TUTSAK (tamamlandı)

19.Bölüm

Bölüm düzenlenmiştir.

   ''Kişinin gördükleri, işittikleri ve yaşadıkları ona tecrübe olarak geri dönüp, onu güçlendirendir. Bütün bunlar hayata karşı duruşunu netleştirmekle birlikte yapması gerekenlerin farkına varır ve belirli bir olgunluğa ulaşır.
Bir yandan da geçmiş insanın hem iyi hem de kötü bir düşmanıdır. Mutluluğu da acıyı da size bir anda sunabilir, bu durum zihninizin cehennemini oluşturabilir. Kaçmaya çalıştığınız zamanlar olur fakat bu pek mümkün değildir; çünkü hiç kimse anılarını öldüremez.''

   Jordan gazetede denk geldiği makaleyi okurken yazılanların düşünceleriyle neredeyse aynı olduğunu fark etti. Yazar geçmiş konusunda haklıydı. Geçmiş yok edilemez bir şeydi ve insan ne yaparsa yapsın ondan kaçamıyordu. Kişi bunu her ne kadar çok istese de ve bunu denese de en ufak bir ses, koku ya da görüntü geçmişten bir anıyı önünüze koyuyor ve sizi geçmişin tutsağı haline getiriyordu. Bu aslında zihnimizin bize birer küçük oyunuydu. Zihnimize mazide yaptıklarımızı dolduruyor, yaptığımız birçok şeyden almadığımız o dersi almamızı bekliyordu. Fakat insanoğlu yaptığı her şeyi doğru bulan, yaptığı hatayı da kabullenmeyen birer varlığa dönüşmüştü ve bu durum artık Tanrı'nın kontrolü altında değildi. Aksine Şeytan görevi devralmıştı.

   Genç adam, okuduğu gazeteyi bir kenara bıraktı ve masadan kalktı. Hector ile konuşmasının ortasında Samuel'ın sesini duyduğu günden beri 3 gün geçmişti. O günden beri Samuel'dan ve Hector'dan herhangi bir ses yoktu. Üstelik Jordan onlardan herhangi bir haber de alamıyordu. Bu sessizliğin sonunun kötü olacağını biliyor ve sadece onların yapacakları hamleyi bekliyordu. İlk saldıran taraf olup, kendi sonunu getirmek istemiyordu.

   Jordan odasına doğru ilerlerken günlerdir üstünde çalıştığı planlara verdiği aranın kısa süreli olmasından dolayı sinirli ve gergindi. Neyse ki günler sonra biraz olsun dinlenmeye ve düzgün bir şekilde yemek yemeye vakti olmuştu. Bunu da günler sonra gelen fazla yorgunluktan kaynaklı yapmak zorunda kalmıştı. Kendini günlerdir hem fiziksel hem de ruhsal olarak yoruyordu ve bu durum Samuel ile karşılaştığında kaybetmesine yol açabilirdi. Fiziken ve ruhen güçlü olmak zorundaydı. Aksi halde bu savaşı kaybedecekti ve bunu istemiyordu. Kendisinin kaybedeceğini asla düşünmüyordu fakat öyle hassas bir dengenin içerisindeydiler ki her an her şey değişebilir, Samuel bir anda eskisi kadar güçlenip Jordan'ı kendi emrinde çalıştırmaya başlayabilirdi. Jordan bunu düşünmek bile istemedi. Tekrardan o adamın emrinde çalışmaktansa ölmeyi tercih ederdi.

*

   Samuel ve Hector bir masanın iki ucunda oturmuş, Jordan'a karşı kurdukları planların üstünden bir bir geçerken odanın kapısı çalındı. Hector kapıdaki adama 'gir' dedikten sonra kapı açıldı ve içeri Samuel'ın emrinde çalışan adamlardan biri girdi. Herkes önemli olmadıkça o odaya girmemesi gerektiğini biliyordu. Eğer biri o kapıyı çaldıysa bu önemli bir şey olduğuna işaretti. Adam Samuel'a doğru ilerledi ve ona yaklaştığında kulağına doğru eğildi. Kısık bir tonda konuşmaya dikkat ederek söylemesi gerekeni söyledi. ''Kız kaçmaya çalışmış, efendim.'' Samuel duyduğu cümleyle gözlerini sıkıca kapatıp sinirlerine hâkim olmaya çalıştı. Hızlıca ayağa kalktı ve Hector'a bir işi çıktığını, daha sonra tekrar uğrayacağını söyleyerek oradan ayrıldı. Samuel sinirliydi çünkü bugüne kadar esir tuttuğu kimse elinden kaçmaya dahi cesaret edememişti. Bunu deneyen hiç kimse olmamıştı çünkü eskiden bir sözüyle herkesi dize getirirdi. Fakat şimdi işler onun için daha zor bir hale gelmişti.

   Kısa süreli bir araba yolculuğunun ardından Samuel Elena'yı tuttuğu o eski fabrikaya gelmişti. Hızlı hareketlerle arabadan indi ve fabrikadan içeri girdi. Elena sandalyede elleri arkadan bağlı bir şekilde otururken başı da eğikti. Samuel ona usulca yaklaşırken Elena adım seslerinin yaklaştığını işitti ve korkusu artmaya başladı. Günlerdir elini kesen iplerin bir an olsun gevşediğini hissetmiş, biraz çabayla ipleri çözebilmişti. Sonrasında da etrafında adam olmadığı bir anı kollayıp ayak bileklerindeki ipleri çözmüş ve arka tarafa doğru koşmuştu. Daha fabrikadan birkaç adım uzaklaşmıştı ki Samuel'ın görevlendirdiği adamlardan biri onu yakalamış ve tekrardan bağlamıştı.