ZİNDAN

112 8 3
                                    


        

Hayatımın en garip anlarından biriydi,henüz birkaç aydır tanıdığım insana,henüz birkaç gündür tanıdığım insanlar için hesap vermiştim.Kabul,garip bir cümle oldu.Aynı hayatım gibi...

Mutfakta oturmuş nescafe için suyun kaynamasını bekliyordum.Evren'e olanları özet geçip herşeyi anlatmıştım.Ali ile Bora'da eksikleri tamamlamıştı.Sonrasında nescafe yapmak için mutfağa geçmiştim.

Salondan hiçbir ses gelmemesi gerilimi daha da arttırıyordu.Ellerimi dizlerime vurup oturduğum sandalyeden kalkmak için hareketlendim.

''Ali,gelir misin?''

Oturduğu koltuktan hızla kalkıp mutfağa girdi.

''Ne oldu?''

Dudağımı ısırıp kalçamı tezgaha dayadım.

''İçeride gerilim +18 olduğundan,malum yaşın tutmuyor.''

''Bu yeni kategori herhalde,gerilim komedi.''

Tedirginliğime rağmen gülümsedim.Kaynayan suyun buharı havaya karıştığında nescafeleri hazırladım.Ali'ye son bir göz atıp salona geçtim.Arkamda Ali'nin ayak sesleri,elimde tepsi,içimde ise yüksek doz heyecan ile salona ilerledim.

Kahveleri ortadaki sehpanın üzerine bırakıp Evren'in oturduğu tekli koltuğun karşısına oturdum.Evren'den çekinmemin nedeni,olanları saklamamdı.Bora'nın,yorgunluk kahvemi içerken savunduğu düşünceleri, eve gelince düşünmüş vicdan azabına yenik düşmüştüm.

''Ne düşünüyorsun?''

Ağzımdan bir cesaretle çıkan sözcükler Evren'in hüzün ağırlıklı bir tebessüm etmesini sağlamıştı.Kırılmıştı...Ve bu çok belli oluyordu.

Kendimi kötü hissetmeme karşılık vicdanım alkışlamaya başladı.Dudağımı ısırıp on dakika önceki cümlemi tekrardan kurdum.

''Ben sadece olay büyümesin istemiştim,zaten yeterince benimle uğraşıyorsun birde başıma bu Akay Dinç...''

''Ben yanında olmak istediğim için yanındayım,uğraşım boşuna değil,sana değer veriyorum.''

Tuttuğum nefesimi biraz daha vermezsem Akay Dinçer'in bir düşmanı kalmayacaktı,yada Evren'in değer verdiği biri...

''Biliyorum,sana haksızlık ettim ama dediğim gibi amacım sadece olayı büyütmemekti,senin kafanı birde bu sorunla ütülemek istemedim.''

Cümlemi bitirir bitirmez oturduğu koltuktan kalkıp kapıya ilerledi.

''En baştada dediğim gibi ne sıkıntın olursa ilk bana geleceksin,ayrıca büyütmek istemediğin olayın ipleri sende değil Akay Dinçer'de.''

Koltuktan hızla kalkıp merakla seslendim.

''Nereye?''

Kapıyı açıp soğuk rüzgarın içeriye girmesine izin verdi.

''Yarım kalan işi tamamlamaya,arabada bekliyorum çabuk gelin.Bakalım Akay Dinçer ne yapıyor?''

Alt dudağımı dişlerimin arasına alıp gülümsedim.Evren,ne olursa olsun her daim yanımdaydı,ona olan güvenim,sevgim gittikçe artıyordu.

*******

''Kafam şişti!''

Bıkkınlıkla nefes verip Bora'ya baktım.Ali'yi eve bırakıp Akay Dinçer'in en iyi mekanlarından biri olan Long Night'a gelmiştik.Rahatlığı,on metre öteden belli olan koltuklara oturalı iki saatten fazla olmuştu.

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin