Savaş Benim İçin Bitti Mi?

357 18 0
                                    

Lütfen yorum yapın finale yakınız. yorum yaparsanız ona göre net bir son yazmayı düşünüyorum. Kafamda çok entrika var. 

(**) dan sonra dinlemeye başlayın ;)

"Ne yaptın sen ?" Melissa'nın kızgın sesi bütün ormanda yankılandı. 

"Nik düşecekti. İkisini birden tutabilirim sanmıştım..."

"Melodi, ölmen an meselesi. Alt üstü bir tane kişiyi koruman gerekirdi. Senin yüzünden hepimiz mahvolduk." Haklıydı. Sadece Damla'yı korumam gerekiyordu. Şimdi her an ölebilirim.

"Melissa yeter! O sadece beni korumak için yaptı. Onu suçlama. Sizi bırakıp oraya tırmanmaya çalışmasaydım Damla kaçırılmayacaktı." Nik yürürken hızlıca arkasını döndü. Üstümdeki yükü hafifletmeye çalıştıysada daha fazla yüklemişti.

"Seni kaybetmek sadece kalbini acıtırdı ve bütün dünyayı tehlıkeye atmazdı Nik!" Yine haklıydı.

"Damla'yı bulacağız tamam mı?" Nik Delta'ya döndü. "Nereye gideceğiz? Daha doğrusu bu ormandan en hızlı nasıl çıkarız?"

"Benim asıl Delta üssüme gidebiliriz." Delta'nın kardeşi onu durdurdu.

"Hayır kesinlikle olmaz! Orayıda riske atamam. Yeterince adam kaybettim!"

"Fiona tek çaremiz Delta 1. Şaşırtma üssere gidersek teker teker hepsi yok olur. Ayrıca orada güvende oluruz." Fiona güzel isim..

"Bak sen ve adamların bu işe girebilirsiniz ama ben Ura ile savaşmayacağım tamam mı?"  Delta çok sinirlendi. Kıpkırmızı oldu ve kardeşinin üzerine yürümeye başladı.

"Ben senin efendinim. Ben dengeyi korumaya yemin ettim sende. Bunu korumak için en kötü durumu bile göze aldık ve sen şuan hem benim emirlerime uymuyorsun hemde ettiğin yemine!" Fiona kafasını eğdi.

"Birazcık yanlız konuşabilir miyiz? Abi." Onlar birkaç adım ileride bir şeyler konuşmaya başladılar. Melissa tıslayarak gülmeye başladı.

"Hem Damla'yı kaybettik hemde gidece yerimiz yok. Yanımızda olanlar nerede bilmiyoruz bi-" Sinirlendim ve en sonun patladım.

"Yeter artık! Hatamı kabul ediyorum ama şim- Delta bizi şu lanet olasıca ormandan çıkarır mısın?"  

Delta bana sessiz olmam için işaret yaptı. Bir şeyler görmüştü. Nik hançerini çıkarttı ve öne geçti. Melissa söylenmeye devam ediyordu.Delta, kız kardeşine işaretler yaptı. Kız kafasını sallayıp çaprazımdaki ağaca koştu ve yaslandı. Sonra yanındaki ağaca geçti. Bu sırada Delta'da onun karşı paralelindeki ağaca çıkmıştı. 

"Eğilin!" diye bize fısıldadı.

Biz Melissayla hemen çimlere yattık. Ura bukadar çabuk mu Damla'yı öldürüp geri gelmişti. Hayır bu başka biriydi. Hafifçe kafamı kaldırıp baktığımda Delta'nın kardeşi birinin üstüne atladı. Atladığı kişinin kapşonlu pelerini vardı. Pelerin açılınca sapsarı uzun saçlar gördüm. Ura'nın saçlarına benziyordu. 

"Safira? Sen burada ne yapıyorsun? Ne zamandan beri deniz kızları dışarı çıkıyor?"

Safira mı? Ayağa kalkıp koştum. Delta Safira'ya şaşkın gözlerle bakıyordu.

"Uzun zaman oldu? Seni o zamandan beri görmemiştim.. O şeyden.." dedi Safira. Delta şaşkın ve şüpheci bir şekilde Saifraya bakıyordu. Bu adam hep böylemi.. Ciddi, şüpheci.. 

"Evet. Ne işin var burada?" Dedi Delta ama Safira'nın cevap vermesine izin vermeden ona sarıldım. Safira'nın sorduğu ilk şey "Damla nerede?" oldu. Benden fazla Damla'yı önemsediklerini düşünmeye başladım. 

"Ura kaçırdı. Siz tanışıyor muydunuz?-bundan banane- Herneyse ne işin var burada? Kraliçe nasıl izin verdi çıkmana?" Safira kafasını eğdi. Üstünde eski bir pelerin vardı. Kuyruğundan dolayı altında birşey yokru sanırsam bu yüzdende pelerini sıkı sıkı tutuyordu. Kafasını kaldırdığında gözleri dolmuştu. Deniz kızları narindir ama Safira'nın ağlamasında o narinlik yoktu. Acı acı ağlamaya ve anlatmaya başladı.

"Ura Deniz Altı Krallığı'na saldırdı. Nasıl yaptı bilmiyorum. Çoğu kişi öldü. Kraliçe ağır yaralı. Ablam öldü. Diğerleri Kraliçe ile kaçtı ben ne yapacağımı bilemedim buraya geldim. Melodi yardım et ne olur?"

Bu olamaz. Bu kabus falan heralde. Hem bize hemde deniz kızlarına nasıl saldırmış olabilir? Ne yapacağım ben?! Güvendiğim birliklerimi yıkıyor,sırada diğer Kara Cadı kabileleri mi var? Benimle olmayı seçen birlikler, cadılar,yoldaşlar... Safira ağlamaya başladı. Melissa sinirli sinirli bana bakıyordu. Nik,kötü olduğumu gördü. Yanıma geliyordu,birşeyler söylüyordu ama ben duymuyordum. Herşey bulanıktı. Bu benimle ilgili değildi. Damla! Damla'ya birşey oluyordu. Böyle olmam normal değildi. 

**Nik hakkında ne düşünüyorsun? Sencede hoş çocuk değil mi?

Evet. Ama ben Deniz'i sevdiğimi düşünüyorum.-Kahkahalar- Biraz seninle ilgileniyor gibi.

Yok canım. Kesinlikle değildir. Yanlış anlamışsındır. Nik sanamı bakıyor?-Kafamı çevirdiğimde mavi gözleri bana bakıyordu-

Hayır Damla o sadece bu tarafa bakıyor bana değil.-birbirlerine gülümserler-**  

Yere ağır çekimde düştüm. Anılarım birbirine karıştı. Nik bana doğru koşuyor bir şeyler bağırıyordu, bense hiçbirşey duymuyordum. Sonra Damla'yı gördüm. Beni düşünüyordu. Yerde yatıyordu. Kanlar içinde.Nefes almakta güçlük çekiyor yutkunamıyordu. Yeşil gözlerinin sonsuz parlaklığı yitmişti. Sanki herşey gitmiş sadece ikimiz biribirimize dönmüş yatıyor gibiydik. Bana baktı. Gözlerimin içine Gülümsedi. 

"Ah canım arkadaşım.Bu hallere düşeceğimizi düşünür müydün hiç?" Damla bir yandan ağlıyor bir yandan bana konuşuyordu. Onu görebildiğimi farkındaydı. 

"Damla sakın gitme, sakın beni bırakıyım deme. Sakın gözlerini kapatma..." İkimizde ağlıyorduk. Gülümsedi. 

"Seni özleyeceğim." HAYIIRRRR!!! HAYIIRRRR!!! LÜTFEN! TANRIM LÜTFEN!!! 

"DAMLA HAYIR SAKIN! DAYAN !! B-BENİM İÇİN,D-DENİZ İÇİN DAYAN! HE-H-EPİMİZ İÇİN AİLEMİZ İÇİN D-DA-..." İşte gitmişti. Tek yaşam umudum gitmişti. Damla ölmüştü. Gözümden akan yaşlar çimlere damlıyordu. Beni sırtüstü çevirmişlerdi ve başımda iyi olup olmadığımı soruyorlardı. Ama benim için savaş bitmişti. Bu kadar çabuk olacağını düşünmezdim. Damla'yı kanlar içinde görmek, bana son kez birşeyler fısıldamasını,seni özleyeceğim demesinni bukadar çabuk olacağını düşünmezdim. Herşey daha çok bulanıklaştı. Nik'in mavi parlak gözleri parlamıyordu.

Güneş solmuştu. Melissa kızgın değildi. Safira ağlamıyordu. Delta ciddi değildi. Herşey bulanıktı ve yavaştı. Gri ve beyaz karışıktı. Ben sadece çimlerde yatmış gözümü kırpmadan boş boş gökyüzüne bakıyordum onlara göre. Göz yaşlarıyla. Böyle olmamalıydı. Damla bu kadar çabuk gitmemeliydi ve hepsi benim suçum. Ne yapacaktım? Ura için daha çok hırs yapıp onu öldürecek miydim yoksa son günlerimmiş gibi Nik ile sevişip ikimizide lanetten öldürecek miydim? Gelmiş geçmiş en güçlü ve en beceriksiz Kara Kristal mi olacaktım? Ne yapacağım?... 

Kara KristalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin