Platonik yatağında bağdaş kurarak oturmuş ileri geri sallanarak sinirle karşısındaki duvara bakıyordu. Bütün planları başarısızlıkla sonuçlanmıştı, geriye kalan planlarının da başarıya ulaşacağından emin değildi.
Üstelik iki baş düşmanı ve sevgilileri evlerinde çift buluşması yapmıştı. Orada olmak ve yemek masasını, bütün evi, her şeyi dağıtıp Taehyung'un kolundan tutup çıkmak isterdi. Ama muhtemelen daha bir halt yiyemeden yakalanırdı. Sinirine hakim olup daha yararlı planları düşünmesi gerekiyordu, çünkü her geçen dakika aleyhine işliyordu.
"Taehyung benim olmalı. Taehyung benim olmalı." diye söylenerek sallanmaya devam ediyordu. Taehyung'un okuldaki dolabından çaldığı bilekliği elinde oynarken sinirle bağırarak koparmış ve düğmelerin odanın dört bir yanına dağılmasını sağlamıştı. Çünkü her gün eve geldiğinde bilekliği koyduğu kutudan çıkarıp onu düşünerek avunur ve gülümserdi. Bir gün onu sevdiğini söyleyerek geri verme umuduyla. Ama aynı bilekliği o gün Hoseok'un bileğinde de görünce ufak bir sinir krizi geçirmişti. Hoseok'ta olup da onda olmayan ne vardı? Taehyung neden Hoseok'u bu kadar seviyordu?
Ayağa kalktı, ellerini arkasında kavuşturup hapishanedeki mahkumların yaptığı gibi ileri geri yürüyerek düşünmeye başladı.
Okul bitmeden önce koluna sevgilisini takarak gezmek istiyordu. Sevdiği çocuğu başka birinin yanında birbirlerine sevgi dolu bakışlar atarken görmek hoş değildi.
Aklına gelen düşünceyle olduğu yerde durdu, arkasında kavuşturduğu ellerini yavaşça gevşetti ve birbirine sürttü. Aklına yine güzel olduğunu düşündüğü bir plan gelmişti.
"Evet. Bu iyi fikir."
Ani bir ruh değişimiyle siniri yerini neşeye bırakmıştı. Kendini mutlu bir şekilde yüzünde kocaman bir gülümsemeyle yatağına bıraktı. Yarın başlatması gereken bir planı vardı, bunun için de enerji toplaması gerekiyordu. Tavana yapıştırdığı Taehyung'un posterine bakarak öpücük yolladı. Her sabah kaldığında ilk onu görebilmek için yapmıştı bunu.
Kafasını sırıtarak yastığın üzerine koyduğunda, aynı cümleyi mırıldanarak kendini uykunun kollarına bırakmıştı.
"Taehyung benim olacak. Taehyung benim.."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Taehyung!" Hoseok okul gömleğinin düğmelerini iliklerken, hala yataktan çıkmayan ve uyanmayan sevgilisine söylenmişti. Küçük olan sadece homurdanarak yatakta öteki tarafa dönmüş, tek başına bütün yatağı kaplayacak şekilde uyumasına devam etmişti.
Hoseok kafasını iki yana sallayıp kravatını boynuna taktıktan sonra son bir kez kendine bakmış, güzel sevgilisini uyandırmak için yatağa oturmuştu. Elini açık kahve saçlara atarak, yüzünde gülümseme ile birlikte okşamaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Holding on To You (VHope Fanfiction)
FanfictionTaehyung günlüğünün dışı simsiyah, içi bembeyazdı... Taehyung'un günlüğünün dışı sert, içi yumuşacıktı... Ona ilk görüşte kalbini yerle bir eden kişiyi hatırlatıyordu. Ona ilk görüşte aklının her köşesini kaplayan kişiyi hatırlatıyordu. Derin bir ne...