Twenty

942 109 141
                                    


Harry onu söyledikten sonra olaylar oldu.

Hayır, Louis birden Harry'e dönüp, kucağına atlayarak onu öpmeye başlamadı. Hayır, tam öpüşeceklerken içeri Zayn ile Niall da girmedi. Tanrım hayır, öpüşmeye başladıkları an bekçi girip,"Siz öpüşemezsiniz çünkü Harry oğlumu hamile bıraktı." Da demedi.

Çok yüklendikleri eski tahta ağaç ev,bu kadar yükü taşıyamamıştı. Harry'nin bastığı tahtanın çatlamasıyla çıkan ses ikisini de ürkütünce,Harry bir adım geri giderek uzaklaştı. Louis ise çatlağın diğer tarafında kalmıştı.

"Beni bırak sen git Harry."

"Olmaz, seni bırakamam Loueh."

"Olmaz, sana bir şey olursa yaşayamam Hazza."

"Asıl sana bir şey olursa ben-"

"Sikcem ama romantikliğinizi. Olan var olmayan var."

Kapıdan gelen sesle içeri giren esmere bakan ikili, kapının kulbunu tutmuş kaşları çatık Zayn'e soru sormaya hazırlanacakken Zayn yamukça sırıtıp, tekrar konuştu.

"Tüh ya, kaçırdım mı öpüşmeyi. Neyse bende sevişmenizi bölerim artık napalım."

Zayn'in sözlerine ikiside göz devirince Louis pozisyonu unutup, ileri bir adım atacakken ayağını kaldırmasıyla, tahtadan gelen çatırdama sesiyle irkilerek, pencere pervazına kedi gibi yapıştı.(Kompozisyon gibi cümle yazdım amk.)

"Louis kıpırdama."

Harry öne doğru atılınca tahta yine  çatladı.

"Harry kıpırdama."

Louis de öne doğru atılınca tahta büyük bir gürültüyle kırıldı.

"Al kırdın kırdın."

~~

"Acaba siz Yorkshire'ın neresindendiniz?"

Niall, bekçiyle samimi bir ortam kurmak adına sordu.

"Knaresborough tarafından."

"Ahahaha gerçekten mi? Benim enişte de o taraftan."

Bekçi kaşlarından birini kaldırarak sordu.

"Tam olarak neresinden?"

"İçinden, tam merkezinden. Zaten sizin gibi harika bir adamında oralı olduğu çok belli. Eniştem de çok harika bir adamdır Bay-"

"Ortiz. Taylor Ortiz."

"İsminiz de sizin gibi mükemmelmiş."

"Sohbetinizden çok memnun oldum ancak ormanın bu tarafları yasak bölge. Yani burayı derhal terk etmezseniz sizin hakkınızda işlem yapmak zorunda kalırım."

"Ehehe hiç gerek yok. Ben de zaten gidiyordum."

Niall bekçiyi bırakıp, arabaya doğru ilerlemeye başladı.

"Beyefendi, diğer araba kime ait?"

Niall tamamen unuttuğu öteki arabadan bahsedilince eliyle alnına bir tane vurup, şirince sırıtarak bekçiye döndü.

"Hangi araba?"

"Ordaki araba beyefendi."

Niall bekçiye bakarken kirpiklerini kırpıştırdı.

"Ben araba göremiyorum."

"Arkanızda beyefendi."

Niall zaman kazanmaya çalışsada işe yaramayacağını anlayarak arkasına döndü.

"Aa bu mu? Benim."

"Peki ya öteki?"

"O da benim."

"Ne yani, buraya iki arabayla mı geldiniz?"

"Aslında size durumu açıklayabilirim."

Niall bir bahane uydurmaya çalışırken bekçinin kolunu tutarak söyledi. Bekçi tek kaşını kaldırdı.

"Ben buraya çok yakın bir yerde oturuyordum. Sonra dün işe geç kalınca bu yoldan geliyim dedim. Yolumu kaybedince de arabayı burada bıraktım. Şimdi de arabamı almaya geldim."

Niall tepkisini ölçmek istercesine bekçiye bakınca onun düşündüğünü gördü.

"Pekala. Sizin hakkınızda işlem yapmayacağım."

Niall gülümseyip teşekkür etmek için ağzını açacakken devam etti.

"Ama hemen burdan gitmelisiniz."

Niall, arabaya aceleyle binip, bir süre gittikten sonra durarak, bekçinin ilerlemesini bekledi.

Bekçi ormanda gözden kaybolunca arabadan inerek ağaç eve yaklaştı. Ağaç evden yavaşça inen Louis, Niall'ı görünce hızlanarak,- O hâlâ bir koalaydı, en hızlı yürüyüşü bile fazla yavaştı.- aşşağı indi.

"Bekçi gitti. Merak etmeyin."

Hepsi derin bir nefes aldı. Louis'in Harry'e yaklaştığını gören Niall hafifçe tebessüm ederek sordu.

"Siz barıştınız mı?"

Harry Louis'in elini kavrayarak öptükten sonra, Niall'a gülümsedi.

"Barışmaktan çok daha iyisini yaptık."

Niall barışmaktan daha iyi ne olabilir diyecekken Zayn araya atladı.

"Ne ara çocuk yaptınız?"

~~

Evet, bu sıkıcı bölümü başarıyla bitirdiniz tebrikler.

Ben şimdi bir şey itiraf etmek istiyorum. Hani böyle yazarlar vardır ya kafasında bir plan vardır, şurda şunu şurda şunu yapcam felan der. Ha işte ben onlardan değilim. Oturuyorum ve o an aklıma ne geldiyse onu yazıyorum.

Bu okuduğunuz bölüm kitabın 20. Bölümüydü ve ben artık final yapmayı düşünüyorum. Çünkü bence fazla uzun olunca tadı kaçıyor, zaten sıkıcılaşmaya başladı. Bunu yazma nedenim bir soru soracak olmam.

Finali 3-5 bölüm sonra mı yapayım?

Biraz daha mı uzatayım?

Cevaplarsanız sevinirim.

KOALOUIS(l.s)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin