AREN
İçimde tarifi olmaz sıkıntı baş gösterirken usulca evin kapısını çaldım.
Geçirdiğim günün ardından , okuldan çıktığımda henüz eve ulaşamadan babam aramıştı. Akşam yemeğini hep beraber yiyecektik.
İçten içe mevzunun akşam yemeği olmadığını biliyordum ve bu yüzden de içimde oluşan gerilime engel olamıyordum.Kapıyı genç yaşlarda daha önce rastlamadığım bir hizmetli açtı.
'Buyurun Aren bey aileniz de masada sizi bekliyordu.' dedi nazikçe gülümseyerek.
İçeri adımımı atarken alıcı gözlerle beni incelemesi dikkatimden kaçmamıştı.
İfademi bozmadan çıkardığım paltomu uzatmış olduğu koluna koydum.İstemsizce aklıma Mehir gelmişti.
Gülümsedim. Şimdi burada olsaydı bana baktığı için ters ters kızı keser sonrasında da bana ağzına geleni sayardı. Tam arıza !'Herkese iyi akşamlar' diyerek yemek odasına ilk adımımı attım .
'Hoşgeldin ler' eşliğinde masanın boş olan tarafına , sevgili üvey annemin tam karşısına yerleştim.
'Nasılsın oğlum' diye soran babama gülümseyerek 'İyiyim baba' diye cevap verdim.
Üveyin umurunda değildim zaten , Su ise beğeni ile beni süzmek ile meşguldü.
Neden Mehir böyle değil di ? Hatun beni süzmüyordu bile !
Ah bir kere onun da salyalarını akıtarak beni izlediğini görebilsem!
Bir defalığına mahsus sadece beraber olduğumuz gecenin sabahında onu bana tam da öyle bakarken yakalamıştım. Onun da artık şaşkınlıktan olup olmadığına karar veremiyordum bile.Derin soluk alıp etrafıma dizilmiş yemekleri incelemeye başladım. Neden sürekli aklım ona kayıp duruyordu ?
Yemeğimi elimden geldiği kadar yavaş bir şekilde yerken asıl çabam babamla yapacak olacağımız konuşmayı erteleyebildiğim kadar ertelemekti. Yine aynı muhabbetin döneceğini adım gibi biliyordum.
'Artık gerçekleri öğrenmesinin vaktinin geldiğini söyleyecekti.'
Ben ise henüz buna hazır olmadığını.
İşin gizlediğim yanı sadece o değil , bende öğrenecek olacağı şeye hazır değildim.Biten yemeğin ardından , salonda sadece babam ve ben vardık.
Karısı ve kızı babamın istediği üzerine bizi baş başa bırakarak yukarı çıkmıştı. Kapı güzelce kilitlenilmiş , kimsenin kapıyı dinlememesi için de hemen dibine güvenilen bir koruma yerleştirilmişti.Oturduğum koltukta durmadan bir sağa bir sola dönerek rahat edebileceğim bir pozisyon arıyordum ama nafile , hiç bir şekilde rahat edemiyordum.
Karşımda babam beni izlerken aslında tüm olan bitenin farkında yine de kahveler gelene kadar çıtını çıkartmıyordu.Sonunda faydayı geriye yaslanmakta buldum.
Gövdemi kanepeye yaslamış uzun bacaklarımı rahat olacağım şekilde açarak kollarımı da göğsümde kavuşturdum.
Babam bu halime bıyık altından gülümsedi .
Hale bak! Yeni yetme küçük delikanlılara döndüm!Kapı tıklatıldığında gür bir ses ile 'Gir !' diyen babamı süzdüm son kez .
Birazdan başlıyoruz. Haydi bismillah!Hizmetli babama ikram ettikten sonra önüme benim için yapılmış kahveyi koyarak bize bir daha bakmadan odadan çıktı . Sessizlikle dumanı tüten köpüklü türk kahvesini izledim.
Önündeki kahveden bir yudum alan babam 'Nasıl gidiyor?' diye sordu sonunda .
'Gayet iyi' diye cevap verdim.
![](https://img.wattpad.com/cover/58641571-288-k992587.jpg)