Haram Sevda.. (Düzenleniyor)

ACI AMA GERÇEK.

Sahi Şengülde seviyor muydu? Yoksa unutmuş önüne mi bakacaktı?

ŞENGÜL'DEN...

Hastanede Burağı görünce heyecanlanmıştım. Çünkü uzun zaman olmuştu çok göremiyordum onu. Her gördüğümde de çok heyecanlanıyordum. Burağın ağlamasını görünce dayanamamıştım.Bıraksalar ona teselli olmak için elimden
ne gelirse yapmaya razıydım.

Bu yüzden Züleyha ile aramdaki en belirgin ince çizgi buydu. O Emreyi unutmak için çok uğraştı. Çünkü yapılanı hiçbir zaman unutmadı. Hep aklındaydı. Ne zaman yumuşayacak olsa aklına geliyordu ve sinirleniyordu.Hergün nefret ede ede unutmuştu. Şimdi Emreyi görmesi onun için birşey ifade etmiyor ama benim için öyle değil. Evet hiçbir şey demeden gitti. Ama yarım kaldık... Yarımdık. O beni seviyordur belki ya da sevmiyordur bilemem ama ben  hala ona karşı hislerimle beklemeli miyim? Bilmiyorum.. Şu an napıyor acaba diyorum bazen geceleri uyuyamıyorum düşünmekten.. Ne olacak hiç bilmiyorum.

Mehmetinde benimle konuşacağı ne var acaba? Bu kadar önemli ne olabilir acaba? Züleyha ile ilgilidir diye düşünüyorum..

......

Şengül Mehmetin numarasını Züleyhadan alarak mesaj atar.

"Mehmet ben Şengül. Yarın müsaitim dersten sonra konuşabiliriz. "

Mehmet evde uyuyordu. Çok yorgun düşmüştü. Şengülle buluşacağı zaman diyeceklerini düşünürken uyuyakalmıştı. Mesajın sesiyle uyanmıştı.

Mesajı görünce daha çok heyecanlanmıştı. Çünkü ilk defa birini saf ve temiz olan duygularıyla sevmişti.

Hangimiz sevdiğimizi hemen elimizde bulduk. Sevmek zordur. Kolay bir duygu değildir. Sevmek her insana verilen bir nimet değildir. Sevmek tükenmekti.. Sevmek onu düşünmeden yapamamaktı..Sevmek her gittiği yerde onuda yanında görmekti. Haramsızdı..

Belkide sevmek gözlerine bile bakamadan aşık olmaktı..

Sevmek onu günaha sokmamak için uzak durmaktı. Sevmek çok şeydi..

(Rabbim sevmeyi bilenlerden eylesin.)

Sabah olmuş Yusuf uyandığında Mehmet çoktan uyanmıştı. Kuran okuyordu. Sabah namazından sonra hiç uyumamıştı. Rabbine tevekkülle meşguldü. Onu Rabbiyle ayırmayı hiç istemesemde derse geç kalacaktı.

"Mehmet. Derse geç kalıyoruz. Artık hazırlan."

Ne güzeldi Mehmetin sesi öyle. Bir Kuran okuyuşu vardı ki.. Kim sevmesin o sesi..

Derse geç kalmadan sınıfa girmiştik. Züleyha yoktu.

Hoca tam içeri girerken koşarak gelen Züleyha özür dileyerek içeri girmişti.

Şengül sabah telefonda Burağın attığı mesajı görünce sevinçten mutluluktan Züleyhayı rahat bırakmamıştı. Ve bugün okula hiç gitmemişti. Çünkü Burakla buluşacaktı. Oysa Mehmete müsaitim demesine rağmen..

Şengül banka oturmuştu. Karşıdan gelen Buraktı.

Şengül söz vermişti Züleyhaya hemen yumuşamayacaktı. Biraz morali bozuk biraz kırgın ve sinirli şekildeydi.

Burak geldiğinde şok olmuştu. Onu öyle görünce dayanamamıştı. Gözlerinden süzülen yaşları tutamamıştı.

Çünkü Burak gözlerinin altı kıpkırmızı yorgun ve bitkin bir haldeydi. Şengülü gördüğünde tebessüm ederek hayranlıkla ona bakıyordu. Gözlerinden gelen yaşı durduramıyordu. Nasıl bir aşktı onlarda ki öyle?

Şengüle doğru döndü

"Gelmişsin"

diyerek süzülen gözyaşlarıyla tebessümünü eksik etmiyordu.

Şengülde oluşan istemsiz gözyaşları canını yakıyordu adeta.

Burağa doğru dönmüştü. sadece göz göze gelemiyorlardı. Utanma duygusuydu bu. Hayâ ...

Züleyhaya verdiği sözleri unutmuştu. Kalbi yumuşacık olmuştu. Çünkü unutamamıştı. Seviyordu..

Burağa gözlerini kaçıra kaçıra bakıyordu.. Doyamıyordu bakmaya ama utanıyordu..

Şengül: "Evet. Çünkü çağırdın beni. Bu halin ne senin? Niye böylesin. Bu kadar ağlatan yoran ne?"

Burak Şengülün endişeli bakışlarını seyrediyordu. Çok özlemişti onu. En kötü hali bile ona bakmaya değerdi.

Kararlı ve ciddi bir tavrıyla

"Şengül.Sana şimdi söyleyeceklerimi iyi dinle. Ve lütfen bölme. Ben seni ilk gördüğümden beri seviyorum. Sadece utanmıştım. Belli etmek istememiştim.Seninle yan yana gelebilmek ve konuşabilmek için tersleşiyordum.Sana olan sevgimi bir Allah bilir bir de ben. Evet. Emre benim kardeşim kötü günler geçirmişti. O yüzden onun yanında olmam gerekiyordu. Seni bırakmadım. Hiçbir zamanda bırakmayı düşünmedim. Sadece yarım kaldık. Benim için çok zordu.. Her yerde seni arar olmuştum. Aramaya yüzüm yoktu. Gizli gizli görüp kaçıyordum. Seni kalbimde içimde sessizce sevdim. Ve şimdi üniversiteli olduk artık. Bilmeni istiyorum. Bilmiyorum affedermisin beni ama Seni sana her baktığımda bana Allahı hatırlattığın için çok seviyorum. Sen bana Allahın verdiği bir lütufsun. Bunun için rabbime çok şükrediyorum. Sen benim evlenmek istediğimsin.Seni çok seviyorum. Ve bu hep böyle olacak. Şu an gözlerine bakamıyorum. Kıyamıyorum.. Seninde bana olan hislerini biliyorum. Öyle olmalı sende beni seviyorsun hissediyorum. Ve  kırdığım üzdüğüm hergün için senden  çok özür dilerim. Bana izin ver telafi edeyim."

Burak sözlerini bitirmişti. Şengül başı öne eğik bir şekilde onu dinliyordu.

Mehmet ise Şengülü bekliyordu. Arkasında Şengül ve Burağın olduğundan habersiz..

Burak şengülün başını kaldırdığında Şengülün gözyaşları dayanamayıp yanaklarından süzülüyordu.

Burağın dedikleri onun uzun zamandır beklediği sözlerdi.

Rüya mı diye korkuyordu.

Buraktan gözlerini kaçırıyordu.

Şengül: "Sende beni iyi dinle"

Mehmet arkasını dönmüş Şengül ve Burağa bakıyordu.

Şengülün diyeceklerini bekliyordu. Donmuştu adeta..

Şengül: "Ben seni ilk gördüğümde bilmezdim aşık olacağımı. Ama inan bana yaptıklarına rağmen hala... Hala çok seviyorum seni. Gözlerine bile bakmaya kıyamıyorum. Harama bulaşmak istemiyorum. Rabbime şükürler olsun ki sende Allahın bana verdiği bir lütufsun. Sadece sana olan hislerimi bilme vaktin geldi. Bende seninle ciddi olmak istiyorum. Ve.. Seni çok seviyorum."

Mehmetin gözlerinden "Çok seviyorum" dedikten sonra gözyaşları akıyordu.

Canı çok yanıyordu. Yanlış birine aşıktı.

Gidiyordu. Ordan uzaklaşmak istiyordu. Arkasını dönmüş giderken karşısına...

Yorumları bekliyorum.

Allaha emanet olun.

Kabul ediyorum çok hüzünlü oldu. Slov bir müzikle düşünerek okununca daha iyi anlaşılıyor.