YAZLIK

77 5 3
                                    


Gecenin sessizliği eve çökmüştü.Şaşkınlıkla her yeri aramış ajandalardan birini bile bulamamıştm.Kimin,nasıl girip aldığını ise düşünürken sinirden çılgına dönmüştüm.

Aklıma gelen ilk ismin Akay Dinçer olması şaşırılacak bir şey olmamak ile birlikte gayet normaldi.Bedel ödemem için ajandaları gizlice alan o olmalıydı.

Ancak yazlığa geldiğimden sadece Boralar ile Evren'in haberi vardı.Bu sonuç beraberinde bir sürü soruyu sürükledi.

Akay Dinçer'in buraya geldiğimden nasıl haberi oluyordu?

Ajandaları aldığımı nereden biliyordu?

Sinirle soluyup ayağa kalktım.Olanları Evren'e anlatmak istiyordum ama daha tam bir şey bilmeden onuda telaşlandırmak istemiyordum.Bu olaylar yaşandıktan sonra araması tedirginliğimi arttırsada bir şey belli etmeden konuştum.

Saat epey bir geç olduğundan tekrardan İstanbul'a dönme fikri ise tehlikeli geliyordu.Daha fazla düşünüp aklımı yormamak için odama gittim.

Isıtması için daha önceden koyduğum ısıtıcı odamı sıcacık yapmış,görevini yerine getirmişti.Hızlı adımlarla ısıtıcıyı kapatıp yorganımın içine girdim.

Kulaklıklarımı takıp uyku adlı çalma listemi oynattım.Birbirinden güzel slow şarkılar ardı ardına çalmaya devam ederken uykunun gücüne kapılıp gözlerimi kapattım.

********

Soğuktan saklanıp yorganımın içine sığındım sıralar saat on sularıydı.Soğuktan üstüme aldığım ceketim ile kahvaltı için mutfağa inmiştim.Her ne kadar bahara girsekte soğuklar bir türlü terkedememişti İstanbul'u.

Kahvem ile tostumu tepsiye koyup salona geçtim.Oturduğum ikili koltuğun karşısındaki televizyonla bakıştıktan sonra kumandayı elime alıp televizyonu açtım.

Birbirinden farklı konulara değinmiş programları izlemek sıkıntıma sinir eklediğinden bilgisayarımı alıp haberlere bakmaya başladım.

Yaptığım tostumu iştah ile yerken kapının çalması ile duraksadım.Korku ile telaşı üst safhada yaşamaya başladığımda ayağa kalkıp yavaşça kapıya ilerledim.

Korku ile telaş diyince aklıma gelen ilk isim Akay Dinçer oluyordu.Buraya gelmiş olabilir miydi?

Olamazdı.Aklımdaki soruların oluşturduğu havuzda boğulmak üzereydim ki sinirle korkak olmadığımı kendime hatırlatıp kapıyı açtım.

Karşıma gördüğüm manzara ile sertçe yutkundum.Yüzündeki pis sırıtış ile ellerini ceplerinden çıkartıp içeri girmek için hareketlendi.

Onun hareketine karşılık hızla şoktan çıkıp kapıyı kapatmaya çalıştım.Ayağını araya koyup kapıyı kapatmamı engelledi.

Ne kadar gücüm var ise hepsini kapıya yüklemiştim ki hiçbir faydası olmuyordu.Kapıyı sertçe itip açtıktan sonra karşımda dikilip gözlerimin içine baktı.Korku,kesinlikle hissettiğim duygu korkuydu.

''Defol git!''

Kendimden ödün vermemek için sinirle söylediğim söze karşılık kaşlarını kaldırdı.

''Çok kabasın.''

Kafasını sallayıp oturduğum koltuğa kuruldu.Ne yaptığını anlamaya çalırken kahvemi eline alıp bir yudum aldı.

Kafamı hızla sağa sola sallayıp sertçe kapıyı kapattım.Yanındaki koltuğa oturup bana baktığı gibi sertçe yüzüne bakmaya başladım.

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin