"Harry, lütfen oturur musun? Yeter artık."Harry bir yandan tırnak yerken, bir yandan odayı turluyordu. Louis ise ona oraya gitmenin sorun olmayacağını anlatmaktan yorulmuş, çok konuşmaktan susamış, çok susayınca çok su içmiş, çok su içince çok çişi gelmiş ve Harry'nin dönüp durmasını izlerken çok dönen başı yüzünden tuvalete bile gidememişti.
"Anlamıyorsun, Niall'ın arkadaşları da Niall gibidir-"
Louis pes ederek kendini kanepeye attı. Elleriyle kulaklarını örterken Harry konuşmaya devam ediyordu. Louis'in yaptığı hareketi görünce konuşmayı kesip, sevgilisinin uzandığı koltuğun yanına diz çöktü.
"Sadece senin için endişeleniyorum."
Ellerini Louis'in kulaklarındaki ellerine koyarak, okşamaya başladı. Louis ellerini kulaklarından indirince, avuç içini, parmaklarını ve bileklerini öperek koalayı kıkırdattı.
"Yalancıya bak. Benim için endişelensen çekilirdin bende gider işerdim. Bakalım ondan sonra da böyle parmaklarımı öpüyor musun."
"Ya canım. İstersen kaba işe, sonra da parmaklarını içine daldır yine öperim parmaklarını ben."
Louis ona iğrenen bir bakış attıktan sonra merdivenlere ilerledi.
"Keşke biraz yatakta çıplakken de öpsende az neşelensek."
Harry, gözlerini kocaman açarken banyoya girip, kapıyı kilitlemişti.
~
"Hem gel sik diyorsun, hemde üstüne kapıyı kilitliyorsun seni anlamadım ki ben."
Harry evin bahçesinden çıkarlarken, elini sıkıca kavradığı Louis'e bakarken söyledi.
"Ulan öküz. Gel sik dedik, banyonun kapısında dişisine kur yapan arizona kertenkelesi gibi dans ederek kapıyı yumrukla demedik."
Arabanın kapısını Louis'e açarak, sırıttı.
"Ne yapayım. Ne gösteriyorsun ne elletiyorsun, heyecanlandım birden."
Louis havalı havalı arabaya bindikten sonra Harry'nin de binmesini bekledi. Harry sürücü koltuğuna oturup,arabayı çalıştırdıktan sonraysa flörtöz gülümsemesiyle ona baktı.
"Akşam evde elletiriz."
Neredeyse tırla çarpışıyorlardı.
~
Kapıda gergince birbirlerine bakarken, olanlar oldu. Hayır, ikiside zile basmaları için birbirlerini dürtmedi, hayır, onlar zili çalmadan kapıda açılmadı, Tanrım hayır, zile bastıklarında Bahar Candan- Dondurma Gibisinde çalmadı.
Niall kucağında ona çok benzeyen bir çocukla kapıyı açtı. Salondan çok fazla ses geliyordu.
"Beyler, hoşgeldiniz, şerefler verdiniz. İçeriye buyur etmez misiniz?"
Louis ve Harry Niall'ın yanından geçip içeri girdi. Gözleri birden şaşkınlıkla açılmıştı, evde ki küçük kız bile takım elbise giyiyordu. Kapıya taraf döndüklerinde Niall'ın kucağında ki bebeğin de takım elbise giymiş olduğunu gördüler.
Louis'in küfür edeceğini anlayan Harry, ağzını eliyle kapattı. O sırada kapıdan içeri aynı Niall gibi takım elbise giyinip, gözlük takmış bir kaç adam girdi. Louis ve Harry bunların Niall'ın arkadaşı olduğunu anlamıştı. Fakat içlerinde bir tanesi siyah bol bir şey giyip, kafasına beyaz bir şapka takmıştı.
"Belinde ki kılıç mı lan onun. Hassiktir doğrayacak lan bu bizi. Harry kaç kaç kaç anamızı diri diri sikecekler,çiğ çiğ yiyecekler bizi."
Louis Harry'nin sırtına atlamıştı.
"Ah, kusuruma bakmayın söylemeyi unuttum. Jared Osmanlı üzerine bir tez yazıyor ve üzerindeki de yeniçeri kıyafeti."
Jared denen adam öne çıkıp, konuştu."Hoş geldiniz ağalar."
Zor bir gece olacaktı...
~~~
SELAM SELAM SELAM BEBEKLERİM OKUYANINIZ KALDIYSA KENDİSİNE NEDEN AMK İŞSİZ MİSİN SEN DİYE SORARAK BAŞLAMAK İSTİYORUM. ŞİRİNLİK YAPARAK YIRTMAYA ÇALIŞTIM AMA OLMAYACAK SİZ SÖVÜN İÇİNİZDE KALMASIN. ÖPÜCÜKLER ÖPÜCÜKLER ÖPÜCÜKLER.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOALOUIS(l.s)
FanfictionSadece Louis bir koala melezi. (23!Harry 18!Louis/Fluff,Fluff,Fluff...) @İlk Koala melezi hikayesidir. Kapak:@Midinee