LOL -14- Yeni Öğrenciler.

2.2K 73 9
                                    

merhaba. tamam bundan sonra yorum için baskı yapmayacağım, söz. multimedia ve bölüm parçası var. Yalnız şarkı ilk 60 saniyeden sonra başlıyor isterseniz ileri sarın.

Keyifli Okumalar..

Beni öptü. Üzerimde tişört yokken öptü. O sıralar keşke şortumuda çıkarmış olsaydım diye kendime çok sövmüştüm ama çok geçti. Tanrı aşkına düşündüğüm şeylere bakar mısın? 

Okuldan içeri adımımı atmamla fısıldaşmalar başladı. Her zamankinden daha fazla. Kaşlarımı çatıp her zaman oturduğum çardağa doğru ilerledim. Okula ilk defa bu kadar erken gelmiştim. Belki bu yüzdendir diye düşünürken koşarak bana doğru gelen Katani ve Meave'i görünce bu yüzden olmadığını anladım.

"Duydun mu olanları?" diye nefes nefese sordu Katani. Gözlerimi devirdim. ben cevap vermeyince Meave konuşmaya devam etti. "İki sokak aşağıdaki liseyi biliyorsun değil mi? ismi çok uzun söyleyemiyorum." başımı onay verircesine salladım. Çevredekiler hala fısıldaşıyor ve bizi izliyordu.

"İşte o lise yanmış. Ölen yok ama baya bi hasar almış. O yüzden lisedekileri dağıtıyorlar bizim okulada elliye yakın öğrenci geliyor." dediğinde bir kez daha gözlerimi devirdim. Bunun beni ilgilendiren kısmı nerede?  

Bu defa Katani "herkes tepkini merak ediyor sadece. Bilirsin okuldaki çoğu öğrenci senden korkar yeni gelenlerden sana ukalalık taslayanlar çıkacaktır yan-" dediğinde sözünü kesip "bu da bol bol kavga demek" diye onu tamamladıktan sonra parmaklarımı çıtırdattım. 

Meave sertçe yutkundu. Aptal korkaklar. Hayır yani ben kavga ediyorsam onlara ne oluyor? Okulun önünde kocaman bir araba durunca bahçedeki herkes bakışlarını üzerimden çekip o tarafa yönlendirdi. Derin bir nefes alıp arabadan inenlere baktım. Kızların yarısından azlası sarışındı ve çakma olduklarına emindim. Erkekler bizim okuldakilerin aksine biraz daha yapılıydı. Bazıları kas olayını abartmış kas yığınına dönmüştü hatta.

Bay Razberry arabadan inen öğrencilerin ikişerli sıra olup beklemelerini istemişti. Hepsinin grupları vardı aralarında şakalaşıp kahkaha atıyorlardı. Bir kaç tanede tek başına içeri girmeyi bekleyen öğrenci vardı. Bazıları okulu gözüyle tarıyor ve en son gözleri bizde kalıyordu. 

Okul binasından bay horington çıkınca bakışlarımı ondan kaçırdım. Ona ne demeliydim. En son konuşmamızda bana söylemişti. Babam olduğunu. Hiçbirşey söylemeden oradan çıkmıştım. Ona şans vermemi istiyordu. Salvador'un söylediklerini düşünürsek ona bir şans tanımalıydım. Tanıyacaktım da. 

Öğrencileri içeriye götürdüklerinde gözler tekrar bana doğru döndü. Gözlerimi devirip ayağa kalktım. Katani ve Meave dikkatle beni izliyordu hatta bahçedeki çoğu öğrenci. Hepsine orta parmağımı gösterip kantine ilerledim. Erkeklerin çoğu gülüyordu kızlarda bana kibar kibar sövüyordu.  Şuan gerçekten kahkaha atmak istiyorum.

Kantine girdiğimde Scott masaların birinde iki kızla oturuyordu. Salvador onunla konuşmamı istemiyorsa konuşmayacaktım. Kıskanıyor olabilir miydi? Sanmıyorum. Kantinden her zamanki gibi bi tane ice tea alıp bahçeye çıktım. Scott beni görmediği iin kendimi alkışlamak istiyordum. Az önceki öğrencilerin hepsi bahçedeydi. Bu defa hepsi bir tarafa dağılmıştı.

Gözlerimi devirip tekrar kantine dönmek için arkamı döndüğüm sırada üzerime sıcak bir sıvının döküldüğünü hissettim. Kendimi süzdüğümde o şeyin kahve olduğunu fark ettim. Kafamı kaldırıp karşımdaki çakma sarışına baktım. Özür dilerse onu rahat bırakabilirim.

"Dikkat etene ya kahve döküldü sayende" dediğinde tek kaşımı kaldırdım. Okuldaki fısılaşmalar bir anda arttı. Arkamdan seslenen Charlotte'yi duyduğumda elimi havaya kaldırıp dur işareti yaptım. Durdu. Yoksa onuda aradan çıkaracağımı biliyordu. Uzun zamandır birini dövmüyordum. Sarışın ellerini beline koymuş ol ayağını yere vuruyordu.

"üzgünüm. fark etmemişim" dedikten sonra başımı önüme eğdim. Biraz eğlenceden birşey çıkmaz değil mi? Önümde dikilen sarışın elleriyle saçlarını geriye atıp iç çekti. 

"görüntüne bakılınca asi gibisin ama kızımızın içinde kuzucuk yatıyor" dediğinde sırıttım. O fark etmeden de gülüşümü yüzümden sildim. Yeni gelenler onun bu söylediğine gülerken beni tanıyanlarda çakma sarışına gülüyordu. Birazdan nasıl dayak yiyeceksin bir bilsen arkana bakmadan kaçıyor olurdun.

Chorlette koşarak yanımıza gelip kıza "kaçmaya başlasan iyi edersin" dediğinde etraftakiler onu onaylayan sesler çıkardı. Yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirip başımı yerden kaldırdığımda kaşlarını çatmış bana bakıyordu. güldüğümü görünce kaşlarını havaya kaldırdı. 

Saçlarını elime dolayınca inledi yeni gelenlerede göz dağı vermiş oluyordum bu sayede. Kimin patron olduğunu öğrensinler değil mi? Saçlarını biraz daha sıkıp başını yere iyice yaklaştırdım. İnleyip ağlamaya başladı. Kulağına doğru yaklaşıp etraftakilerinde duyabileceği bir şekilde "Bu kuzucuk kükreyebiliyor" dediğimde bahçedekilerin çoğu kahkaha attı. Kızın saçlarını bırakıp bir adım geri çekildim. Hıçkırarak ağlamaya başladı.

"Özür dileseydin bunların hiçbiri olmazdı."dediğimde birşeyler mırıldandı ne dediğini anlamadım ama özür dilediğini tahmin ettim. 

Birisi elini koluma dolayınca arkama dönüp baktım. Biricik babam sinirli sinirli bana bakıyordu. Onu affedecektim. Ne olursa olsun. Yani demek istediğim şuan bana nasıl bir ceza verirse versin onu affedeceğim. 

"Nereye giedeceğini biliyorsun Lola" dediğinde kolumu ondan kurtarıp rehberlik servisine doğru ilerlemeye başladım. Yanlarından geçtiğim herkes dikkatini bana verip iyice süzüyordu. Önceden az çok konuşmuşluğum olanlarda yumruğunu hafifçe omzuma vuruyordu. 

Rehberlik kapısından içeri girip oturmak yerine etrafı incelemeye başladım. Tahta renginde büyük bir masa ve masanın rengine uygun bir duvar boyunca büyük bir dolap vardı. Masanın yanına ilerleyip çekmecelerin birini açtım. Bir kaç dosya ve kağıt yığını vardı. Onun altındaki çekmeceyi açtığımda görmek istediğim şeyi gördüm. Ben ve Melissa'nın sahilde çekildiğimiz bir resim vardı. Resmi yerine koyup çekmeceyi kapattıktan sonra çift kişilik siyah koltuğa oturdum.

Bay horington -hala ona baba demekte şüphelerim var- içeri girdi. Masanın yanına ilerleyip kenarına oturdu. Masanın üzerindeki daha önce fark etmediğim mıknatısları alıp oynamaya başladı. Fark etmiş olsaydım ben oynardım. 

"Lola bu yaptığın doğru değil. Darcy okulumuza yeni geldi, alışmaya çalışırken sen onun bütün umutlarını yok ettin. Şimdi okulun bahçesine yaklaşmak bile istemeyecektir." dediğinde derin bir nefes alıp verdim. 

"Üzgünüm... baba"

Merhaba :D öncelikle benim bilgisayarımın klavyesi çalışmıyor bu yüzden ablamın bilgisarını kullandım. O da bana sık sık vermez yani bilgisayarım düzelene kadar fazla bölüm yazamam. Yorum yapmayı unutmayın. Umarım sevmişsinizdir :)))

Lol ☯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin