Six

1.5K 163 111
                                    


Geri çekilip,alnımı alnına yaslayarak "Seni seviyorum" dedim dememi bekliyorsanız yanlış kitaba geldiniz. O kitap sağdan gidince 3. Kapı. Onun yerine ona 'ne sikim yaptın' bakışlarımı attım. Omuz silkti.

"Öpmek istedim ve öptüm." 

Dil çıkarmamak için, yanağımı ısırdım. Gülüp, gamzelerini gösterdi. Hiç te güzel değil. 

"Peki küçük koala. Sen neden karşılık verdin ?" 

"Ben küçük felan değilim tamam mı ? Gayet büyük ve uzunum." 

İtiraz edip, parmağımı tehdit edercesine salladım. Meydan okurcasına bakıp, yüzüme eğildi.

"Büyük olan tek tarafın kalçaların Louis." 

Bende ona eğildim. Mesafeye dikkat ederek tabi. Yeni bir öpüşme istemezdim. Yani kısmen.

"Kalçalarım neden bu kadar dikkatini çekiyor Hazza ?" 

Kızarmasıni zevkle izleyip, meydan okurcasına kaşlarımı kaldırdım.

"Bir dakika. Hala soruma cevap alamadım. Neden karşılık verdin ?" 

"Karşılık vermek istedim ve verdim. Şimdi sorumu cevapla." 

O da sırıtmaya başladı.

"Güzel şeyler ilgimi çeker." 

İçimdeki ses 'diyoosuuunn' desede ben cevap vermemeyi tercih ettim. Altta kalmak hiç hoş değildi. Durun bir dakika,sizin anladığınız şekilde altta kalmak değil. Yani yanlış anlamayın.Ona hoş değil demiyorum. Öteki anlamda. Yani onu pek bilmiyorum ama hoştur herhalde. Of boşverelim.

"Ne mırıldanıyorsun sen ?" 

Harry bana tuhafça bakarken sordu. Hayır yani sanane ? Sen kimsin ki ? Noluyor sana ? Neyim oluyorsun da bunu soruyorsun ? Demek istesem de yemedi tabi. Ani patlamaları beni birazcık-azıcık-üzüyordu. Ay yani ürkütüyordu. O kim ki beni üzüyor ? Hıh. 

"Önemli birşey değil." 

Üstüme gelmemeye karar verdi. Ayağa kalkıp, olmayan poposundaki tozları silkeledi. Bana elini uzatınca eline tuhafça baktım. Sanırım bakarken gözlerim biraz şaşı oldu ama olsundu. Harry'nin böğürmeleri pek umrumda değildi. 

"Kalk bari biraz bakınalım. Sabaha kadar burda seninle oturamam." 

Ona 'ciddi misin ?' Bakışımı atarken sordum.

"Bizi mağazaya kilitlediler biliyorsun değil mi ?" 

"Ben açarım. Sen orasını merak etme." 

Kalkıp, peşinden yürümeye başladım. Birden yeşil Hulk'a dönüşmezse o kapıyı açması imkansızdı. Gülmeye hazırlandım. Ellerini atarak çekmeye çalıştı. Çekti,çekti, çekti.

Ve

Tabikide açamadı. Belini tutup,doğruldu. 

"Senin üstün koala güçlerin felan yok mu ? Şu kapıyı bir açsan diyorum."

Hiç bozuntuya vermedim. Gülmemek için yanağımın içini ısırırken, kollarımı birleştirip, en ciddi ifademle ona baktım.

"Var tabikide." 

Gözleri ışıldadı. Böyle baktığında balon alınmasını bekleyen çocuklara benziyordu. 'Ne dikkatli incelemişsin Louis'.

"Ne gibi güçler bunlar ?" 

"Demir yumruk gibi. Bu kapıyı yumruk atarak kırabilirim." 

Gözlerinden bir şüphe ifadesi geçti. 

"İstersen sana gösterebilirim ?" 

Hevesle kafasını aşşağı yukarı salladı. Kapının önünde durup, elimi kaldırdım. Beklentiyle bana baktığını görünce daha fazla dayanamadan kahkaha atmaya başladım. 

"Sus Louis." 

Onu tabikide takmadım.

"Çok ciddiyim Louis. Sus."

Tahmin edersiniz,yine takmadım.

"Susmazsan seni tekrar öperim." 

Anında susmamla,dudak büzdü. Tabikide dudaklarına bakmıyorum. İftira.

"Aslında iyi öpüştüğümü söylerler." 

Hala dudaklarına baktığımı sırıtmasıyla fark ettim. Tekrardan meydan okur gibi ona bakmaya başladım.

"Berbat öpüşüyorsun." 

"Bunu dilimi ısıran kişi mi söylüyor ?" 

"Hey. Bu benim ilk öpücüğümdü." 

Ben şaşırmasını beklerken omuz silkti.

"Tahmin etmiştim." 

Peki. Sinirlenmiş olabilirim. Azıcık.

"En azından koalaların süper güçleri olduğunu sanmıyorum. Bence öpüşememek bunun yanında solda sıfır kalıyor." 

"Tuhaf bir canlı olman benim suçum değil." 

Peki,bu beni biraz kırmıştı. Ben insan olarak görülebilmek istiyordum. Kulaklarımı düşürdüm. Arkamı dönerek,kabine gidecekken kolumu yumuşakça tuttuğunu hissettim. 

"Öyle demek istememiştim. Seni kırdıysam özür dilerim." 

Omuz silktim. Kindar biri olamıyordum. Bu her zaman böyle olmuştu. Zayn bazen beni sinir ederdi ve ben onu hemen affederdim. Keşke biraz daha kindar biri olabilseydim. 

"Önemli değil Harry." 

"Önemli Louis. Üzülmeni istemem. Seni hayvan gibi gördüğümü düşünmeni de istemem." 

Elini yanağıma koydu. Kafamı kaldırıp, gözlerinin içine baktım. Çok derin bakıyordu. Başımı yumuşakça eline yasladım. Baş parmağını yanağımda gezdirip,elimi tuttu. 

"Şimdi biraz uyumalısın." 

İşte buna itiraz edemezdim. Uyumak her şeyden mükemmeldi. Harry'nin dudakları dahil. Yani...Sanırım.







KOALOUIS(l.s)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin