"Hyung cidden ben söylemedim. Onlar anladılar. Yeterince endişeli görünüyordun, bir de ben sadece seni daha fazla endişelendirmek istememiştim."
Hafifçe küçüğünün kafasına vurdu Hoseok. Taehyung bu hareketle ani olarak gözlerini sıkmıştı, geri açtığında da gözlerini kırpıştırarak ağzı açık bir şekilde bakakaldı.
"Ah Hopieeeee , cidden buna gerek var mıydı?"
"Vardı tabi ki de şapşal. Söylesen daha az endişelenirdim. Hiç değilse gizleyecek bir şeyimiz olmadığından dolayı şimdi daha rahat hareket edeceğim."
Taehyung'un annesiyle babasının uzaktaki mutfaktan gelen konuşma ve gülüşme seslerini duyan Hoseok, etraflarında kimsenin olmadığını anlayınca sevgilisinin çenesinden tutup kafasını kaldırarak pembe dudaklarına bir öpücük kondurdu. Dudaklarını geriye çektikten sonra alnını onun alnına dayadı.
Konuşurken bile gözleri hala dudaklardaydı.
"Bundan sonra bir şey saklamak yok, tamam mı? Ne olursa olsun. Senin hakkındaki her şeyi bilmek istiyorum."
Taehyung ise dudaklarının az önceki kısa süreli temasından sonra sarhoş olmuş bir şekilde baygın gözlerle geri çekilip sevgilisine baktı.
"Tamam Hopie."
Bayan Kim aşağı katta bulunan mutfaktan salonda oturmakta olan iki gence seslendi.
"Çocuklar haydi aşağı gelin. Her şey hazır. Ayrıca size de bir sürprizimiz var!"
Taehyung sürprizlere bayılırdı. Annesi bunu bildiği için bu sihirli kelimeyi kullanmıştı.
Küçüğü heyecanlı bir şekilde elinden tutup kendisini çekiştirdiğinde Hoseok onun bu sevimli hallerine hayran kalmış bir şekilde onunla gülüşerek merdivenlerden aşağı iniyorlardı. Aklının bir köşesine artık sık sık ona sürpriz yapması gerektiği kazımıştı.
Merdivenlerin son basamağından da indiklerinde Taehyung şaşkınlıkla karşısında duran kendisi gibi uzun boylu ve uzun boylu zayıf çocuğa baktı. Çocuk onun Hoseok'u tutan eline bakıyordu, Taehyung bunu fark etmeden sevgilisinin elini bıraktı ve karşısındaki bedene doğru koşturup sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Holding on To You (VHope Fanfiction)
FanfictionTaehyung günlüğünün dışı simsiyah, içi bembeyazdı... Taehyung'un günlüğünün dışı sert, içi yumuşacıktı... Ona ilk görüşte kalbini yerle bir eden kişiyi hatırlatıyordu. Ona ilk görüşte aklının her köşesini kaplayan kişiyi hatırlatıyordu. Derin bir ne...