LOL -7- Sırlar

2.9K 75 8
                                    

Selam! Yeni ve uzuuuuuun bir bölümle geldim.  Multimedia’da Lola vaaaar :D bütün karakterleri paylaştım artık multimedia da sürekli Lola ve Salvador’u görebilirsiniz. Bölüm parçasıda bölüm başlığına çok uygun oldu :D

Keyifli okumalar..

“Özür dilerim. Öyle demek istemedim. Biliyorsun.”  Nick’in bilmem kaçıncı özrüne bilmem kaçıncı kez gözlerimi devirdim.  Tamam diyorum affettim diyorum yok. Susmuyor. Derin bir nefes alıp verdikten sonra ayağa kalktım.

“Anladım Nick. Üzgünsün. Öyle demek istemedin. Uzatma artık.” Dedikten sonra mutfağa ilerledim. Mutfak dolabının üst rafından nescafe alıp ısıtıcıya su koydum. Nescafe paketini kahve fincanıma boşalttım. Isıtıcının kapanma sesini duyunca sıcak suyu fincana boşaltıp mutfaktan çıktım. Nick camın kenarına oturmuş dışarıyı izliyordu. Ona aldırmadan odama çıktım.

Elimdeki fincanı çalışma masasının üstüne bırakıp yatağıma oturdum. Bilmem kaçıncı defa okuduğum “Senden Önce Ben” kitabını elime aldım. Okumaya başlamamla telefonumun mesaj sesini duymam bir oldu. Kitabı yatağın üstüne geri bırakıp telefonumu elime aldım.

“Sahilde buluşalım.. Hemen. –Melissa”

Sürtük. Kızlarla aramı açtığı yetmiyor birde bana emir veriyor aptal. Önemli olan emir vermesi değil söyleyecekleri şu durumda. Gerçekten merak ediyordum doğrusu. Bir yudum bile içemediğim kahveme kısa bir bakış atıp üzerime ceketimi aldım. Telefonumuda ceketimin cebine koyduktan sonra aşağıya indim.

“Ben çıkıyorum işim var.” Diye Nick’e seslenip bir şey söylemesini beklemeden dışarı çıktım. Ağır adımlarla sahile ilerlemeye başladım.

Sahile gelip geçen sefer Salvador ile oturduğumuz banka oturdum. Ben oturduktan beş dakika kadar sonrada Melissa geldi. Onun iğrenç suratını görmek yerine denizi izlemeyi tercih ettim. Birkaç dakika o da sessizce denizi izledi. Arada göz ucuyla bana bakıyordu. Bende o yokmuş gibi davranıyordum.

“Sana söylemem gereken şeyler var.” Dedi. Yine tepki vermeyip devam etmesini bekledim. Bir şey söyleyeceğini biliyorum. Bunun için geldim herhalde.  Kafasını öne eğip parmaklarıyla oynamaya başladı.

“Onlarla konuştum… Dün”  kimden bahsettiğini adım kadar iyi biliyordum. Yinede bilmezliğe vurarak “kimlerle?” diye sordum.  Anladığımı biliyordu. Gözlerini devirdiğini görmüştüm. BU hareketine karşılık bende gözlerimi devirdim. Biri uzaktan bizi izliyor olsaydı kahkahalara boğulmuş olurdu herhalde.

“Annem ve babamla Lola.” Dedi. Gözlerimi kapatıp bir süre öylece derin nefesler alıp verdim. Beni izlediğini biliyordum. Herhangi bir tepki vermemi beklediğini de biliyordum. Gözlerimi açıp ona döndüm.

“ee?” dediğimde bir kez daha gözlerini devirdi. Farklı bir şeyler söylememi ve konuyla ilgilenmemi istiyordu.

Ellerimi cebime atıp sigara aradım. Yine paketi yanıma almayı unutmuştum. Sigara aradığımı  anlamış olacak ki cebinden çıkarıp bana uzattı.  Sigara kimden gelirse gelsin hayır demem elinden alıp yine onun verdiği çakmakla yaktım. Dumanın dışarı çıkışını izlemeye başladım. 

Melissa ayağa kalkıp aşağı yukarı yürümeye başladı. Söylemek istediği şeye kızacağım belliydi ya da onu tersleyecektim. Yoksa bu kadar uzatmazdı.

Tam ona çıkışacakken “Seni özlemişler… ve… yanlarına gelmeni istiyorlar.” Diyince elimi karnıma götürüp kahkaha atmaya başladım. Beni özlemişler.

VAY CANINA!

Melissa karşımda sinirle ayaklarını yere vururken ben hala kahkaha atıyordum.  Kahkahamı durdurduğumda arkama yaslanıp sigaramı içmeye devam ettim.  Tekrar gelip yanıma oturdu. Bu defa ben ayağa kalkıp gezinmeye başladım. “Geleceksin benimle değil mi?” diye sorunca tekrar ufak bir kahkaha attım. Kahkahamla birlikte sinirle ayağa kalktı. Bana iyice yaklaşıp yüzüme tokat attı.

Gözlerimi pörtletmiş ona bakıyordum. Öylece bakıyordum. Bunu yapmak için nerden cesaret aldı anlamıyordum. “Sürtük” diye yüzüme bağırdıktan sonra bankın üzerindeki çantasını alıp hızla yürümeye başladı. Arkasından öylece gidişini izledim. Melissa değilde başka biri olsaydı o an karşımda yüzünü kana bulamış olurdum. Sorun şu ki ondan nefret ettiğim kadar seviyorumda.

Melissa gittikten sonra neredeyse yarım saat aynı bankta oturdum. Kalkıp gitmeye karar vermişken yanımdaki boşluğun dolduğunu hissettim. Kafamı çevirip baktığımda Salvador’un elinde sigarayla beni izlediğini gördüm.  

“Anlatmana gerek yok. Herşeyi duydum.” Dediğinde ağzım ‘o’ şeklini almıştı bile. Salvador gerçekten bazen beni korkutuyor. Hatta çoğu zaman. Kaşlarımı kaldırıp yüzünü inceledim. Gözlerinin içi parlıyordu her zaman ki gibi. Sakalları yavaş yavaş çıkmaya başlamıştı. Ne kadar seksi göründüğünü söylememe gerek yok sanırım. Nedenini sormak yerine “Bana tokat attı” dedim mırıldanırcasına.

Gülümseyip sigarasını yere attı. Sağ koluyla beni kendine çekip iki kolunuda etrafıma sardı. Ondan gelen yoğun sigara ve bira kokusu bile onda oldukça seksi duruyordu.  Saçlarıma ufak ufak öpücükler kondurmaya başladı. Gülümsedim. Onun yanındayken gülümsememi yüzümden düşüremiyordum zaten.

“Sır tutabilir misin?” dediğinde hızla kafamı ona çevirdim.  ‘Sana sırrını veren insanı asla bırakma, o sana güvenen insandır’ derdi annem hep.  Gülümseyerek başımı onay verircesine salladım. Gözlerini denize diktiğinde bende önüme dönüp denizi izlemeye başladım.

“Anne ve babamı öldüren insanları tanıyorum” dediğinde bir anda yüzüm düştü. Bir tepki vermemi beklercesine beni izlemeye başladı.  Kafamı ona çevirip elimi yanağına götürdüm. Gülümsedi.

“Söyle bana” dediğimde yüzündeki gülümsemeyle birlikte gözlerindeki parıltı da yok oldu. Kaşlarını çattı. Elimi tutup ittirdi. Ne yaptığına anlam vermeye çalışarak onu izliyordum. Cebinden sigarasını çıkardı. Yaktıktan sonra dudaklarının arasına aldı. Derin bir nefes içine çekip yavaş yavaş dumanı özgür bıraktı.

“Sen”

Başta uzun derken dalga geçtiğimi şimdi anlamışsınızdır heralde :D Neyse Lola’nın ismini kimseye vermem. O benim kötü kızım. Herneyseeeeeeeğğ bölümü @burcakduck  ile skype’de konuşurken yazdım :D Yorum ve vote istiyorum..

Teşekkür Ederim..

Lol ☯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin