2. Bölüm

140 9 2
                                    



Şuan bardaydık ve neredeyse herkes bize bakıyordu.Biz cool bir şekilde içeri giriyorduk ve gerçekten de çok güzeldik.

Merve straplez dizin bir karış yukarısında biten siyah bir elbise giymiş ,altına kırmızı ayakkabı tercih etmişti.Çanta olaraksa küçük sade kırmızı bir çanta kullanmıştı. Yüzüne ince bir eyeliner çekmiş rimel kullanmıştı.Dudaklarına turuncu parlatıcı sürmüş, şeftali tonu bir allıkla makyajı tamamlamıştı. Saçının ise öndeki bir tutamına kırmızı saç tebeşiri yapmış saçlarını at kuyruğu şeklinde toplamıştı. At kuyruğunun sadece uçlarını maşayla hafif kıvırmış,önündeki kırmızı saç tutamını serbest bırakmıştı.

Gökçe rimeli ve eyeliner ı yoğun kullanmış, kırmızı bir ruju şeftali tonunda bir allıkla tamamlamıştı. Saçlarının sadece uçlarını maşalamış, serbest bırakmıştı. Çanta olarak beyaz parıltılı küçük bir çanta , ayakkabı olaraksa siyah ,önü parlak taşlarla kaplı bir ayakkabı seçmişti. Elbisesi ise tek askılı, üst kısmı dar ve çok hafif pırıltılı , alt kısmı dizin bir karış yukarısında bitiyordu ve boldu.

Benim elbisemin sırtı açıktı ve elbise dizin 2-3 cm üstünde bitiyordu ve koyu yeşil renkti. Makyajı çok hafif yaptım.Pembe bir parlatıcı ve hafif bir rimelle işi bitirdim.Ayakkabılarım beyaz renkti.Çantam ise beyaz ve mattı. Koluma çok kalın koyu yeşil bir bileklik taktım.Saçlarımı ise balıksırtı yaptım.

Bar eğlenceli gözüküyordu.Hemen kızlarla dans etmeye başladık. Çok güzel bir parça çalıyordu.(Young zerka-like rihanna)Uzun zamandır böyle eğlenmemiştim. Etrafa göz gezdirirken iki çocuğun bizi izlediğini gördüm. Allahım çocuklar tatlı olmak zorunda mıydı? hemen bizimkilere haber vermeliydim."Kızlar şurdaki iki yakışıklı bizi kesiyo!" Hemen cırladı Merve "Ayy çok tatlılar ya yerim." gözlerimi devirdim ve gülerek "Ya biterse."dedim. Gökçe atıldı"Yanlarına gidelim." yalnız unuttukları bir şey vardı. Çocuklar iki kişiydi ve biz üç kişiydik . Böyle düşünerek arkadaşlarım için fedakarlık yapmaya karar verdim. Kardeşlik bunu gerektirirdi. Meyve suyu almaya gidiyorum diye gitmeliydim. Tam böyle diyecekken gördüğüm manzara göz devirmeme neden oldu. Kızlar çoktan gitmişti o çocukların yanına . Ben de meyve suyu alayım diye sinirle barmene ilerlerken bir yandan söyleniyordum. İnsan kardeşini bırakır mı be. Böyle düşüne düşüne ilerlerken birdenbire ıslandım. Niye? Gerizekalının biriyle çarpıştık ve içkisini bana döktü. Sinirle üzerime baktım ve kafamı kaldırdım. Bakalım hangi salak. " Sen ne çeşit bir salaksın?" diye kafamı kaldırdım ve şok. Arda... "Pardon yanlışlıkla oldu." dedi. "Pardon mu? Ya sen pardon demeyi bilir miydin ya ? Malum sabah olanlar. Ya intikamının bir bitmedi . Benden uzak dur anladın mı ? Özür isteyen yok . Çekil önümden." dedim ve yürümeye başladım. Bu çocuğun benle ne alıp veremediği vardı. Sanırım hobin ne diye sorsalar Şeyma'nın üstüne bir şeyler dökmek diye cevap verirdi çocuk. Hayır onun yüzünden kafamı bile dağıtamıyorum. Meyve suyu bile alamadan kızların yanına gittim . Bu şekilde daha fazla duramazdım. Hemen gitmeliydik. Kızların yanına geldim ve daha ben ağzımı bile açamadan konuşmaya başladılar. " Şeyma bak bu Burak bu da Ali." İçimden hojdur ama benane demek istesem de diyemedim. "Kızlar üzerimi farkettiniz mi acaba acilen gitmeliyiz burdan." "Ne oldu " diye sordu Gökçe. "Ya bana sabah un döken salak vardı ya , onunla karşılaştım. Daha doğrusu çarpıştım. Bu sefer de o beyinsizin yüzünden üzerime içki döküldü." Ben bunları bir çırpıda anlatırken Burak ,Ali ve kızlar bir yandan da üzerime bakıyorlardı. Burak " baya çok dökülmüş bu arada içki demişken bizim içkiler nerede Arda alıcaktı." Arda denmesiyle hepimiz birden "Ne ?" dedik. Sonra tanıdık bir ses... Aslında çok güzel, etkileyici bir sesi vardı. Neyse. Bu onun sesiydi. "İçkileriniz şuan şunun üzerinde " "Şeyma" diye düzelttim. Ali araya girdi. Bu çocuk çok tatlıydı aslında. Özellikle gözleri. Ama Allah var Arda daha yakışıklıydı. "Arda sen bu kızı una mı buladın?" Arda'nın vereceği cevabı beklemeden mekandan çıktık.

Arda'nın gözünden

Kızlar mekandan Ali'nin sorduğu sorunun cevabını beklemeden çıkınca ben de anlatmaya başladım.

" Karne günü Mira aradı. Ağlıyordu. Bu kız onu yumurtalamış sebepsiz yere .Ben de çok sinirlendim tabi.Herkes gülmüş Mira'ya . Ben de o kız onu okulun son günü yumurtaladıysa ben de onu okulun ilk günü unlarım dedim. Ve bugün de herkesin içinde kızı unladım."

" Yalnız kıza ayıp olmuş bir de içki dökünce..."

" İçki bilmeden oldu. Üzgün olduğumu söyledim. Ya zaten değmez o kız için. Şımarık, küstah , kendini bir şey sanıyor. Siz beni boşverin de kızlarla ne ayak?" diye sordum merak ediyordum.

" Abi öylesine işte ya." Ali bunu söyleyince Burak 'a baktım. O da onaylıyordu.

"Hadi biz de gidelim artık. Sıkıldım ."dedim en son. Nedense keyfim kaçmıştı.

Şeyma'nın gözünden

Taksi durağına doğru yürürken korkmuyorum desem yalan olurdu. Kızlar yanımdaydı ama sokak çok ıssızdı. onların da durumu benden farklı değildi. Korkuyorlardı. Bir an önce varsak diye düşündüm. Böyle düşünürken 5 sokak serserisi birdenbire önümüzü kesince kaçamadım bile korkudan. "ooo bugün çok şıksınız hanımlar. Yoksa bizim için mi ? Valla sizden bize iyi ziyafet olur." Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. " Bırakın bizi !" diye bağırdım. Merve ise çoktan ağlamaya başlamıştı. Gökçe ise onları vazgeçirmek için uğraşıyordu. "Ya biz zaten 3 kişiyiz. Siz 5 kişisiniz .Olmaz "Bir yandan geriye doğru adımlıyorduk. "Sıra diye bir şey var değil mi güzelim !" diyince bir adım daha attı bize. Zaten sabahtan beri bize yavaş yavaş adımlıyorlar bizde geriye doğru gidiyorduk.Şu durumda koşabileceğimi hiç sanmıyordum. Zaten zor adım atıyordum korkudan. Kızların da durumu benden farklı değildi.Bir adım daha atınca hepimizin sırtı duvara yaslandı. Hepimiz birden "İmdaaat !" diye bağırmaya başladık. Biz böyle bağırınca adamlar daha da keyiflendi. "Korkarım sizi kimse kurtaramaz güzelim burada baş başayız." dedi bir tanesi. 