18. Bok Var !

7.7K 413 20
                                    

"Arabanın koltuğunu söküp altına da baksam mı acaba ? Yok ya şimdi bu mal beynimi söker elime verir...Hadi ama neredesin seni küçük ukala kulaklık ! Hadi gel anneye..."

"Güneş gelsene ! Sonra bakarsın neye bakıyorsan yürü !"

"Geliyorum Bay Mafi dur ! Sadece iki dakikaya ihtiyacım var !"

"Acele et !" diye bağıran pardon anıran Bay Mafyaya aynı onun gibi sesimi yükselterek "Tamam !" diye bağırdıktan sonra arama kurtarma işime devam ettim.
Az önce elimde olan kulaklık en fazla nereye gidebilir bir arabada ?

"Hadi ama lanet olsun neredesin seni Bay Mafya huylu ukala kulaklık !"

Bay Mafta ''Seni duyabiliyorum !'' diyerek bağırmaya başladığında onunla sonra kavga etmeye karar versem de ''Yani ?'' demeyi ihmal etmedim.

''Sözlerine dikkat mi etsen acaba sağlık açısından ?''

''Sence ?''

''Etmezsin biliyorum !''

''Sonuç ?''

''Konu kapandı. Siktir et.''

Ve Bay Mafyanın hazin sonu...

Hemen bir reklam sloganı çakıyoruz ! ''GÜNEŞ ! KORUMALARI DA DİZE GETİRİR MAFYALARI DA !''
Süper oldu.

''Seni korumalara havale ediyorum.'' diyerek ilerlemeye başlayan Bay Mafyanın peşine takıldım. O öküzlerle bir arada nasıl kalayım ? Benim mükemmel ingilizcem ile söylediğim  şarkıyı beğenmeyip beni bodruma kilitleyen adamlarla bir arada kalmak mı ? Tövbe Allah'ım çok Tövbe.

''Senin o ağız ne diyor be kafir adam !'' dediğim an duraksamasına rağmen arkasına bakmadı.
Bay Mafya anne tavuk bende civciv... Öyle bir ikili olduk.
O önde ben arkada.
İbretlik.
Mükemmel bir çift.

Yürümeye başladığında görüş alanımda sadece sırtı vardı. Ceketi vücuduna asaletle sarılırken boy desen maşallahı var ! Salağın sırtı bile güzel.
Omuzlarının falan maşallahı var.
Kaslar desen uf ! Efsane !
Vücut desen uğruna ne destanlar yazılır !
Bacak boyu çok iyi be !

"Nereye gidiyoruz gönlümün mafyası ?"

"Gidince görürsün."

"Gizemli mafya ayağına yatma. Hiç heyecanlı değilsin olmuyor..."

"Ama merak ediyorsun ?" dediğinde muhtemelen tek kaşı yukarıya kalkmıştı.

"Merak deyip senin egonu beslenmek istemiyorum biz bu duyguya endişe diyebiliriz ne de olsa güvenlik açısından pek sağlam değilsin." derken geçmişe gönderme yapmayı ihmal etmiyordum.

''Artık sende çok uslu sayılmazsın değil mi ? Telekinezi hanım ? Ama bilirsin ki ben her zaman en güvenli olan tarafım...'' dediğinde beynim ona hak verdi. 

Yürümeyi kesip aniden bana dönünce iki tarafından ceketini havaya kaldırıp içine kurduğu cephaneyi gösterince teslim oluyormuş gibi ellerimi havaya kaldırdım. Sözlerini şimdi fiili olarak tasdik etmişti.

"Şakaydı gönlümün mafyası." deyip masum masum baktım gözlerine.

"Aferin kızıma."

"Bu arada sen bir tek kendine mi müslümansın ? İnsan bana hiç değilse bir sapan falan verir ya..." derken sesimdeki sitem isyanlarıma yansımıştı.

"Güvenlik açısından pek sağlam değilim ya o yüzden veremedim." deyip bana benim lafımla laf soktuğunda bir an onu alkışlamak istedim. Güzel yerden yakaladı. Aferin sana adamım !

"Sen şuna 'biz sizin kadar profesör olamadık' desene ya."

"Siz mi !?"

"Beğenemedin mi ?" diye sorduğum da muhteşem kaşları ahenkle havalandı.

"Sen varken beğenmek mi ?" diye sorduğunda ses tonuna destanlar yazardım.

"Ben yokken beğenebileceğin bir tek benim yakışıklı abiciğim var. Ama eğer istersen..."

"Abiciğinin cenazesine katılmaktan gerçekten onur duyarım. Eserimin sonunu izlemek için kesinlikle katılırım. Şüphen olmasın." dediğinde resmen kısaca 'Güneş gel sıç sülaleme' diyordu.

"O yüzden zaten karşına çıkmaya cesaret edemedin değil mi ! Karşısına çıkamadığın için de bende buradayım ya zaten."

"Oyunu eğlenceli hale getirdim. Bir teşekkür yok mu ?"

"Olmaz mı ya ? Ayıpsın..."

"...?"

"Var var merak etme sen."

"Ne var Güneş ?" diye sorduğunda sinir krizi geçirmeme az kalmıştı.

O an ki sinirle "Bok var !" diye bağırdığımda korumaların bakışlarını üstümüzde hissedebiliyordum.

"Kızım sen gizli gizli benden habersiz bir şey mi kullanıyorsun ? Neyin kafası lan bu ? Telekinezi etkisi mi bu ?"

"Benim kafam senin asla sahip olamadığından."

"He Güneş he !"

"Ho Gonoş ho !"

Bay Mafii arkasını dönüp sinirle bana baktığından bir şey dememesi beni şaşırtırken "İbrahim Güneş'i dağ evine götürüp bağlayın ! Ben gelene kadar tuvalete bile gitmeyecek !" dediği an şoka girmiştim.

Her ne kadar "Yok babaoğlu saçmalama ! Manyak mısın ? Mantıklı karar veremiyorsun şu an !" desem de kollarımdan tutup beni Bay Mafi'den ayıran İbrahim buna engel olmuştu.

Lanet son.
Üzücü son.
Kederli son...
Dramsal son...

BAY MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin