İlk mesajı açtığımda "Özledim.." yazıyordu.
İkincisinde ise "Gül yüzünü bir göresim var ki sorma.. Camamı çıksan ki.." yazıyordu. Telefonu yatağa fırlatıp başıma yazmamı alarak cama koştum. Perdeyi biraz aralayıp baktığımda kalbimin ağzımdan çıkacağını zannettim. Birbirini seven iki kalbin gözlerle buluşmasıydı. Çok özlemiştim. Özlemiştik...Bütün cesaretimi toplamıştım. Telefonumu elime alıp mesaj atmıştım. Tatil boyunca da bunu düşünmüştüm zaten.
" Yarım saat sonra okulun arkasındaki parkta görüşelim. Söylemem gereken şeyler var."
Emre mesajı okuyunca heyecanlanmıştı.
"Tamam. Seni bekliyor olacağım." yazmıştı.
Züleyha istemsiz bir şekilde dans edip şarkı söyleyerek hazırlanmaya başlamıştı. Dilinde " Ben dünya'nın en büyük aşığı olabilirim.."
Ve sonunda Züleyha su gibi güzelliğiyle evden çıktı. Emre'nin ise içi içini yiyordu.
Emre yarım saatlik arada eve gitmiş üzerini değiştirmiş aynanın karşısında saçlarını yapıp parfümünü sıkarken "Yine seni sevmekten başka hiçbişey yapmadım bugün.." diye söylenerek evden çıktı.
Bal renkli gözleri güneşinde vurmasıyla ışıl ışıl olmuştu.
Parkta bir bankta oturup Züleyhayı beklemeye başladı.
İçindeki sonsuz özlemle...Karşıdan yeşil pardesüsü yere sürtünerek gelen Züleyha adeta bir su kadar berrak ve saf güzellikteydi.
Emre kafasını kaldırmasıyla iki aşığın gözleri birbiri ile buluşmuştu.
" Emre yerinden kalktı. Züleyha ile koşarak birbirlerine sarıldılar. Birbirlerine daha sıkı sarılabilseler belki kemikleri kırılacaktı. Öyle bir özlemdi bu.. Öyle bir sevda..."
İkiside göz göze geldiklerinde gözlerinin önünde canlanan sahne tamda buydu.. Ama biliyorlardı ki onlara Haram olan bir sevda yakışmazdı. Zaten asıl olması gereken dokunmadan da sevebilmek değil miydi?
Züleyha bir uçta Emre bir uçta oturdular. Bi anda Züleyhanın yanakları alev almış kıpkırmızı olmuştu.
"Emre. Bunları söylemek benim için çok zor ve çok da utanıyorum. Ben kafamı eğip sana bakmadan konuşacağım. Sende konuşmam bitene kadar lütfen sözümü kesme. Çünkü bu cesareti toplamak tam 3 ayımı aldı.
Emre'nin yüzünde tatlı bir gülümseme oluştu. Gözleri parlıyordu. Çünkü anlamıştı.
"Tamam. Benim tatlı belam. Kesmeyeceğim" diyerek tebessüm ediyordu.
Züleyha başlamıştı : " Emre. Kendimden ve senden kaçmaktan çok yoruldum. Çok düşündüm sevgili olmak haram evet ama en azından ikimizde birbirimizi sevdiğimizi biliyoruz. Sevgili falan olamayız ama eğer ileride birisi ile evleniceksem o kişinin sen olmasını istiyorum. " Utanmıştı Züleyha.. Yerinden kalktığı gibi hızla koşmaya başladı. Kendi kendine söyleniyordu. "Ne yaptın kızım sen ? Ne dedim ben şimdi? Aferim sana züleyha aferim " derken bir anda Emre bileğinden kavramıştı onu. Tekrar göz göze gelmişlerdi. İkiside nefes almıyordu sanki. Emre parıldayan gözleri ile Züleyha'nın gözlerinin ta içine bakarak
" İşte bu yüzden seni seviyorum ben be! Söz ver Evleniceksin benimle.."
Züleyha donup kalmıştı. Tek kelime çıkmıştı ağzından..
"SÖZ.."
Akşam eve döndüklerinde ikisindede saçma bir mutluluk hali vardı.
Burak makarnayı sofraya koyarken Emre'nin kendi kendine sırıtmasına anlam veremiyordu.
" Hayırdır bro sende bir haller var? Yoksa Züleyha yengeyle işleri yürüttünüz mü ?" diyerek gülmeye başladı.
Emre elindeki yastığı Burağa fırlatırken "Oğlum yavaş söyle içim bir tuhaf oluyor."
Burak "Aslında bende sana birşey söyleyeceğim ama fırsat bulamadım. Hep beraber birşeyler mi yapsak? Yenge, Sen , diğer kızlar falan." diyerek göz kırptı. " Hem bakarsın belki bana da birşeyler çıkar. Ha birde mümkünse o hem gıcık hemde sakar olan kız gelmesin. Bütün dediğimi yanlış anlamış zaten. "
Emre gülmeye başladı. "Yalnız O gıcık kızın bir adı var. "
Burak: "Aman banane neyse ne yaa çok uğraştırıyor beni. "
Sohbet ederek yemek yendikten sonra herkes uyumaya odasına çekildi.
Züleyhada watsapp kız grubundan olanları kızlara anlatmıştı. Kızlar çok sevinmişti. Züleyha bir yandan da Emreyle konuşuyordu. Emre Burağın şengül için söylediklerini Züleyhaya anlatmıştı. Züleyha bunu gruba yazmıştı.
Kübra: "Ne çapkın çocukmuş be düşüncelere bak."
Çorumlu: "O ne özgüvenmiş öyle."
Şengül: "Haspama bak ! Gıcıkmış. Kendi neyse sanki.. Aman çok meraklı değilim o yaratığı görmeye.."
diye konuşup uyumaya karar vermişlerdi.
Sabah olmuştu. Emre ile Burak kayıt işlemleri için okula gidiyorlardı.
Yolda konuşurlarken
Burak: "Ee ne zaman ayarlıyoruz şu takılma işini?"
Emre kahkaha ile gülerek
" Bilmem. Şengülede sormak lazım."Burak: "Şengül kimdi be? "
Emre: "Hani şu senin en sevdiğin , sakar olan varya" diyerek sırıtmıştı.
Burak: "Yav oğlum bi git ona mı kaldım"
Emre: "Aaa öyle deme büyük aşklar büyük nefretle başlar."
Burak: "Aman aman kalsın ben istemiyorum büyük aşk falan. " dedi.
Okula gelmişlerdi. Burağın nakil işlerinden sonra okuldan çıktılar. Artık Burakta onlarla aynı sınıftaydı.
Emre ile Burak konuşmuşlardı. Burağın annesinden kalan arsayı satıp araba almayı planlıyorlardı.
Okul çıkışında Emre arsayı satmaya Burakta araba fiyatlarını araştırmak için araba pazarına gitmek için ayrıldılar.
Burak 20 dakika otobüsü beklemiş ve nihayet otobüs gelmişti. Çok kalabalık olan otobüste önündeki kıza " Şu parayı uzatır mısınız ? " dedi. Kız parayı almak için döndüğünde ikisinin de yüzleri kireç gibi olmuştu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haram Sevda.. (Düzenleniyor)
SpiritualSen benim en güzel duâm,Allah'ın verdiği en güzel nimet ve şükrümdün.Haramsız sevmek,sevebilmek.. Sevdiğini Allah'a anlatmak.. Hangi aşkta vardı bu?