Jimin okulun kapısından birlikte giren çifte baktı. Ayrılacak olmaları ne kötüydü. O, Hoseok'dan önce telefon sapığını bulmuştu. Şimdi de ondan anlaşmalarında bağlı kalıp Tae'yi kendisine vermesini isteyecekti.
Yeniden Hoseok'u yerle bir edecek olma düşüncesiyle içindeki sevinci dışarı vururcasına gülümsemişti.
"Ooo.. Kimleri görüyüyorum? Okulumuzun yeni çifte kumruları."
Hoseok boş bakışlarla kendisinden kısa olan esmer çocuğa bakıyordu.
"Söyleyeceklerin bitti mi Chim Chim? İzninle.." Eliyle Jimin'i kenara ittirerek ileri doğru bir iki adım atmıştı ki Jimin'in ağzından çıkan kelimeler onu yerinde durdurdu.
"Buldum onu Hoseok."
"Sen sınıfına git Tae. Benim Jimin'le konuşacaklarım var."
Taehyung bir şey demeden kafasını sallarayarak karşılık verdi ve kollarıyla sardığı kitaplarıyla birlikte arkasını dönerek sınıfına yollandı. Jimin ise sırıtarak uzaklaşan uzun boylu çocuğun kalçalarına bakıyordu. Hoseok onu yakasından tutup okulun dışına attı.
"Bir daha öyle baktığını görürsem, yüzünde gözlerinin yokluğundan dolayı iki tane daha boşluk oluşur."
Jimin bozulan üstünü başını düzelterek karşılık verdi.
"Bunlar çok güzel iltifatlar, gerçekten çok duygulandım." dedi sahte bir şekilde gözyaşlarını silerek. "Telefon sapığını bulduğumu söylemek için seni çağırmıştım."
"Kim oluyor peki bu pislik?" Hoseok lafı dolandıran küçüğüne gittikçe artan bir nefret ile bakıyordu. Bir an önce bu çocuğu bulup ona hayatında hiç görmediği kadar güzel bir dayak şöleni yaşatmayı düşünüyordu.
"Söyleyecek misin yoksa hemen şu anda sinirimi senden mi çıkarayım?"
"Jeon Jungkook. Taehyung ile aynı sınıfta. Daha yeni okula gelmiş. İki hafta kadar önce." Jimin, karşısındaki çocuk hiçbir ayrıntı sormadığı için mutlu olmuştu, aynı zamanda da duyduğu nefretin gözünü nasıl kör ettiğini fark etmişti. Sormaması da işine gelirdi çünkü nasıl cevap vereceğini bilmiyordu.
"Teşekkürler." Hoseok tam arkasını dönüp uzaklaşacakken Jimin sohbetin bitmediğini belirtircesine konuşmaya devam etti.
"Bir anlaşmamız vardı. Şerefin üzerine yemin ettiğin bir anlaşma. Tae'yi bana göndermeni bekliyorum."
Hoseok Jimin'in ne kadar saf olduğunu düşündü. Sırıtarak ona doğru yaklaştı."Cidden. Onu. Senin. Eline. Bırakacağımı. Mı. Düşündün."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Holding on To You (VHope Fanfiction)
Fiksi PenggemarTaehyung günlüğünün dışı simsiyah, içi bembeyazdı... Taehyung'un günlüğünün dışı sert, içi yumuşacıktı... Ona ilk görüşte kalbini yerle bir eden kişiyi hatırlatıyordu. Ona ilk görüşte aklının her köşesini kaplayan kişiyi hatırlatıyordu. Derin bir ne...