Mantıklı düşünmeye çalışarak aklıma gelen ilk şeyi yaptım. Camlar kapalıydı, düğmeye basarak arabanın üstünü açtım ve içeriye oksijen girmesini sağladım.
Ellerim Arenin yüzüne kapanan ellerini sardı. "Sakin ol" dedim ama gözleri benden başka her yerde idi ve hala solukları düzenli hale girmemişti.
"Artık korkmaya başlıyorum" diye söylendim kendi kendime , sesimin kısık ayarından emindim ama ilginç bir şekilde bunu duydu.
Bir an sonra kucağındaydım ve yüzü boynuma kapanmıştı.Ellerimi ondan koparıp yüzüne kaldırdım ve kafasını boynumdan uzaklaştırdım. Neredeyse yeşillerini tamamen kaplamış göz bebekleri "Bir şey var!" diye bağırıyordu.
"Beni başka bir kadınla aldatmadın öyle değil mi?" diye sordum korka korka. Tabiki Onata inanmamıştım ama verdiği bu tepkiler beni sormaya itmişti.
"Hayır" dedi hemen. İçeriye dolan oksijeni yeni fark etmiş gibi derin bir nefes aldı , gözlerini kapattı ve kafasını geriye yasladı.
Ne yapacağımı şaşırmıştım. Ne olduğunu anlayamamıştım ki bir tepki vereyim. Herif sus pus olmuş , resmen beni yok sayıyordu şu anda!
Sustum ve ona zaman tanıdım. Bana açıklama yapmaya mecbur olduğunu ikimizde biliyorduk. Öyle de oldu. Birkaç dakika sonra gözlerini açtı ve doğrudan bana baktı.
"Seninle konuşmam gereken bir şey var."
"Konuş o zaman." dedim sakinlikle.
"Konuşacağım , ama henüz değil."
"Nasıl yani?" diye sordum kaşlarımı çatarak. "Ne haltlar çeviriyorsun Aren?"
"Benimle ilgili bir konu ve ben daha sonra anlatacaktım."
"Anlayamıyorum." "Anlatacaktım da ne demek?" "Ne zaman?" "Neden?"
"Bak önümüzdeki süre senin için de benim için de çok önemli." "Sınavlar , mezuniyet." "Ben bir mezuniyet geçirmiş olabilirim ama seninki ilk."
"Kafamızı başka sorunlar kurcalasın istemiyorum." "Tüm bunlardan sonra söz veriyorum sana anlatacağım , tamam mı?""Aren demin resmen bir kriz geçiriyordun!" "Ödüm patladı!" "Ne demek sonra anlatacağım?" dedim şaşkınlıkla.
"O , bununla alakalı değildi , fazla sinirlendiğimden dolayı oldu." "Ve hala onu yeterince dövememiş gibi hissediyorum." "Öfke problemim olduğunu biliyorsun."
"Pekala" dedim kabullenerek. "Onat bana bunu mu söyleyecekti?" "Seni bu söyleyeceğin şey için mi tehdit etti?"
"Bilmiyorum , bana kalırsa palavra atıyor." "Onu bu yüzden değil , sana yaklaştığı için ve palavra bile olsa beni tehdit edecek cesareti bulduğu için dövdüm."
"Sana vurdu." "Dudağın ve kaşın şişecek gibi duruyor." dedim yüzünü okşayarak.
Yanağını onu okşayan elime yaslayarak avucuma öpücük kondurdu. Bu kadar dı işte, hemen yumuşamıştım. Beni tam bir salağa çeviriyordu!Birazcık kaldığını umduğum mantığımla ısrar ettim. "Ama Aren merak ederim." dedim tatlı tatlı bakmaya çalışarak. Tatlı hissetmiyordum, aksine hala olanlara bir anlam verememiştim. Kendimce ikna yöntemlerimi deniyordum sadece.
Çabama sadece tebessüm etti. "Söz verdim, o zaman anlatacağım."
Dudaklarımı büktüm. Beni belimden tutarak yanına koltuğa oturttu.Arabayı çalıştırırken , kendimi dizginleyemeden aklıma gelen ihtimalleri sordum. "Yoksa daha önce evlendin mi?"
Gülümsedi. "Hayır."
"Yoksa birinden çocuğun mu var?" Lütfen hayır de!
Gözlerini devirdiğini gördüm."Hayır Mehir."