Hoseok ve Jimin gitmişti ama üzerimde bıraktıkları şok etkisi hala gitmemişti. Resmen sevgili olmuşlar ayol!
"Yah kendine gel artık." Yoongi alnıma bir fiske atıp konuşmuştu. Oturduğum yerde ona daha çok kayarak sarıldım.
"Ama hyung. O Jimin." Tek kolunu omzuma atıp konuştu.
"Ne var Jimin'se. O da senin benim gibi bir insan." Omuz silkip daha sıkı sarıldım. Doğru söylüyordu ama... Şimdi ben kime çöpçatanlık yapacağım? Kiminle sevgilisi yok diye dalga geçeceğim? En önemlisi de artık sevgilisi olduğu için benimle takılmazsa? Dudağımı sarkıtıp kafamı Yoongi'nin göğsüne yasladım.
"Yemek yiyelim mi?" Sorduğu soruya kafamı salladım. Bedenimi ondan çekip gidişini seyrettim. Mutlu olmam gereken yerde moralimi bozmazdım. İki arkadaş hayalimize ulaşmıştık işte. Omuz silkip gülümsedim. Mutfağa gidip Yoongi'yi izledim. Geleneksel yemeğimiz olma adayı olan rameni pişiriyordu.
"Jimin'in Hoseok'u sevdiğini biliyor muydun?" Arkası dönükken sormuştu.
"Tabii ki biliyorum. O benim en yakın arkadaşım." Bana dönüp gülümsedi. Yanıma gelip sarıldı.
"Artık seninle ilgilenmeyeceğini düşünüyorsun değil mi?" Dudağımın tek tarafını kaldırıp bende ona sarıldım. Güzel hissettiriyordu.
"Sanırım... Yani biraz öyle düşünmüş olabilirim. Ama Jimin'im yapmaz." Benden ayrılıp tekrar ramenin yanına gitti.
"Jimin'im dediğine takılmayacağım. Her neyse... Taehyung sen benimle sevgilisin öyle değil mi?"
"Evet." Hala heyecanlanıyordum.
"Sen Jimin'le takılmayı bırakacak mısın?" Kaşlarımı çatıp ciddi bir ses tonuyla söylendim.
"Tabii ki hayır hyung." Ramenleri kaselere boşaltırken konuştu.
"O zaman o da seninle takılmayı bırakmayacak." Tabakları masaya koyup karşıma oturdu. O masaya oturunca aklıma gelen soruyu sormadan duramadım.
"Hyung... Alt tarafın. Hala acıyor mu?" Yutkunup bana baktı.
"Hayır." Ağır hareketlerle kafamı aşağı yukarı salladım. Sanırım ondan bin kere özür dilesem yine vicdan azabı çekecektim. O mükemmel şeyi nasıl yaktım ben! Lazım olacak ileride o bana.
"Ne geveliyorsun sen. Yemeğini ye." Göz ucuyla ona bakıp yemeğime döndüm.
"Özür dilerim hyung. Ama o gün gerçekten kızmıştım." Yemek yemeyi durdurup bana döndü.
"Ne için kızmıştın velet?" Ah cidden. Sevgiliyiz biz ne veleti?
"Benim yanıma oturmak varken gidip o at suratlının yanına oturmuştun. Üstelik yapışmıştınız birbirinze." Kıkırdayıp konuştu.
"Bunun için mi yaktın benim beyaz... Cildimi?" Diyeceği şeyden son anda vazgeçmesi beni güldürmüştü.
"Jimin senin yanına oturduğu için bende mecburen Hoesok'un yanına oturmuştum."
"Anladım. Yani ChimChim oturmasaydı sen oturacaktın."
"Evet."
"Çünkü..."
"Ne çünkü?" Gözlerimi devirip ofladım. Gülümseyip konuştu.
"Çünkü seni seviyordum sevgilim." Aniden kulağıma dolan oradan da beynime gidip anlam kazanan şeyle utanmıştım. Evet utanmıştım çünkü böyle aniden söyleyince olmuyordu işte.
"Yah aniden söylemesene!"
"Utandın mı sen oy oy oy" Çarpık bir şekilde gülümseyip yanaklarını sıktım.
"Evet sevgilim. Çünkü seni seviyorum." Aniden açılan gözleriyle ve kızaran suratıyla görev tamamlanmıştı. Kahkaha atıp mutfaktan çıktım.
~~~~
Bunlar sevgili olunca yapacak bir şey kalmadı ilhamda gelmiyor final yapasım var :/ neys somvan kal dı daktır