Lol ☯

LOL -3- Gamzeli Çocuk

Merhaba! 2 gün bölüm paylaşmayınca yorumlara “yb yb” diye yığılıyorsunuz. Hoşuma gitmiyor. Bunun yerine bölüm hakkında yorum yaparsanız daha mutlu olabilirim.  Vote’ler 40’ı buluyor her defasında. Bu harika! Yorumlarında biraz artmasını istiyorum sadece..

Multimedia’da Avery var. Bölüm parçası yine Ellie Goulding’den ‘I know you care’ çok çok sevdiğim bir şarkı. Dinleyerek okuyun. Neyse sizi Lola ile baş başa bırakayım ben.

“Kuralları çiğniyorsun Lol!”

Avery’in bilmem kaçıncı sitemine aldırmadan odama çıktım. Her zamanki gibi kendimi yatağa atıp tavanı izlemeye başladım.

Salvador bana tahrik edici olduğumu söyledi. Aslında ciddi bir yüz ifadesiyle tek kaşımı kaldırdığım zamanlar tahrik edici olduğumu söyledi. Ki bu bence güzel bir şey. Tanrım! O beni tahrik edici buluyor.

Yataktan bir anda kalkıp tırnaklarımı kemirmeye başladım. Odada bir sağa bir sola yürürken içimden Avery’e küfürler savurmaya başladım. Hayır ne diye en güzel anımın içine sıçıyordu ki. Neredeyse öpüşüceğiz kız bir anda eve gelmesin mi? Birde bağırıyor salonun ortasında sevişmek yok muydu diye! Nasıl rezil oldum anlatamam.

Gidip Avery’i parçalamamak için bilmem kaçıncı kez derin bir nefes alıp pencereyi açtım. Kapımın tıklatılmasıyla kafamı oraya çevirdim. Kapıya ilerleyip açtığım gibi dışarı çıktım. Tuhaf ama kimsenin odamı, eşyalarımı görmesini istemiyorum. Bu beni korkutuyor. Fobi gibi.

Karşımda sinirden –sanırım- kıpkırmızı olmuş Nick’e sorarcasına bakıyordum. Gözlerini bir süre kapattı. Bu çocuğu gerçekten anlamıyorum. Ona yine bilmem kaç defa sevmediğimi söylememe rağmen peşimi bırakmıyor. Ayrıca okuldakilere sevgili olduğumuzu söylüyor. Ki artık inanan yok. Yeni gelen birkaç ergen dışında.

“Nasıl böyle bir şey yaparsın!” Nick’in sitem dolu sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp yüzüne baktım. Sağ gözü seyiriyordu. Bu sinirli olduğunu gösteriyor. Evet. Korkmalı mıyım? HAYIR! Bana bir şey yapmaya cesaret edemez ki o aptal.

Kaşlarımı kaldırıp gözlerinin içine baktım. Gerçekten sinirliydi. Bir şey söylememe izin vermeden devam etti. “Avery gelmeseydi o piçle yatacak mıydın?” diye bağırarak sordu. Yumruğunu duvara geçirince ürkmedim değil ama belli etmemeye çalıştım. Tanrım, kim oluyorda bana karışıyor? Söylediklerine gözlerimi devirdim. Bundan öncede belalı tiplerle takılıp fazla ileriye gitmelerine izin vermeden onları postalamıştım. Kesinlikle birkaç gün önce tanıştığım biriyle birlikte olacak kadar aptal değilim. Ki bunları ona söylemeyi düşünmüyorum.

“Hıııım. Aslında dün onunla birlikte oldum zaten” diyip sırıttım. Çatık kaşları iyice çatılmıştı. Aptal beni 2 yıl takip etmesine rağmen hiç tanımıyordu. Tabii ki yalan söylüyorum. Gör bunu. Heey! Yumruğunu kafamın sağ tarafına geçirince irkildim. Diğer elinide yumruk yapıp sol tarafıma geçirdi. Korktum. Kabul ediyorum. Hem korkmuş hem şaşırmış bir şekilde onu izlerken vücudunu vücuduma bastırdı. Yumruklarını duvarın içine geçirmişçesine sağlam duruyordu ve ben onu ne kadar ittirsemde kımıldamıyordu. Sonunda başarıp aramızda ufakta olsa bir mesafe açtığımda bunu fırsat bilerek bir kez daha itekledim. Karşıdaki duvara kadar itip bu sefer ben onu sıkıştırdım. Sırıtıyordu.

“Bana hesap soramazsın ergen. Ne yaptıüım seni ilgilendirmiyor. Sana daha kaç defa siktir çekmeliyim? Hım?” diyip ondan uzaklaştım. Tam merdivenlere yönelip gideceğim sırada “gitmemi çok istiyorsan bana bir gece iyi davranabilirsin” dedi. Dönüp ona baktığımda sırıtıp göz kırptı. Kahkaha atıp sağ gözüne yumruğumu geçirdim. Acı içinde inlemeye başladı. Moraracağına emindim. Kulağına yaklaşıp “Seninle birlikte olacağıma mahallenin delisiyle sevişirim daha iyi” dedim.