Lol ☯

LOL -6- Biz Benzersiziz

Selam benim sadist çocuklarım :D  Bunu söylemeyi seviyorum. Herneyse voteler iyi geliyor ama yorumlar hala az. Yorum istiyorum. Tek bir cümle bile beni mutlu edebilir ve bu çok zor değil. Sadece iki tane kelimeyi yan yana getirip paylaşın. Lütfen.

Ayrıca bu defa erken paylaştım. Malum hafta sonu :D Bugün bu bölüm artarsa belki yarında paylaşırım. Size kalmış.

Multimedia’da Meave  var. Çoğunuzun unuttuğu karakter :D ilk bölümde geçiyordu :D Bölüm parçası biriciğim Lana’dan… Konserine gidemeyen biri olarak bombok hissediyorum.

Keyifli okumalar…

“Susar mısın artık?” Salvador’un sesiyle çenemi kapatıp ona döndüm. Hala onun arabasındayım ve ne eve gidiyoruz nede herhangi bir yere boş boş aynı yerleri elli defa dolaştık.  Radyoda Lana çalıyordu ve ona eşlik etmemi istemiyor işte bu komik.

Ona aldırmadan National Anthem söylemeye devam ettim. Nakarat gelince daha çok bağırmaya başladım. Lana’dan çok benim sesim duyuluyordu. Radyoyu kapatmak için elini uzatınca elini havada yakalayıp ona engel oldum. Gözlerini devirip tekrar yola odaklandı. Onu sinir etmek hoşuma gidiyordu. Şarkı bitmek üzereydi ve ben bitmesini istemiyordum. Sesini biraz daha açıp daha çok bağırdım.

Pes edercesine şarkıyı mırıldanmaya başladı. Gülümseyerek ona döndüm. Biraz daha sesini yükseltti. Bu defa dişlerimi göstererek güldüm. Kahkaha attı. Bu defa bağırarak söylüyorduk ve bu harika. Sonunda bir ortak noktamız var. İkimizde Lana seviyoruz. Ki Lana sevilmeyecek kadın mı yani.

Şarkı bitince sesli bir şekilde inledim. Radyoyu kapattım. Gülümseyerek şarkı söylemeye devam edince bende ona eşlik ettim. Lana yoktu sadece ikimizin sesi. O şarkıyı söylemeye devam ederken susup gülümseyerek onu dinledim. Sustuğumu geçte olsa fark ettiğinde o da sustu ve kaşlarını çattı.

“Oyun bozan” diyince kahkahama engel olamadım. Gülümseyerek göz ucuyla bana baktı. Ne ara geldik bilmiyorum ama gezmekten sıkılmış olacak ki evimin önünde arabayı durdurdu. Bedenini tamamen bana çevirdi.

“Bunu yine yapalım” diyince gülümseyip başımı aşağı yukarı salladım. Neyi kast ettiğini bilmiyordum. Akşam sahilde uyumamızdan bahsediyor olabilirdi. Ya da birlikte şarkı söylemekten hoşlanmış olabilirdi. Her ikiside benim için güzeldi. Aslında sahilde şarkı söylerek orda kalsaydık ultra mutlu olurdum. Her neyse.

Ne yapmalıydım bilmiyorum. Hoşça kal öpücüğü vermelimiydim? Yoksa öylece arabadan inmelimiydim? Tanrım ne ara bu kadar utangaç oldum? Beni gerçekten değiştiriyor. Gözlerini gözlerime dikti.

“Eğer seni sevdiğimi söylersem, sonsuza dek benim olur musun?” diye sordu.

Bir dakika. Bekle. Önce söylediğini beynimin algılaması gerekiyor. Beni seviyor muydu? Sonsuza dek onunla mı olmamı istiyordu? Yani ilk aşkını unutmuşmuydu. Benimle dalga geçiyor olabilir miydi? Kesin benimle dalga geçiyor.

“Seni seviyorum” diyip dudaklarını benimkilere bastırdı. Şuan gerçekten dünya dursun, zaman geçmesin ve o dudaklarımızı hiç ayırmasın istiyorum. Bana beni sevdiğini söyledi. Sonra öptü. Yani benimle dalga geçmiyor. Tanrım, tanrım, tanrım!

Dudaklarımızı ayırdığında içimden ona küfür etmeye başladım. Salak gibi donup kalmıştım. Hadi ama daha önce bir sürü çocukla öpüştüm ben. Kendine gel Lola. Kendine gel..

“ııım… şey… sanırım gitsem… iyi olacak” diyip kapıyı açtım. Ayağa kalkmaya çalışmamla koltuğa yapışmam bir oldu. Salvador kahkaha atmaya başladı. Beni koltuğa o çekmemişti. Emniyet kemerini çözmeyi unutmuştum. Gerçekten kendimi ilk öpücüğünü almış aptal kızlar gibi hissediyorum.