Harry
Gözlerimi açtığımda bana oldukça sıkı bir şekilde sarılmış olan bir koalayla karşılaştım. Giydiğim gri t-shirt ün üzerinden kafasını göğsüme yaslamış,ellerini sıkıca belime sarmıştı. Fazlaca şirin görünüyordu ve bu görüntü karşısında içimden o minik burnunu ısırmak gelmişti.
Camdan baktığımda etrafın çoktan karardığını gördüm. Niall birazdan burada olurdu ve uyuyakalmış olduğum için Çin yemeği söylemek zorundaydık. Çünkü Niall pizzadan nefret ederdi.
Ellerimi Louis'in beni sıkıca sarmış kollarına atıp, kendimden ayırmaya çalışsamda pek başarılı olamadım. Beni oldukça sıkıyordu. Biraz daha uğraşınca hafifçe yerinde kıpırdanmaya ve mırıltılar çıkarmaya başladı. Sonra kaşlarını çatıp, yavaş yavaş gözlerini açtı. Bana sinirli sinirli bakıp, konuşmaya başladı.
"Nereye gittiğini sanıyorsun sen ?"
Hesap soran kızgın sesi karşısında gülmemek için kendimi zor tuttum. Bu ses tonunu duyan her insan onu gece becerip, sabah pantolonumu giyip kaçmaya çalışmışım sanardı.
"Imm, yemek sipariş etmeye ?"
Kaşlarını biraz daha çatıp, beni daha sıkı sardı.
"Zayn etsin. Sen hiç bir yere gitmiyorsun."
"Zayn numarayı bilmiyor Louis. Beni bırakıp uyumaya devam edemez misin ?"
Ailesinden şeker isteyipte alamamış bir çocuk gibi dudak büzdü.
"Olmaz. Sen mükemmel bir sarılma aracısın."
"Ben mükemmel bir neyim ?"
"Sarılma aracı işte Haz. Ne çok yumuşak ne de sert bir göğüs, hoş bir koku ve Zayn'in aksine uykunda hareket etmiyorsun. Sonsuza kadar sana sarılıp uyuyabilirim."
Kaşlarımı kaldırıp, gülümsedim.
"Bu bir evlenme teklifi mi ?"
Kollarını benden çekip, göğsüme bir yumruk attı.
"Çok beklersin kurbağa boku."
Yataktan kalkmak için hamle yaptığında omuzlarından tutup kendime çevirdim.
"Ben beklemeyi sevmem güzelim. Hem ben varken etmek de sana düşmez."
~~
Louis Harry'nin cümlesine içinden titredikten sonra- sorsanız bunu ölümüne inkâr ederdi- bakışlarını Harry'nin gözlerine çevirdi. Pekala, neredeyse burunları birbirine çarpmak üzereydi ve Louis bir şey yapmazsa öpüşeceklerdi. Louis'in bir şey yapmasına gerek bile kalmadan olan oldu.Hayır, birden kapı açılıp içeri Zayn girmedi. Hayır,Harry'nin telefonu da çalmadı. Tanrım hayır, Louis koala güçlerini kullanarak Harry'i toza da çevirmedi. Harry geri çekilip, ona bunu isteyip istemediğini anlamaya çalışan bir bakış attı.
Açıkçası Louis bu sefer fikrini sorar bakışlar atmasını saçma bulmuştu.
"Bu düşünceli tavırlarını ilk öpücüğümde sergileseydin keşke."
Harry onun sanki karşılık vermemiş gibi hesap sormasına sinirlenmişti.
"Hah. Sanki karşılık vermedin."
Louis mahçup bakışlar atmasını beklememişti ama meydan okumasına karşı susmayı da düşünmüyordu.
"Herkes hata yapar."
Louis'in ukala tavıları Harry'i mümkünmüş gibi daha çok sinirlendirmişti.
"Senin kadar istekli hata yapanını görmemiştim. Bir ara dudaklarımı parçalayacaksın sandım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOALOUIS(l.s)
FanfictionSadece Louis bir koala melezi. (23!Harry 18!Louis/Fluff,Fluff,Fluff...) @İlk Koala melezi hikayesidir. Kapak:@Midinee