Yoongi açığa çıkan penisini saklamaya çalışırken Taehyung eline aldığı duş başlığı ile soğuk suyu penis ile buluşturuyordu. İlk defa sevdiği kişinin penisini görüyordu ve bu tuhaf hissettiriyordu. Rüyalarında ki gibi bir penisti.
Bembeyaz...
"Yah Taehyung ver şunu ve çık dışarı."
Taehyung kafasını aşağı yukarı sallayıp duş başlığını Yoongi'ye verdi. Ama hala olduğu yerde bekliyordu.
Jimin'den sonra ona da inme inmişti.
"Çıksana serseri hiç mi şey görmedin!?"
"Ö-özür dilerim hyung."
Taehyung utançla banyodan dışarıya çıktı. Kapıyı kapattığında olduğu yerde kapıya yaslanarak yere oturdu ve bacaklarını kendine çekti. Gözleri hala kocaman açıktı ve biraz önce gördüğü şeyi düşündükçe yutkunuyordu.
Ne yani bir penis görmeyle böyle mi oluyordu?
Yoksa Taehyung'da mı sorun vardı?
Bu sırada içeride ki Yoongi ise farklı şeyler yaşamıyordu. Utancından kendini uzay boşluğuna atmak istiyordu. Ve Taehyung onu gittikçe korkutmaya başlıyordu. Onu gerçekten çok seviyordu ama Taehyung fazla...
Fazla... Arzuluydu.
Penisinin acısı yavaş yavaş yok olurken suyu kapattı. Yerdeki boxerını ve eşofmanını almak için eğildiğinde acıyan kasığı ile durmak zorunda kaldı ve ağzından acı dolu bir inleme firar etti.
"Aish!"
Sesi duyan Taehyung hızla yerinden kalkıp kapıyı açtı. Karşısında kasığına dokunan hyungunu görünce gülmemek için kendini zor tuttu.
"Gülme hep senin yüzünden oldu bunlar."
"Yardım etmemi ister misin hyung? Hoş başka seçeneğinde yok ama..."
Yoongi cevap vermeden Taehyung'a bakıyordu. Yardımına ihtiyacı vardı fakat söylemeye utanıyordu. Taehyung'un gözlerinden anlamasını bekliyordu.
Ve Taehyung anlamıştı.
Yoongi'nin yanına yaklaşıp tekrar kucağına aldı. Yoongi sesini çıkarmayıp sevdiğinin kokusunu içine çekti.
Lavanta kokuyordu...
Yoongi her nefes çekişinde kokunun verdiği etkiyle gözlerini kapatıyordu. Taehyung'un her şeyi üzerinde garip bir etki bırakıyordu. Bu kötüydü. Bu çok kötüydü. Böyle olmaması gerekiyordu. Yoongi çaresiz aşıklardan olmak istemiyordu. Ona fazla bağlanmayı hiç istemiyordu... Ama bir şekilde fazlasıyla bağlanıyordu...
Taehyung ise kucağında duran Yoongi gibi yapıp muhteşem portakal çiçeği kokusunu içine çekiyordu. Bu koku bağımlılık yapabilirdi. Banyodan ağır adımlarla çıktığında yine ağır adımlarla odaya ilerliyordu. Yatağın başına geldiklerinde Taehyung zorda olsa Yoongi'yi kendinden ayırıp yatağa bıraktı.
Yoongi ise gözlerini açmış çekmecede bir şeyler karıştıran Taehyung'a bakıyordu. Taehyung elinde krem kutusuyla geri döndüğünde Yoongi'nin yanına oturdu ve kremin kapağını açıp parmağını daldırdı. Yoongi Taehyung'un ne yaptığını anladığında kemikli parmaklar kasığıyla buluşmuştu bile. Çekingen bir tavırla küçüğünün parmağını geri ittirdi.
"G-gerek yok Tae. Ben kendim sürerim."
Taehyung aldırmadan sürmeye devam etti. Parmağını dokundurmaya kıyamıyordu bile. Kızaran yerlerde kremli parmağını yavaş ve yumuşak hareketlerle gezdiriyordu. Teni çok yumuşaktı. Arada gözü hafif sertleşen penise kaysa da işine odaklanıyordu.
Tüm kasığa kremi sürdükten sonra sıra penise gelmişti. Bunu yapmayı ne kadar çok istese de kremi yatağa bırakıp ayağa kalktı.
"B-bundan sonrasını sen halledersin hyung."
Yoongi kafasını salladığında odadan çıkmaya yeltendi. Son kez konuşup odadan çıktı.
"Sanırım kahveyi döktüğüme değdi. Yine de tekrar özür dilerim."
~~~~
Diyorum ki 25. bölümde bir şeyler yapsam mı asdfgh Şu an 18. bölüm ve bence biraz da olsa yakınlaştılar asdf Neyse for ol dı tayms deç yu reyn on may pıreyd en ol dı kılabs yu ged in yuzin ma neym
![](https://img.wattpad.com/cover/72889869-288-k673705.jpg)