Zayn bıkkın bir nefes verdi. Ellerini saçlarına atıp, karıştırarak Harry'nin oturduğu koltuğa doğru ilerledi. Harry'nin cipsini elinden alırken onun lazer bakışlarını görmemek için ona bakmadı."Bana bakmadı bile."
Zayn hüzünle söyledi. Harry'e tepki beklediğini belli eden bakışlar atarken, Harry elinden cipsi çekti
"Sana belediye çöplüğü baksın."
Zayn gözlerini devirdi. İlkokul seviyesinde laf sokuşturma çabaları olan bir kıvırcıktan neden medet umduğunu kendi kendine sordu. Ah, çünkü etrafta kıvırcıktan başka konuşacağı kimse yoktu.
"Onun gönlünü almalıyım."
Harry'e tekrar tepki beklediğini belli eden bakışlarını attı. Harry bir avuç cipsi ağzına atıp,çiğneyerek yuttu.(Yazar oruçlu, aç ve canı cips istiyor :/)
"Çiçek felan almayı denesen ?"
"Çiçek alırsam beni affetmeme ihtimali var. Ama karşı koyamayacağı bir şey biliyorum."
"Ben mi ?"
Zayn tekrar gözlerini devirdi.
"Siktir ordan."
Pizzacıyı aramak için telefonunu aldı. Harry'den numarayı öğrendikten sonra iki tane XL bibersiz,bol mısırlı pizza istedi. Louis ufak bir prenses olabilirdi ama bir tane XL pizzayı kolaylıkla yiyebiliyordu.
Harry'e marketin ne tarafta olduğunu sorduktan sonra ihtiyacı olan diğer şeyleri almak için markete yürümeye başladı. Louis onu affetmek zorundaydı.
~~
Zayn dışarı çıktıktan sonra Harry Louis'in kapısına doğru ilerledi. Hayır, kapıya gelince durup üstünü düzelterek derin bir nefes almadı. Hayır, kapının orda konuşmasının provasını da yapmadı. Tanrım, hayır Louis'ten ses gelmediği için o şişkin pazularıyla kapıyı da kırmadı. Kapıyı bir kere tıklattı ve cavap beklemeden içeri daldı.Louis elinde Harry'nin nerden bulduğunu bilmediği sarı bir topu duvara atıp, tutuyordu. Harry küçükken bu oyunu çok severdi. Ama Louis hala küçük olduğu için oynuyor olmalıydı.
"Louis ?" Harry Louis'i çağırırken biaz eğlenmeye karar verdi.
"Hmm ?" Louis ona bakmadan cevapladı.
"Louis ?"
"Efendim ?" Louis tekrar ona bakmadı.
"Louiss ?"
"Ebenin amı. Ne var lan ne ?" Ona dönüp, sinirle baktı.
"Zayn'e biraz sert çıkmadın mı ?"
"Sert çıktıysam çıktım bundan sanane ?"
"Pekala. Sen bilirsin."
Harry kapıya dönüp, yürümeye başlarken olan oldu. Hayır, Louis onu kolundan çevirip, dudaklarına yapışmadı. Hayır,Louis arkadan ona sarılıp özür de dilemedi. Tanrım hayır,Louis birden olduğunu iddia ettiği-Ve Harry'nin mal gibi inandığı- Koala güçleriyle kapıyı da kapatmadı. Louis elindeki topu bir kere havaya atıp,tuttu. Sonra da topu Harry'nin kafasına geçirdi.
Harry acıyla tıslayıp, elini kafasına attı. Louis'e dönerken en azından pişman bir Louis görmeyi beklesede aksine Louis yatağa uzanmış,hatta tabiri caizse yayılmıştı.
"Aslında biraz sert çıkmış olabilirim. Bilirsin, sadece biraz hayal kırıklığına uğradım. O benim her şeyim. Biz beraber büyüdük. O olmasa şuan olduğum yerde olmayı bırak, bir laboratuvar köşesinde okaliptus yaprağı yerken bile bulamazdım kendimi. Biraz hayal kırıklığına uğradım. Beni unuttuğunu felan düşünüp, gereksiz kışkançlığa girdim. Seninle tanışmadan önce Liam diye bir çocukla arkadaş oldular. Sanırım onu birazcık kıskanıyorum."
Yavaşça ilerleyip yanına oturarak, kafasını omzuma yasladım dememi bekliyorsanız çok beklersiniz. Hızlıca yanına ilerleyip, yatağa atladım.
"Vizeleri varmış. Sen öyle diyince iyisin felan sanmış."
Louis elini kafasına vurdu.
"Ah, onu tamamen unutmuşum. Sanırım ondan özür dilemeliyim."
Kafamı onaylarcasına salladım.
"Ya da onun gelip benden özür dilemesini beklerim. Zeytinyağı gibi üste de çıkarsam onu affetmem büyük bir lütuf gibi görünür ve o da boşu boşuma havalanmaz. Teşekkür ederim Harry. Çok yardımcı oldun."
O sırada Zayn içeriye XL pizzayla girdi. Diğer elinde ise bir sepet abur cubur vardı. Tuhaf olan ise pizzaya mum dikmiş olmasıydı. Pizzayı Louis'e uzattı. Louis ise demin pişman olan kendisi değilmiş gibi kafasını yana çevirip, hıh diye saçma sapan bir ses çıkardı.
"Louis. B-ben özür dilerim. Gerçekten iyi olduğunu düşünmüştüm ve vizelerim vardı. İnan bana kötü olduğunu ima etseydin vizeyi felan boşverir hemen gelirdim-"
"Bide boşvermeseydin Zayn. Boşvermeseydin bide. Bunu lütuf yapmış gibi söylüyor bide. Yapma ya. İhtiyacım yok sana. Şuna bak. Özür mü diliyor üste mi çıkmaya çalışıyor belli değil."
"Ama Louis-"
"Devam et."
"O yüzden lütfen beni affet Louis. Gerçekten özür dilerim."
Pizzayı Louis'e doğru uzattı. Louis elinden alıp, mumları üfledi. Zayn'e bunlar ne sikim ? Bakışımı attım. Dudaklarını oynatarak mumları seviyor dedi. Kafamı onaylarcasına sallarken, Louis pizzadan bir dilimi ağzına attı.
"Seni bu seferlik affediyorum. Tabikide tek bir şartla."
"Neymiş o şart ?"
"Şu Liam denen çocuktan uzak duracaksın-"
"Ama Louis o benim arkadaş-"
"Yada beni unutacaksın."
Zayn kafasını onaylarcasına sallayıp, abur cuburları da Louis'e uzattı.
"Şimdi çıkın odamdan."
Zayn'le aynı anda odadan çıkarken, Zayn'e döndüm.
"Sen ölmüşsün dostum. Kesinlikle ölmüşsün."
O an iç sesim denen arkadaş bana cevap verdi. Sen de öleceksin be Harry. Hemde farklı sebeplerden öleceksin. Hatta bir şey söyliyim mi ? Zayn'den daha beter öleceksin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOALOUIS(l.s)
FanfictionSadece Louis bir koala melezi. (23!Harry 18!Louis/Fluff,Fluff,Fluff...) @İlk Koala melezi hikayesidir. Kapak:@Midinee