kararlar verirsin ve lanete yenik düşersen bütün cadılar dünyası ve diğer olağanüstü canlılar tehlikeye girecekler. Karar senin." Birden her şey bulanıklaştı ve sert bir rüzgar beni ittirdi. Kapıya doğru uçarken  dışarıda boğulabileceğim fikri geldi. Hemen baloncuk oluşturdum ve dışarı fırladım. Zamanında büyü yaptım heh. Dışarı fırladığımda herkes bana garip gözlerle bakıyordu. Açıklayacak çok şey vardı ve öncelikle Kahin'nin dediklerinin ne olduğunu anlamam ve hazmetmem gerekiyordu. Yapılacak çok iş vardı.