50.Nikah

37.4K 1.4K 123
                                    

Merhabalar, bölümler içerisinde koyu kalın yazı ile gördüğünüz yerler özel sahnelerdir. Vee şimdiden herkese iyi bayramlar, öpüyorum :)

"27 Temmuz mu?"

Şaşkınlıkla bize bakan masadaki topluluğa göz gezdirerek "Aa evet." diye cevapladım babamı. Ses tonum cevabımdan çok 'Neye şaşırıyorsunuz ki?' tonundaydı.

"İyi de düğün için çok erken değil mi kızım?"

Fikir benim olsa da Aren'e yandan yandan 'Gerisi sende.' bakışı attım.

"Daha üç ay var. Gerekli olan tüm hazırlıklar yetişir , Ramazan bayramından da biraz sonra olur dedik." diye açıklama yaptı Aren.

Babam, huysuz bir şekilde "Olsun yine de erken." deyince sıra dayıma geçmişti.

"Abartmıyor musun Haldun?"

"Ne demek abartmıyor muyum , ben kız babasıyım , abartmıyorum tabi."

"Çocuklar uzun zamandır evlenmek istiyorlar , istedikleri gün de almaları onların hakkı. Bizlere buna saygı duymak düşer."

Babam yeniden bana döndü. "Evlenmek, çoluk çocuğa karışmak için erken değil mi kızım? Hani kariyer?"

Oopss! Çoluk çocuğa karışmak için erkendi evet. Göz ucuyla Aren'e baktığımda bıyık altından güldüğünü gördüm. Pis düzenbaz!

"Seni anlıyorum baba ama biz sadece evlenmek istiyoruz, ben tabiki kariyerimi yine yapacağım." dedim omuzlarımı silkerek. Ses tonum oldukça yumuşaktı. Farkındayım, fazla cesaretliydim.

Eren "Benden onay aldılar." dediğinde herkes anlamsızca ona baktı. "Bana sordular yani." dedi düzelterek.

Gözlerimi devirdim. Bu neydi böyle ya?

"Boşuna tartışıyorsunuz, çocuklar günü çoktan almışlar." dedi Annem ve ben nihayet rahat bir nefes verdim. "Asıl endişelenmemiz gereken şey hazırlıkların nasıl yetişeceği! Mehir senin daha çeyizin yarım yamalak yavrum nasıl yetişecek tüm bunlar?" Sıkıntıyla tekrar omuz silktim. Aldığım rahat nefes içime kaçmıştı! Ağlamak istiyorum!

İlerleyen günler tam anlamıyla eziyet gibi geçiyordu. Ben tam her şey halloldu, tüm sorunlar çözüldü artık rahatım huzurluyum derken hiç tahmin etmediğim şeyler geliyordu başıma! Her gün yığınla mobilya ve ev aksesuarı alışverişi yapıyorduk. Arenin evindekiler birer birer atılmış yerlerine yenileri yerleştiriliyordu. Sevdiceğimin mutfak dolapları bile sökülmüştü.

Neyse ki Aren bu durumdan hoşnuttu ama ben çok yoruluyordum işte. Nevresimler, yatak örtüleri, havlular, mutfak eşyaları ve daha sayamadığım bir sürü şey. Sadece bir seferinden keyif almıştım. O da kütüphanesine aldığım yeni kitapları yerleştirdiğim bir saat olmuştu. Diğer şeylere günler, haftalar ve kitaplarıma sadece bir saat! Küçücük bir zaman!

"Ev , farklı oldu." dedi Aren o akşam baş başa kalmış yeni kanepemizde oturuyorduk.

Güldüm. "Epey farklı oldu. Her şey beyaz, pembe, lila ve yeşil. Ama sen garipsemiş gibi durmuyorsun." dedim cevabını merak ederek.

"Garipsemedim. İçinde sen varsan bir önemi yok. Ki zaten sen varken bana her yer beyaz , yeşil , lila."

Başımı geriye atarak kahkaha attım. "Ama bu renklerin içinde garip duruyorsun."

Üzerime yaslanarak dudaklarını çeneme sürttü. "İçinde hiç de garip durduğumu düşünmüyorum. Aksine birbirimizi bu şekilde tamamlıyoruz."

KORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin