LOL -22- Doğum günü.

1.2K 58 6
                                    

Söz verdiğim gibi bölümü 4 gün sonra yüklediim. Bugün benim doğum günüm. O yüzden Lola'nın da doğum günü asdfgh umarım seversiniz. Ayrıca baya bir uzun oldu.  multimedia ve bölüm parçasına bakın :') 

Tahmin ettiğim gibi özel bir yere gelmemiştik. Mc donalds'da sıkıcı bir yemek yedikten sonra starbucks'a uğrayıp kahve almıştık. Ardından arabayla sahile gelmiştik. Buraya en son yağmur yağarken Salvador ile gelmiştim. Beni hala aramamıştı ve ben merak ediyordum. Neden merak ediyordum ki. Ne hali varsa görsün. Umarım gebermiştir.

Kendi düşüncelerime gözlerimi devirdikten sonra Scott'a dönüp bir süre onu süzdüm. Gözlerini denize dikmiş dalgaların kıyıya çarpışını gözleriyle takip ediyordu. O kadar dalmıştı ki ona baktığımı fark edemiyordu. Yüzüne bir kaç damla su sıçrayınca gülümsedi. Onun bu haline bende gülümsemeden edemedim. Salvador neden ondan uzak durmamı istiyordu ki oldukça iyi bir çocuktu. 

Sonunda onu izlediğimi fark ettiğinde utanarak başını eğdi. Gülümsüyordu ve şuan oldukça şirin görünüyordu. Küçük bir kahkaha atıp denize doğru başımı çevirdim. Bu defa o başını bana çevirdi. Cebinden birşey çıkarıp bana uzattığında elindeki kutuya baktım. Hediye paketi yapılmıştı. Başımı kaldırıp Scott'a baktığımda "Saat tam on iki. Doğum günün kutlu olsun bücür." dedikten sonra gülümsedi. Doğum günümü biliyor muydu? Ben bile unutmuşken. 

Aslında kabul etmezdim ama hediyeleri her kız gibi severdim. Gülümseyerek elindeki kutuyu aldım. Kutunun üzerindeki kurdeleyi açtıktan sonra kapağı kaldırıp içindekine baktım. Canon fotoğraf makinesi vardı. Bunun bir eski modeli bende vardı. Scott kulağıma doğru eğilip "Güzelliğini ölümsüzleştirmen gerek diye düşündüm." dediğinde kızarmıştım. Beni utandırmıştı. Gülümseyerek ona döndüğümde gözlerinin içi parlıyordu. Kutuyu yanıma bırakıp kollarımı boynuna doladım. Bunu beklemediği apaçık belliydi. Bir kaç saniye bekledikten sonra kollarını belime doladı.

Ayrıldığımızda gülümseyerek teşekkür ettim. Kızlar kesin birşeyler hazırlardı. Her sene benim için bir parti düzenliyorlardı. Geçen sene gitmemiştim bile. Bu senede belki sadece içki içebilmek için giderdim. Parti bitip eve döndüğümde kapının önüne elliden fazla hediye ile dolu olurdu. Bunu her gördüğümde kahkaha atıyordum. Aslında hoşuma gitmiyor değildi. O kadar hediyeyi kapınızın önünde bulduğunuzu düşünsenize. 

Numaramı bulabilen bir kaç kişide arayıp doğum günümü kutluyordu. Onları ne kadar korkutuyorsam kimse yanıma gelmeye cesaret etmemişti şimdiye kadar. Aslında böyle bir durum olsaydı terslemezdim. Hatta sarılırdım bile. Tabii birazda ruh halime bağlı. Aslında o kadarda kaba sayılmazdım. İnsanlarla iyi anlaşamıyordum hepsi bu. Biraz kasıntıydım sanırım. 

"Gidelim mi artık?" diye sorduğumda bana doğru dönüp başını onay verircesine salladı. Kutunun kapağını kapatıp arkasından arabaya doğru ilerledim. Arabayan binmeden önce onu durdurup kutuyu salladım. Kaşlarını çatıp bana baktığında "Seninde güzelliğini ölümsüzleştirsek fena olmaz." dedikten sonra göz kırptım. Kısa bir kahkaha atıp yanıma geldi. Kamerayı açtıktan sonra bize doğru çevirip kameraya gülümsedim. Scott kameraya bakmak yerine bana bakarak gülümsemişti. Resim gerçekten çok iyi görünüyordu.

Ona bakmak için başımı çevirdiğimde gerçekten fazla yakın olduğumuzu fark ettim. Yüzlerimizin arasında bir kaç santim vardı. Nefesini hissedebiliyordum. Alt dudağımı ısırıp bıraktım. O da dudaklarını ıslatmıştı. Öpüşecek miydik? Neden bu kadar utanıyordum. Bu durum beni korkutuyordu. Dudaklarıma baktığını fark ettiğimde gözlerimi kapatıp iç geçirdim. Bir süre sonra gözlerimi açtığımda bana bakarak gülümsediğini fark ettim. Bende gülümsemiştim. Boyu neden bu kadar uzundu ki aramızda en az 15 santimetre vardı başımı kaldırarak ona bakmak zorunda kalıyordum ve boynum ağrımaya başlıyordu.

Lol ☯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin