Louis kolundan çekilirken ne yapacağını bilemedi. En fazla 20'lerinin başında bir çocuk-adam- onu arabasına sürüklüyordu. Adam arabanın kapısını açıp onu tutuşunun aksine nazikçe ön koltuğa oturttu. Ardından kendiside arabaya bindi. Sonra da gözlerini ona dikip, bir süre ölümsüzlük iksiriymiş gibi bakmaya başladı. Louis bu süre içinde kollarını birleştirip, meydan okuyan bakışlarını adama dikmişti.
Adam sonunda silkelenip, arabayı çalıştırdı. Louis ise kafasını cama yaslayarak Zayn'i düşünmeye başladı. Eve gelip onu bulamazsa delirirdi. Büyük ihtimalle gazetelere "Koalamı kaybettim" yada "Louis seni çok seviyom nolur geri dön" diye başlık verirdi. Bu düşünceyle kıkırdarken, ciddiyetten tamamen uzaktı. Adam ona işkence yapmak için onu bir depoya felan götürüyor olsa bile umrunda değidi. O anı yaşamayı severdi. Sonunda araba durduğunda kapı sesi duydu ve sonra kapısının açıldığını gördü.
Adam onu arabadan çıkarmadan önce Obama'yı çıkarıyormuş gibi dikkatle etrafı süzmüş,sonra da onu kolundan tutup;eve çekiştirerek arabayı kilitlemişti.
Eve girdikleri an adam onu kucağına alarak koşturmaya başlamıştı. Tamam Louis anı yaşamayı şuan boşvermişti. Bu andan bir an önce kurtulmak istiyordu. Koskoca dünyada lanet bir delinin eline düşmüştü.
'Yakışıklı bir deli ama'
Eh,bunu inkar etmeyecekti. Acaba bu deli çükünün yerin biliyormuydu ? Ne yani aklına gelen ilk sorunun bu olması sizi şaşırttı mı ? O zaman Louis'i tanımıyorsunuz. Neyse konumuza dönelim. Louis'in iç sesi ehliyeti varsa çükünün yerini de biliyordur diyordu. Aslında haklıydı. Harry çükünün yerini biliyordu.
Ah, çükünü kullanmayıda biliyordu. Sanırım bu kadar çük bahsi yeter. Harry,Louis'i hastane sedyesi ve saçma sapan tüplerle dolu bir yere getirip,sedyeye bıraktı. Tekrar ona ölümsüzlük iksiri gibi bakıp, heceleyerek konuşmaya başladı.
"Mer-ha-ba. Ben Ha-rry. Ben- bir in-sa-nım."
Louis içinden kahkaha atarken dışa yansıtmamak için yanağının içini ısırmaya başladı. Adam gerçekten deliydi ve biraz eğlenmek istiyordu. Sanki anlamamış gibi adamın yüzüne baktı.
"Sen ko-nuş-ma-yı bi-li-yor-mu-sun ?"
Daha fazla dayanamayıp, kahkaha atmaya başladı. Karnını tuta tuta kahkaha atarken, boğazını temizleyip dikleşti. Sonra Harry'nin aptal ifadesini görünce tekrar kahkaha atmaya başladı. En sonunda gözündeki yaşları silip,ciddileşti.
"Konuşmayı biliyorum seni aptal. İstersen sanada öğretebilirim"
Harry hemen eline bir not defteri alarak bir şeyler yazmaya başladı. Louis yazdıklarını okumak için eğildi.
"Konuşabiliyor. Ayrıca alaycı ve kibirli."
Harry ona dönerek bakışlarını gözlerine dikti.
"Seninle ufak bir soru-cevap yaparak başlayacağız. Eğer alaycılığını bırakır ve bana yardımcı olursan ben tezimi bitirir ve mezun olurum, sende özgür kalırsın."
"Pekala, başla."
"Soru 1: Ağaca sarılarak mı uyursun ?"
"Lanet olsun bu çok saçma ve kişisel. Pas"
"Soru 2: Cinsel ihtiyaçlarını koalalardan mı,elinden mi, yoksa insanlardan mı karşılarsın ?"
Louis gözlerini devirdi. Bu adamla işi vardı.
~
"Ağaçta uyumadığına göre burada uyuyabilirsin. Tezimi tam yazabilmem için senin her halini gözlemlemem gerekiyor. Yani benimle iş birliği yaparsan burda en fazla birkaç hafta kalırsın. Sonra da ağacına geri dönersin."
Louis, Harry'nin çıkmasını beklemeden kendini yatağa attı. Harry bişey unutmuş gibi kapıdan geri döndü.
"Okaliptus yapraklarını haşlamamı istermisin ? İstersen normal halini de getirebilirim ama haşlanmış seviyorsan-Ah doğru sen haşlanmışın ne olduğunu bilmiyors-"
"Harry ?"
"Evet Louis ?"
"Sadece bana pizza sipariş et gerizekalı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOALOUIS(l.s)
FanfictionSadece Louis bir koala melezi. (23!Harry 18!Louis/Fluff,Fluff,Fluff...) @İlk Koala melezi hikayesidir. Kapak:@Midinee