Telefondaki görüntüyü görünce başta anlamamıştı çünkü birşeyler yazıyordu.
BURCU'DAN..
Tam fotoğrafı gönderirken arkadan gelen elin telefonumu çekmesiyle hemen arkama döndüm.
Emreydi..
"Ordan bakınca aptal birine mi benziyorum. Ne yapmaya çalışıyorsun? Bu saçma fotoğrafları atarak aramı bozmaya falan mı? Bak burcu fazla uğraşıyorsun ama eline hiçbir şey geçmeyecek. Çünkü biz birbirimize güveniyoruz. Birbirimizi seviyoruz. Artık lütfen uzak dur benden yoluna bak. Kendine göre birini bul. Bizi rahatsız etme"
Burcu bu laflardan sonra gözyaşlarını tutamamış yanaklarından süzülürken
"Peki. Sen onu seviyorsun.. Onunla mutlu olacaksan bırakıyorum. Pes ediyorum. Yeter ki mutlu ol."
"Şimdi telefonundan bu fotoğrafları siliyorum ve atacağın fotoğraf yerine başka birşey yapıyorum. İtiraz etme. "
Emre kalpler dolu fotoğrafın üstüne "Emre seni çok seviyor." yazmıştı. Sanki burcu göndermiş gibi züleyhaya atmıştı.
Arkadan gelen Züleyha şaşırmıştı. Kızlar sesli sesli okuyor gülüyorlardı.
"Vay be kızın günahını aldık haa. Bu neydi şimdi."
Çorumlu: "Bence bir iş var. Daha bugün Emreyi en çok ben seviyorum diyordu. Ne oldu da şimdi bu mesajı attı."
Şengül: "Zamanla belli olur hanımefendi pek tuhaf. Dengesiz yani"
"Kızlar tamam. Bırakın ne yapıyorsa yapsın biz işimize bakalım. Bide onunla mı uğraşacağız. Çay için çay. Ne çok konuştunuz"dedi.
Kızlar hem çaylarını içtiler hem konuştular çok geçmeden de kalkıp evlere dağıldılar.
Züleyha akşam yatağında uzanıp Burcu'nun attığı mesajı düşünürken
'Züleyham. Güzel yüzlüm. En bi sevdiğim.. Rabbim bizi hiç ayırmasın. Beni sensiz bırakmasın. Herşeyim..Gün geçtikçe daha çok bağlanıyorum sana. Her gece hayalini kuruyorum. Eşim olduğun yani Benim HATUNUM olduğun aklıma geldikçe daha bir seviyorum daha bir tutunuyorum sana. Şimdi hiçbir şey düşünme ve o güzel gözlerini kapat. Çok yoruldun beni düşünmekten biliyorum :) İyi geceler Hatun." yazıyordu.
Züleyha yüzündeki gülümsemeyle içinden "Nerden düşünüyormuşum ben seni be hiç aklımda yoksun. Züleyha ne çok yalancısın akşama kadar onu düşünüyorsun. Tamam tamam en iyisi yatmak. Hadi uyu bence."
Emre Burcuyu daha önceden tanıdığını söyleyecekti. En ufak bir yalan olsun istemiyordu.
Sabah olmuş Burak sinirli uyanmıştı.
"Ne rüyaymış arkadaş. Bu kızın sınıfımda olduğu yetmiyormuş gibi birde rüyalarıma giriyor. Hemde.."
"Hemde ne Burak. Ne gördün Şengülle napıyordunuz doğruyu söyle" diyerek gülmeye başladı Emre.
"Yok yok yok. Aman Allah korusun. Birşey yapmıyorduk ama şey.. Biz sevgiliydik bu omzuma falan yatıyordu. Çok gerçekçiydi ya."
"Ben bilmem kesin etkisinde kaldın. 1 haftaya anca çıkarsın. Sakın Şengülü görünce atlamada "Sevgilim" diye diyerek gülüyordu Emre.
Burak sinirlenmiş "Sen devam et dalga geçmeye "dedi
Okula geldiklerinde Şengül kızların yanına doğru gitmişti.
"Kızlar çok değişik bir rüya gördüm ben. Güzeldi ama içinde yaratıkların olması kötüydü" demiş.
Züleyha daha cevap veremeden Emre'nin sesiyle şaşırmıştı.
"Burağımı gördün yoksa? Doğruyu söyle sen napıyordun peki?" deyince Şengül şaşırmış
"Sen napıyordun peki derken? "
"Burakta rüya görmüş hemde seni." diyerek gülüyordu.
"Yok birşey yapmıyorduk ya. Öyle uzaktaydı zaten. Neyse boşver ya unuttum bile zaten" demiş. Halbuki Burağın gördüğü rüyanın aynısını görmüş ve çok etkilenmişti. Ne yapacaktı sınıfa girince yüzüne nasıl bakacaktı onun.
Ders saati gelmişti. Burak gözlerini yerden kaldırmıyor Şengül ise Burağın onu rüyasında görmüş olmasının şaşkınlığını yaşıyor ve düşünüyordu. Zil çalmış tenefüs vaktiydi. İkiside öyle dalmışlardı ki sınıf boşalmış sadece ikisi kalmıştı. Şengül farketmediği için kendi kendine konuşuyor ama sesinin fazla çıktığını farketmiyordu.
"O nasıl bir rüya öyle ya Allahım bu rüyanın etkisinde kalmakta ne böyle hiç benlik değil. Özellikle yaratıklar hiç değil" demesiyle
"Ne! Ha bide yaratığız hala. Şu diline girmiş çıkmıyor. Ne yaratığı ya onu diyecek ne yaptımda sanki sana bide rüyama giriyorsun saçma bir şekilde."
"Nasıl girdim anlatsana"
"Kolaysa sen anlat"
"Ne yani anlatamayacak kadar mı sanki?" demişti Şengül.
İkisinide sessizlik kaplamıştı. Tam diyecekken ikiside göz göze gelmişlerdi.
Emre Züleyha ile konuşurken sınıfa girmiş onları öyle görünce
"Ooo Burak efendi yoksa rüyanızın yorumunu mu yapıyorsunuz karşılıklı?" demişti. Züleyha tebessümle bakarken Şengül
"Ne yorumu saçma sapan rüyalar işte ben unuttum bile" dedi.
Sınıfta hoca ders işlerken sürekli göz göze geliyorlardı. Şengül anlam veremiyordu. Bir rüya ile bu hale gelmişti. Çıkış olmuş herkes evlerine dağılıyordu.
Burak rüyasında gördüğü parkın yolunda yürüyordu. Tam ikisinin oturduğu banka geldiğinde karşısında Şengülü gördü. O bankta oturuyordu. Şaşırmıştı.
Şengül kafasını kaldırdığında Burağı görünce şok olmuştu.
"Ne işin var senin burda? Beni mi takip ediyorsun sen?"
"Hee. İşim gücüm yok dedim Şengül napıyor bi onu takip edeyim. Ne takip edicem kızım seni. Seni takip etmeye kalkan evinin yolunu şaşırır be!"
"Benimle bir düzgün konuşsan şaşarım. Yaratıksın işte dengesiz odunun tekisin sen"
"Bu bankta niye oturuyorsun tek başına ?"
"Hiç. Öyle yalnız kalmak istedim. Öyle.."
"Ben aslında şey diycektim.."
"Ney?"
"Rüyamda gördüm ya ben seni"
"Evet. Olmuş öyle bir hata."
"Çok korkunçtu biliyor musun. İçinde sen vardın. Hayalimde ki Aşkın yerini almıştın. Allahım ne korkunç bir rüyaydı. "diyerek gülüyordu.
"Çok mu komik yani. Ben yaratık gördüm. Hemde pisti böyle nasıl desem ..."
"Tamam. Dalga geçmeyi bırakta işim gücüm var benim. Hadi eyvAllah."
"Gerizekalı bu çocuk ya nasıl bir mal Allahım kafayı yiyeceğim. Bu nasıl bir imtihan bana geldi böyle"
Şengül akşama kadar o bankta oturmuştu. Aklında hep gördüğü rüya vardı.
Burak ise uzaktan Şengülü izliyor ve o rüyadan sonra aslında öncedeb Şengülden etkilenmiş ama bu rüya sayesinde ortaya çıkmıştı.Kendine bunu itiraf edemesede yavaş yavaş ortaya çıkan duygularının farkındaydı.
Arkadan bir omuz Burağın omzuna dokunmuştu. Ve dediği kelime Burağın beklemediği bir cümleydi.
"Şengülü ben seviyorum.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haram Sevda.. (Düzenleniyor)
SpiritualSen benim en güzel duâm,Allah'ın verdiği en güzel nimet ve şükrümdün.Haramsız sevmek,sevebilmek.. Sevdiğini Allah'a anlatmak.. Hangi aşkta vardı bu?