First kiss

1.6K 115 78
                                    

Taehyung kahveleri hazırlamış içeriye gitmişti. Derin bir sessizlikle kahvelerini yudumlarken Yoongi arkasına yaslanıp Taehyung'u yanına çekti. Taehyung ne olduğunu anlamadığından ses çıkarmıyordu ama Yoongi biraz daha bunu yapmaya devam ederse üzerine atlayabilirdi. 

"Eee Namjoon ne zaman gitmeyi planlı- Ah." Taehyung Yoongi'nin kolunu mıncıklayıp susmasını istemişti. Yoongi ise somurtup kahvesini içmeye devam etti. Taehyung tekrardan Namjoon ile konuşmaya başlayınca iyice sinir olmuştu. Aklına gelen fikirle kafasını eğip gülümsemeye başladı. (Y/N: D.O gülüşü.) 

"Madem Namjoon geldi bende bir arkadaşımı davet edebilir miyim Tae?" Taehyung biraz merak etse de kafasını aşağı yukarı sallayıp cevap verdi.

"Olur." Yoongi memnuniyetle gülümseyip odasına geçti. Telefonunu cebinden çıkarıp rehberde 'Yönetici -_-' adlı numaraya bastı. Açıldığında ise neşeli bir ses tonuyla cıvıldadı.

"Hyung~ Bize gelir misin? Acil." 

"Neden?" Yoongi biraz durup cevap verdi.

"Taehyung'un yakışıklı bir arkadaşı geldi. Yani istemezsen gelmeyede-"

"Geliyorum." Aniden kapanan telefonla gözlerini devirdi Yoongi. 30 yaşında bir adamın bu kadar azgın olması ona saçma geliyordu. Tam odadan çıkarken çalan zil sesi ile koşarak kapıyı açtı.

"Hoşgel-" Joon Yoongi'yi ittirip sorusunu sordu.

"Yakışıklı Taehyung'un yakışıklı arkadaşı nerede?" Yoongi sinirle soluyup salonu gösterdi. İçeri geçerken Joon'u omuzundan geri çekip kulağına fısıldadı.

"Ne yap et onu buradan götür. Ve bir daha Taehyung'a iltifat ettiğini duymayayım." Joon kafasını sallayıp içeriye geçti. Neşeli bir şekilde selam verdi.

"Herkese merhaba. Taehyung umarım rahatsızlık vermiyorum huh?" Taehyung biraz şaşırsa da kafasını iki yanına salladı. Yoongi Taehyung'un yanına geçerken Joon ise Namjoon'un yanına geçti. Namjoon koltukta yana kayıp biraz da olsa Joon'dan uzaklaşmayı başarmıştı. Joon ise bunu fark edip ona daha çok yaklaşıp elini uzatmıştı.

"Merhaba ben Joon. Binanın yöneticisiyim tabii ki bu benim gerçek işim değil. Bir şirkette çalışıyorum, BigHit her gün yeni bir grup veya şarkıcı çıkıyor. İlgini çekerse seni onlarla tanıştırmak isterim." Joon o kadar gerçekçi konuşuyordu ki az kalsın Yoongi bile bu yalana inanacaktı.

"Sen tanıt birazda kendini." Joon gülümseyerek Namjoon'a bakıyordu. Namjoon ise kayabildiği kadar yana kayıp konuştu.

"Ş-şey ben Kim Namjoon. 25 yaşındayım sevgilim ile yaşıyorum. Ah bu arada sevgilim demişken ben artık Jin'in yanına gideyim Taehyung." Namjoon ayaklandığında Yoongi gülümseyerek ayağa kalktı. Taehyung'da itiraz etmek adına ayaklanıp konuştu.

"Ama Hyung. Daha yeni geldin." Namjoon gülümseyip Taehyung'a sarıldı. Bu arada kulağına fısıldamıştı. 

"Bu askıntılık benim için fazla yavrum. Sen gelirsin bir ara." Taehyung ufak bir kıkırtı bırakıp geri çekildi. Namjoon'u yolcu ettiklerinde Joon hala arkasından bir şeyler söylüyordu.

"Yanlış anladınız. Yani en azından numaranızı... Ah siktir." Joon bir şeyler daha geveleyip eve girecekken Yoongi kafasından ittirip elini güle güle anlamında sallayıp kapıyı kapattı. Geri salona dönen Yoongi elleri belinde ve kaşları çatık Taehyung ile karşılaşmıştı. Ona aldırmayıp koltuğa oturdu ve televizyonu açtı. Taehyung sinirle yanına oturup televizyonu kapattı. Yoongi oflayarak ona döndü.

"Ne var?" Taehyung bir saniyeliğine gözlerini kapatıp tekrar açtı.

"Bilerek yaptın değil mi? Namjoon hyung gitsin diye."

"Neyi?"

"Yah hyung bilmiyormuş gibi konuşma. Kıskandın beni değil mi?" Taehyung'un suratı ve sesi son cümlesini söylerken değişmiş sinsi bir hal almıştı. Yoongi ise öksürüp hıhladı.

"Senin neyini kıskanayım ki? Yakışıklı mısın sen? Ya da tatlı ve güzel bir gülüşe sahip olan biri misin? Harika bir vücudun mu var? Hayır anlamadım ki neyin var senin?" Taehyung'un gülümsemesi daha da genişlemişti. Cidden kıskandığını fazla belli ediyordu.

"Kıskandın hyung." 

"Hayır."

"Evet."

"Hayır!" Yoongi bu sefer Taehyung'a yakınlaşıp bağırdığında o da onu taklit ederek bağırdı.

"Evet!" İkisi de aralarında ki mesafenin farkına varmışlardı. Fakat daha da ileri gitmek istiyorlardı. Yoongi sesini azaltıp yaklaştı.

"Hayır." Taehyung yine onu taklit etti ve sesini alçaltıp aralarında ki son santimleride kapattı.

"Evet." Sonunda ateş suyla buluşmuştu ama su ateşi söndürmemişti. Aksine ateş daha da büyümüştü...

~~~~

Euehueuehuehuehueheuheuheuhe öpüştüler ueheuheuheuehueh ben öpüştürdüm euheuehue sevişsinler bence eeueuheuhe neys ma hapi lidıl pil teyk mi evey dıray ma ays biring kalır tu ma sıkays






IT'S JUST LOVE// TaeGiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin