Taehyung günlüğünün dışı simsiyah, içi bembeyazdı...
Taehyung'un günlüğünün dışı sert, içi yumuşacıktı...
Ona ilk görüşte kalbini yerle bir eden kişiyi hatırlatıyordu.
Ona ilk görüşte aklının her köşesini kaplayan kişiyi hatırlatıyordu.
Derin bir ne...
(Y/N: Bu bolum smut bolumudur, rahatsiz olacak olanlar okumasin lutfen.)
Hoseok ile Taehyung kendilerini sonunda eve atmışlardı. İkisi de yatak odasına üstlerini değiştirmek için girdiklerinde, küçük olan tamamen amacından saparak boy aynasının karşısına geçmiş, kafasını çevirerek dövmesini inceliyordu.
Hoseok ise gömleğini çıkartıp bir kenara atarken, dikkati tamamen başka yerler kaymıştı.
Sevgilisinin bütün vücut hatlarını belli eden dar pantolonundan belli olan küçük dolgun kalçalarına doğru. Bu kadar mükemmellik de fazlaydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oturduğu yataktan yavaşça kalkıp sevgilisinin yanına ulaşmış, arkasından sarılmıştı. Taehyung ise kafasını omzundaki kafaya dayamıştı.
"Acısı geçti mi Tae?"
"Geçti Hopie, artık acımıyor. Sadece biraz kızarık gibi."
Hoseok aldığı bu cevap ile, arkadan doladığı elleriyle sevgilisinin üzerindeki gömleğin düğmelerini yavaş yavaş açmaya başlamıştı. Kalçalarında hissettiği baskıyla, Taehyung neye uğradığını şaşırmıştı.
"Ne yapıyorsun Hopie?"
"Sana cezanı verecektim, unuttun mu yoksa?"
"Unutmadım, ama ş-şimdi olmak z-zorunda mı?"
(Y/N: Buradan itibaren medyadaki şarkıyı açabilirsiniz. Sözleri bölüm içinde geçmektedir.)
"Bekle biraz." Hoseok aklına gelen düşünceyle sevgilisinin yanından ayrılıp az sonra birlikte yapacakları şeylere biraz da olsun anlam katabilmek için şarkı açmıştı telefonundan. Bu şarkının sözleri onları anlatıyordu, bu onların hikayesinin sözleriydi. Sevgilisinin de dinlediğinde anlayacağını umuyordu.
"Sonsuza kadar kendi başıma dışarı çıkmayı denedim Beni ortaya çıkar , gel ve beni karanlıkta bul"
Taehyung'un icine çalmaya başlayan şarkının melodisiyle birlikte, değişik duygular dolmuştu. Sözlerini duydukça, tanıdık bir şeyler olduğunu hissetti. Ona dokunuyordu sözleri, sanki onları anlatıyordu. Bu şarkı onlarındı. Bu şarkı... "onlar"dı. Aklından ve kalbinden geçen yoğun bir duygu seliyle, sanki bunlar yeterli değilmiş gibi bedeninde dolaşan sevgilisinin ellerinin her dokunduğu her yeri bir sıcaklık basıyordu. Dokunuşlarında değişik bir şeyler vardı; her zamankinden daha farklıydı. Çok daha sıcaktı, çok daha... ateşliydi.
"Tanrım, umuda ihtiyacım var inkar edemem Sonunda farkına varıyorum Kendi başıma kavga etmek istemedim"
Hoseok gömleğin bütün düğmelerini açmış, sevgilisinin üzerinden sıyırdığı gömleği kendininkinin yanına yollamıştı. Boynuna ufak öpücükler kondurup, ufak dil darbeleriyle sömürürken; bir yandan da elleriyle küçüğünün çıplak göğsünü okşuyordu.