Yatağıma uzanmış yıldızlı tavanımı izlerken geçen birkaç günü gözden geçiriyordum . Günlerdir ortalıkta yoktu . Hayır endişelenmiyorum . Sadece benim sevgilim olduğunu iddia eden birini göre fazla rahat davranıyordu .
Neredeydi yani şu üç gündür ?
Pekala , bir yanım başkalarıyla kırıştırmasından korkmuyor değildi .
Yapar mıydı ?
Evet , yapardı .
Yine de ortada Eren'in bana garip bakışları hariç herhangi bir gariplik sezememiştim .
Çünkü buna benzer birşey olsaydı büyük ihtimalle okulda yeni bir dedikodu dönmeye başlardı .
Eren ' e gelince ; okulda ayaklarımın dolaştığı heryer de istisnasız bakışlarını üzerimde hissediyordum . Sanki beni takip ediyordu . İçimden bir ses aslında beni kolladığını söylüyordu çünkü Aren yoktu . Tabi cesaret edip te bunu soramazdım sanırım sadece bir önzesiydi . Biz kızlar kafamızda bu gibi şeyleri hep kurguluyorduk . O yüzden bu durumun fazla üstüne düşmemeye karar verdim .
Duyduğum parçalanma sesi ile ürkerek düşüncelerimden sıyrıldım . Kim bilir neyi kırmıştı .
'Sena!'
'Yat zıbar artık!'
Gece yarısı olmuş hala ağda yapıyordu .
Sanki kamp a değil , tatile gidiyoruz . Büyük ihtimalle gece bile çorapla uyuyacağız .
Anlayamıyorum soyunmayı falan mı düşünüyor bu ?
Sakin olmalıydım , sonuçta sadece bir gece bu leyla tavırlarına katlanacaktım .
Baş ucumdaki gece lambamı kapatarak uyku pozisyonumu aldım . Olabildiğince çok uyumam gerekiyordu çünkü muhtemelen yarın gece korkudan sürekli uyanıp duracak yeterince uykumu alamayacaktım .
'Mehir , kalk'
'Kalk , haydi kalk'
Yüzümü buruşturarak kulaklarımı kapamak zorunda kalmıştım çünkü bu ses kendince uydurduğu "kalk" adlı opera yı seslendiriyordu .
Son söylediği kalk sözcüğünü uzatırken tıkanınca yatağıma kusacak korkusuyla aniden dikiliverdim .
Hala ekşimiş duran suratımla 'Yeter , sus artık ' diye mırıldandım .
'Haydi , hazırlan'
'Benden sonra yatıp , benden önce kalkarak bu kadar enerjik olmayı nasıl başarıyorsun?'
'Çünkü , bugün beklediğim gün'
'Sena!' dedim artık usanmış sesimle.
'Çocuğun bütün bunlardan haberi bile yok.'
'Ya , ne fark eder !' dedi bağırarak .
'Gece olacak işte.'
Ardından bakarken yine ne tür maceralar yaşayacağımızı merak ediyordum .
Aldığım sıcak bir duşun ardından gerekli eşyalarımı toparlamış hazır bir şekilde kapının dibinde bekliyordum .
Nihayet merdivenlerden aşağı inerken ben şaşkın şaşkın bakakalmış daha hazırlıksız yakalanan Yeşim ise tam o sırada yudumladığı çayını yere püskürtmüştü .
Şaşırdığımız şey ise kıçını zar zor kapatan bir etek gitmiş olmasıydı .
Şort değil etek .
Bir an gülünç bir ifadeyle kendi giydiklerime baktım .
Dizime kadar çekmiş olduğum çoraplarım , üzerine giydiğim uzun taytım , kısa yağmurluğum ve spor ayakkabılarımla kamp için uygun olduğumu düşünmüştüm .
Evet yanyana komik duracaktık .
Merdivenleri inmiş ayakkabılarını giymek için dolabı açarken ' Şu görüntünün altına birde topuklu ayakkabılarını giyersen hiç şaşırmayacağım' dedim .
'Öyle yapacağım zaten.'
'Dolgu topuklarım için ideal!'
'Peki ozaman çamura gömülmüş olursan doğal karşıla çünkü bu kesinlikle olacak' dedi Yeşim.
'Ben halimden memnunum.'
Bir an aklıma gelen düşünceyle kahkahalarla gülmeye başladım .
'Ya Tunç eşofman takımlarıyla gelirse.'
