Biri ve Diğeri

425 19 1
                                    

Damla gitti. Ölmen an meselesi. Biliyorum,biliyorum.. Tek bilmediğim şey ne yapacağım. Bu, beni delirtiyor. Oturup ölmeyi bekleyemezsin.. Bütün bir dünyayı ardında kaosa mahkum edemezsin, herşey sana bağlı! Bilmediğimi mi sanıyorsun? Şuan her ihtimali düşünmek zorundasın. Savaş kapıya dayandı, Damla'nın ölmesiyle kapı çalındı,*tak tak* kapıyı açacakmısın yoksa kırıp geçilmesine izin mi vereceksin?

"Melodi!"

Fiona'nın bağırmasıyla irkildim. Toplantı hala devam ediyordu. Yanımda olmayı seçen Kara Cadı birliklerinden bazılarının başları vardı. Delta ve kız kardeşi, Nik, Melissa ve Safira. Birde annem ile bir arkadaşı. Mavi cadılardan kimse gelmemişti. 

"Ne yapacağız?" Bunu soran Delta'ydı. Yeşil gözleri büyümüş oturduğu yere yayılmıştı.

"Bence birkaç tane casus göndermeliyiz. En azından ordu hakkında ve hazırlıkları hakkında bilgi ediniriz." Bunu söyleyen Kuzey ormanında yaşayan Kara Cadı'ların başıydı. Şişman ve kısa boylu bir kadındı. Yüzünde kalıp kalıp fondöten,kıpkırmızı bir ruj, kısa ve küt saçları vardı.

"Ordunun gücünü gördük hanımefendi. En büyük şaşırtma üssümüzü yaklşık bir buçuk saat içinde yerlebir etti. Ki o ordunun sadece küçük bir kısmı olduğuna inanıyorum." Fiona küstahlık ediyordu. Her nekadar doğru söylemiş olsa bile bir cadıyla asla alaycı ve küstah konuşma.

"Tamam işte karateci kız bizde öğrenelim. Ona göre hazırlanalım." İşte ortam kızışıyordu. Ama onların ne dediğini umursamıyordum. Endişeleniyordum. Neler olacağı hakkında.

"Efendim, yeterince açık olmadım galiba. Koskocaman bir üssü yok ettiler. Birçok adam kaybettim ve siz burda hala oraya birilerini gönderelim diyorsunuz!" Bunlar konuşuyordu ama Ura'nın nerde olduğu hakkında kimsenin bir fikri yoktu. En sonun olaya el attım yoksa burası patlardı.

"Ura'nın nerede olduğunu bilen var mı? Kimse hiç biryere gitmeyecek çünkü çaresiziz görmüyormusunuz. Savaşmak zorundayız geri çekilmeyeceğiz ama her günü buna hazırmışız gibi geçiremeyiz. Ne olacağını bilmiyoruz ,nerede ve nezaman olacağını da." 

Herkes kafasını eğip bir düşündü. Kimse hiçbirşeye hazır değildi. Sen hazır mısın? Onlara liderlik edecek olan sensin. Sen daha ne yapman gerektiğini bilmiyorsun Kara Kristal! Kimse bilemez.

"Bu savaşı kazanabileceğimi bile bilmiyorum. Tek korumam vardı oda yok oldu. Kimsenin hayatı için söz veremem ama şuan vereceğimiz kararlar dönüm notamız olacak. Sayımız kaç?"

Birlik başları ayağa kalktı. Delta'da dahil.

"Bütün cadılarım."

"Bütün cadılarım."

"Bütün cadılarım"

"Bütün cadılarım"

"Fransa'dan 100 cadı."

"Bütün cadılarım."

"İhtiyacın olacak kadar adam." Delta göz kırptı.

"Yüce Kristalin hazırladığı büyük ordu." Annem bana şefkatle bakıyordu. Kristallerin ilk defa savaş için hazırlandıklarını görüyordum. Kendimi önemli hissettirdi. Nik ayağa kalktı.

"Koruyucular." Koruyucular mı? Yaşayan var mı?

"Koruyuculardan yaşayan var mı?" Bunu soran ben değildim Delta'ydı. Çok şaşırmış ve mutlu olmuştu.

"Tabii ki. yaşlanmış olabilirler ama hançerlerinin enerjisi asla solmaz." Yaşlanmış mı?

"Nik yaşlılar ise pek fayda sağlayacaklarını sanmıyorum..."

Kara KristalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin