LOL -4- Yağmurlu Gün

3.5K 106 16
                                    

Merhaba! Okul açıldığı için sık sık bölüm paylaşamıyorum. Ailem dersler konusunda biraz katı birde 8. Sınıfım ben lise için hazırlanmam gerek. Bu yüzden beni affedin.

Vote’ler sürekli yüksek geliyor teşekkür ederim  ama ben yorumda istiyorum.. Lütfen yorumlarınızı, görüşlerinizi merak ediyorum.

Multimedia’da Charlotte var. Onları koyuyorum çünkü karakterler kafanızda tam olarak otursun istiyorum.  Bölüm parçasıda var YİNE :D çok çok çok seviyorum ben bu parçayı bölümde de geçiyor zaten birde onu dinleyerek yazdım. Sizde dinleyerek okuyun.

Ben sizi yine Lola ile baş başa bırakıyorum. Eğlenin!

“Yarında yağmur bekleniyor mu?” diye sordu Avery sıcak çikolatasından bir yudum alırken. Krema dudağının üstünde beyaz bir bıyık bırakmıştı onun için. Bu haline sırıtmadan edemedim.

“Büyük ihtimalle yağacak” diye sitem edercesine konuştu Charlotte. Kızlarla evde camın kenarına oturmuş kitap okuyup kahve veya sıcak çikolata içiyorduk. Battaniyeleride unutmayalım tabii. Aslında bunu yalnız yapmayı daha çok sevsemde onlara katlanıyordum.

Dün gece Salvador arabasıyla bardan uzaklaştığında gamzeli sarışın çocuktan –hala adını bilmiyorum- binlerce defa özür dilemiştim. O da sorun olmadığını hatta hoşuna gittiğini ve iyi öpüştüğümü söylemişti. Aptal çocuk. Çok şirindi ama.

Oturduğum koltuktan kalkıp kahve bardağımı mutfağa bıraktıktan sonra odama çıktım. Her zaman olduğu gibi yine kendimi yatağıma atıp bir süre tavanı izledim. Telefonumun mesaj sesiyle uzanıp elime aldım. Klidi açtıktan sonra mesajı açtım.

“neredesin? –manson”

Manson?

Manson kim ya?

Hem öyle isim mi olur?

Ah! Tabii ya Salvador ‘Manson’ sadist değil satanist bu çocuk bence. Sırıtarak cevapla kısmına girdim.

“dünki çocukla buluşmayı düşünüyorduk. Sorun ne ‘manson’?”

Yazıp gönderdim. Sırıtmam yüzümde iyice yayılırken odamın kapısı tıklatıldı. “Kapıda seni görmek isteyen bir kadın var” dedi Avery. Homurdanarak yataktan kalkıp kapıya ilerledim. Merdivenlerden inip kapıya ulaştığımda gerçekten şaşırmıştım.

“Hey Lol!” gerçekten o olamaz değil mi? Ben kesin hayal görüyorum. Hadi geldin neden elinde bavulların var. Bavul değil bavullar. Kaşlarımı çatıp gözlerimi biricik ablamın gözlerine diktim. Gülümseyerek bana bakıyordu.

“Ne istiyorsun?” dediğimde gülümsemesini yüzünde tutabilmek için hayli çaba sarf ediyordu. Bu hali beni güldürüyordu ama kendimi tutuyordum.

Ablam yıllar önce babam beni ve annemi döverken bizi bırakıp yurt dışına kaçmıştı. Kimseden ondan ettiğim kadar nefret etmemiştim. Benden üç yaş büyük tabii zekası için aynı şeyi söyleyemem.

“İnsan ablasını böyle mi karşılar? Hadi ama Lol! Hala eskilerin davasını mı açıyorsun?” diyip yüzünü buruşturunca aynı şeyi bende yaptım.

“Eskileri açma altından kalkamazsın” diye yüzün tıslayınca kafasıyla onayladı. O sırada Charlotte yanımıza geldi.

“Merhaba ııım Lol neden misafirini içeri davet etmiyorsun” diyip dürttü beni. Onun kim olduğunu ve neler yaptığını bilmiyordu. Aslında kimse bir ablam olduğunu bilmiyordu.

Lol ☯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin