16. Five Little Monkeys !

7.7K 440 14
                                    

''Ya ben şu an mafya çırağı falan mı oluyorum acaba ? Hayır yani bu kaçırılma ve kaçma olaylarında uzmanlaştım resmen. Polat Alemdar gibiyim maşallah. Aslında Müge Anlı gibi olmak da damarlarımda şeyse demek ki genlere yansımış...'' diye söylenerek boş koridorlarda dolaşırken kaçmak için uygun bir yer arıyordum. Birazcıkta evi inceliyordum.

Eve hırsız girse daha doğrusu girebilirse şu duvarlardaki tablolardan sadece bir tanesini çalsa şirket kurar yemin ediyorum. Paraya para demez. Dolar falan der o garanti ama kesinlikle para demez.
Tabloları inceleyerek merdivenlere ulaştığımda alt kata yavaş adımlarla inmeye başladım. Kendime bu işi sürekli yaptığımı ve başarı ile bu kutsal görevi tamamlayacağımı hatırlatıp duruyordum. Bu saatten sonra başarısızlığa yer yoktu.

Boş koridorda ses seda çıkmayınca kendimi koridora atıp duvara sürünerek ilerlemeye başladım.

Ulan ne kadar da çırak mafya bir kızım !

''Şimdi ablanız şova başlıyor.'' deyip ellerimi birbirine sürterek kendimi kutsal görevime hazırladım.

''Hadi Güneş yardır kızım !'' dediğim an karşımdaki dış kapı olduğunu anladığım kapıya doğru koşmaya başladım.

Kapıya ulaşmam başarılı , kapıyı açmam başarısızla sonuçlanırken kulaklarım Mustafa Ceceli'nin sesini duyuyordu sanki.... Beynim ''Yine Hüsran...'' diyerek isyan ederken sinir krizi geçirmek istiyordum.

Kapı koluna tutunup asılırken yine açılmıyordu. Tekmelerim sonuçsuz kalıyordu.

''Güneş Hanım ?'' 

Hay anan !

''Yok burada !''

''Güneş Hanım !?''


Hay babanı eşekler tepsin ! Ne var !

''Yok dedik ya !''

''Güneş Hanım ?''

Sülalene küfür etmediğim için çok şanslısın bay pezevenk !

"Yok burada ! Bu gün git yarın gel !"

Ve beynimde ki o kutsal ses yine bağırdı ''JETONUNUZ YÜKLENİYOR...''

Arkamı döndüğüm an yine ve yine o kutsal manzara.
KORUMALAR ! Beş kişi olmak zorunda mısınız çok sorry ama ?

İkisi anında yanıma gelip  kollarımdan tuttuğunda isyankar tarafım devreye girmişti yine !
Ayaklarım kollarımda ki maymunlar yüzünden artık yere değmiyordu. Yoksa boyumun kısa olmadığının hepimiz farkındayız değil mi ?

''Benim bu derdim
Ne yağan yağmurda
Ne yalancı sonbaharda
Ne bomboş sokaklarda !''

Koridorda elleri cebinde uykulu uykulu bize bakan Bay Mafya'ya görünce yarım kalan şarkıma devam ettim.

''Kırılmış her yanım
Kaybolur zaman saçlarında
Gözlerim sokaklarda
Sebebi isyan aşkım
İçim yanar, içim kanar da
İsyan!
Geriye bir avuç yalan
Beni bu derde sen attın da, gittin ya kafam hep duman...''

Bay Mafya isyankar tarafıma eşlik edip ''Güneş !'' diye bağırdığında 'ne var ?' temalı bakışlarımı ona gönderdim. Cevap gelmeyince ikisi kolumda üçü karşımda olan korumaları işaret ettikten sonra boğazımı temizledim.

''Sıradaki şarkım size gençler...'' dediğimde hepsi şok olmuş bir şekilde bana bakmaya başladı.
Bu muhteşem parça kime ait hiç bir fikrim yoktu açıkçası. Ama severek dinliyoruz.

''Bu parçayı size özel İngilizce seçtim. İnşallah dil vardır ?'' diye sorduğumda hepsinden onaylar anlamda bakış aldığımda mükemmel şarkıma başladım.

''Five little monkeys jumping on the bed
One fell off and bumped his head
Mama called the doctor,
And the doctor said
No more monkeys jumping on the bed.''

BAY MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin