"Ben gidiyorum." Niall, onlar kapıdan içeri girerken konuştu.Louis gözlerini kırpıştırdı, ondan başta çekinsede, sonradan sevmişti."Neden?"
"Ne derler bilirsiniz efendim, yolcudur Abbas bağlasan durmaz. Harold, Bay Zayn ve Bay Louis tekrardan Akşam-ı şerifleriniz hayrolsun."
Niall konuştuktan sonra takım elbisesini düzeltip giderken, üçü-Özellikle Zayn- arkasından şaşkın şaşkın bakıyordu.
"İlerleme kaydettik sanıyordum." İlk konuşan Zayn'di.
Harry güldü."Sadece ortama ayak uyduruyordu. Neyse kapıda dikilmeyi kesip,içeri girelim."
"Ben gidiyorum." Zayn,Harry ve Louis arkalarını dönmüş, mavi kapının eşiğinden el ele gireceklerken konuştu.
Louis aniden arkasını dönüp, kaşlarını çattı. "Nereye?"
Zayn omuz silkti. "Mezuniyete gitmeliyim. Bir kaç arkadaşımı son görüşüm olacak.Bittiğinde gelir seni bu adamdan kurtarırım." Birleşik ellerine baktı. "Gerçi sen pek kurtulmak istiyor gibi değilsin."
Harry ağzını açacakken, Louis elini bırakıp Zayn'in yanağını yumuşakça öptü.
"O benim sevgilim aptal. Ama sen yinede gel." Cümle başında neşeli çıkan sesi cümle sonlarına doğru kısılmaya ve cümlenin son kelimesinde dudakları büzülmeye başlamıştı.
Zayn küçük,tatlı koalaya içten bir şekilde güldükten sonra onu kendine çekip sarıldı. "Geleceğim."
Bu sırada kapı eşiğinde olaydan pek memnun görünmeyen Harry'e sırıtmayı ve orta parmak çekerek o hâlâ benim demeyi de unutmadı. Bu Harry'nin çenesini ve yumruğunu sıkmasına neden olmuştu.
Louis geri çekildi ve Zayn ellerini cebine atarak ilerlemeye başladı.
Louis Zayn'in arkasından hüzünlüce iç çekerek bakarken, Harry arkasından sarılarak boynuna bir öpücük kondurdu.
Louis hafifçe irkilmişti. Harry'nin dudaklarının hareketiyle onun gülümsediğini anladı. Harry'nin dudakları Louis'in boynundan yukarı çıkıp, kulağına geldi.
"Sonunda başbaşa kalabildik."
Louis içinde yükselen heyecan dalgası ve biraz panikle Harry'nin kollarını üzerinden çekti.
"Hıı bok."
"Bebeğim sakin ol. Seni hemen yemeyi düşünmüyorum."
"Ay çok sağol, içime su serptin."
Louis, istemem yan cebime modunda kıvırta kıvırta eve girdi. Tabi, o kıvırtınca Harry'de bazı hareketlenmeler olmuştu. O da aceleyle eve girerek kapıyı kapattı.
"Ben uyuyacağım."
Louis yukarıdan seslenince bugün onu rahat bırakmaya karar verdi. İlk günden üstüne atlayıp, onun yine beni kullanıyorsun triplerine girmesine izin veremezdi.
~~
Bir kaç saat geçtikten sonra Harry notlarına fazlasıyla dalmıştı.Bu sırada Louis içgüdüleri yüzünden sürekli uyanıyordu. Harry'i tek başına bırakmıştı, üzerinde kendi kokusu da yoktu.Kimse buranın onun bölgesi olduğunu anlayamazdı ve yakınlarda bir rakibi olabilirdi. Birden kendini kontrol edemeden bir çığlık attı.
Harry, yukarıdan gelen böğürtüyle irkilse de Louis'in aksine bunun sebebini biliyordu. Bir şekilde bölgesini korumaya ve diğer koalalara göz dağı vermeye çalışıyordu. Notları bırakarak, yukarı çıktı.
Louis yatakta iki elini ağzına kapatmış oturuyordu. Harry'i görünce yatak başlığına biraz daha yaklaştı.
"Ben az önce neden bağırdım?"
"Bağırmadın Loueh. İçgüdülerin çevredeki koalalara buranın senin bölgen olduğunu göstermeye çalışıyor."
Louis şüpheyle gözlerini kıstı.
"Neden,burda başka koalalar mı var? Hem sen bunu nerden biliyorsun? Başka koalalarla mı kırıştırıyorsun? Aha, buldum. Senin benden önce başka melez sevgililerin var değil mi? Sen onları terk ettin, bir tanesi sana kafayı taktı bizi öldür-"
Louis abartılı mimiklerle saçma sapan konuşurken olanlar oldu.
Hayır, Harry onu öperek susturmadı. Hayır, Harry elini ağzına da kapatmadı. Tanrım hayır, Harry Louis sussun diye suratına yumruk da atmadı.
Louis dudaklarını ve kulaklarını geri atarak bir çığlık daha attı.
"Saçmalaman bittiyse sana nereden bildiğimi göstereyim."
Harry, telefonundan bir şeyler yaparak Louis'e çevirdi. Çıkan sayfada bir paragraf Louis'in gözüne çarpmıştı.
Koalalar özellikle üreme döneminde dişileri çekmek ve diğer erkeklere gözdağı vermek için olduğu kadar yılın herhangi bir zamanında bu böğürtüleri çıkarabilirler.*
"Teknik olarak ben bir dişi değilim fakat, sen sanırım üreme dönemindesin."
Harry yandan aldığı kağıt kaleme bir şeyler yazarken konuştu. Louis dalga geçmemesine şaşırmıştı. Şaşkınlığından kurtulunca, Harry'nin yazdıklarına baktı.
'Çığlık atarken dudaklar ve kulaklar geriye doğru çekilir. Üreme mevsiminde yakınlarda tehlike olmasa da çığlık atabilirler.'
Louis, yazdıklarını görünce yüzüne burda bulunmasının gerçek nedeni çarpmıştı.
"Şu tez, ne zaman bitiyor?"
"En fazla bir ay daha." Harry kafasını yazdığından kaldırmadan konuştu. Louis onun ciddiliğine şaşırıyordu. Hem henüz dalga da geçmemişti.
"Hmmm." Louis, sonrasında ne olacak diye merak etsede, sormadı. Harry'nin onu bırakmayacağını biliyordu. Ve Harry yanında olduğu için içgüdüleri onu rahat bırakmış görünüyordu.
"Uyumak istiyorum."
"Uyu o zaman."
"Yanıma gelirsen uyurum."
"Gelmezsem?"
"Zorla getiririm."
Harry güldükten sonra,uzanarak Louis'i kollarına çekti.
"Louis?"
Louis, rahat göğüs ve kokuyla mayışarak gözlerini kapatmıştı.Bir an önce uyumak istiyordu.
"Şhht. Louis?"
Louis yerine biraz daha sokuldu."Hm?"
"Bana tecavüz etmezsin değil mi?"
Louis duyduğuyla aniden gözlerini sonuna kadar açarak doğruldu.Harry gülmemek için kendini sıkıyorken, Louis'in suratını görünce kahkaha atmya başlamıştı.
Louis yandan bir yastık alarak Harry'nin suratına bastırırken üstüne çıktı.
"Siktim seni Harry Styles."
~~
*Vikipedi'den alıntı.Yazara niye geç bölüm attın diye sövmek serbesttir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOALOUIS(l.s)
FanfictionSadece Louis bir koala melezi. (23!Harry 18!Louis/Fluff,Fluff,Fluff...) @İlk Koala melezi hikayesidir. Kapak:@Midinee