4-5 adı sonra yanımıza geldiler. Hepimiz ağlamaya başlamıştık. Tam üstümüzü çıkartmak için arkamızı döndürmek için uğraşırlarken hepsi yumruk yemeye başladılar. Sevinçten ağlamaya başlamıştım. Bizi kim kurtardı diye bakmadan rastgele birisine sarıldım hemen. Gökçe ve Merve de aynı şekildeydi. Gözlerimi o kişinin yüzüne çıkardığımda kekeleyerek "A-Arda " diyebildim. Merve ve Gökçe sarıldıkları kişinin kim olduğunu bilerek sarılmışlar meğer. Bunu şuan farketmiştim. " Ben teşekkür ederim çok sağol ." dedim. O ise şuan sırıtmakla meşguldu. Niye sırıttığını farkedince "Bu sana bilerek sarıldığımı göstermez. Hem sen olduğunu bilmiyordum. Birden sarıldım." Hıhı dercesine kafa salladı. Başlamıştı yine gıcıklıklara. "Bizi nasıl bulabildiniz?" diye sordum. Hadi ama ,sonuçta burası ıssız bir yerdi. Burak anlatmaya başladı," Sizden hemen sonra bizde kalktık. Buradan geçerken çığlıklarınızı duyduk ve yardıma koştuk. Sizi görene kadar siz olduğunuzu bilmiyorduk tabi." Böyle diyince bir an ne kadar şanslı olduğumuzu farkettim. Sonra bizi eve bıraktılar. Yol sadece benim Arda'ya sağ - sol demelerimle geçti. Hiçbirimiz daha olayın şokundan çıkamamıştık. Zaten eve gidince de hemen yattık.

---------------------------------------

Sabah yine sıkıcı bir okul sabahına uyandık. En sonunda dün akşamı hiç konuşmamaya ve yaşanmamış gibi yapmaya karar verdik. Kahvaltı yaptıktan sonra hazırlanmaya başladık. Bugün üçümüz de aynı kıyafetleri giyecektik. Çok heyecanlı. Sonunda hepimiz göbeği açık beyaz bir uzun kollu bluz ve altına dizin 5-6 cm üstünde biten siyah balon etek giydik. Saçlarımızı dağınık topuz yaptık. Beyaz converse giydik ve makyaj olarak kalın bir eyeliner pembe bir parlatıcı sürdük . Artık hazırdık. Bugün okula yürüyerek gidecektik zaten okul da çok uzakta sayılmazdı. Yürüyerek 15 dakika sürüyordu. Okula giderken yolda 3XL bir eşofman altı ve beyaz XXS bir bluz aldık. Bunlar Mira içindi. Konuşa konuşa okula vardık ama biraz üşümüştük çünkü hava serindi. Sınıfa geçtim ve hocayı beklemeye başladım. Bugün Gökçe ile Merve oturacak, ben yalnız oturacaktım. Hoca sınıfa geldikten yaklaşık 5 dakika sonra kapı çaldı. İçeri müdür ve ........

-------------------------------------------------------------------------------------

Normalde daha uzun olacaktı. 1500 kelime civarında falan ama heyecan olsun diye burada bıraktım ve 1167 kelime oldu. Merak etmeyin çok daha uzun bölümler olacak. Tahmin ve eleştirilerinizi yorumlarda anlatabilirsiniz. Vote vermeyi unutmayın. Sağlıcakla kalın pıtırcıklarım...

AŞK GÖZYAŞLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin