AŞK GÖZYAŞLARI

13.Bölüm

Medya:Gökçe ( İga Wysocka)

Gökçe'nin ağzından

Sabah güne acayip mutlu uyandım ve yatağın üstüne çıkıp zıplayarak dans etmeye başladım. Niye mi? Çünkü Merve Mahmut' la çıkıyor. Hemen Demir' i aradım ve ona biraz gıcıklık yapıp telefonu kapattım. Ayrıca davetiyeden öğrendiğim kadarıyla parti akşam 10'daydı ve Şeyma' ya kıyafet bakacaktık. Aslında Merve ile ikimiz gitmeyeceğimizden onun da gitmesini istemiyordum ama eğer gidecekse güzel olmalıydı çünkü Arda'ya açılacaktı ve çok heyecanlıydı. Demir'i alışverişte bizimle olmasını istediğimi de söyledim ve ilk başta kabul etmese de Hande'ye onu sevdiğini söylerim deyince kabul etmişti. Aslında anladığım kadarıyla Hande de onu seviyordu ama Demir bunu anlamayacak kadar umutsuzdu. Herneyse telefonu fırlatıp zıplamaya devam ettim. Bir yandan da kendi odamdan kızları uyandırmak için cırlıyordum. Hiçbiri uyanmayınca en son soğuk suyu aldım ve tek tek odalarına gidip suyu boşalttım ve suyun kaldırma kuvvetini test etmiş oldum. Suyu boşalttıktan sonra tabana kuvvet diyip kaçarken onların arkamdan ettiği küfürlerle peşimden koştuğunu anlayabiliyordum. En son evin dış kapısından çıkınca bir oh çektim ama sonradan kapının kilitlenme sesi gelince aklıma şuan dışarıda olduğum geldi. Pijamalarlaydım ve bana bıyık altından gülen insanları farketmek zor değildi. Açın kapıyı diye bağırıp bir yandan kapıyı yumruklamaya başladım. Yaklaşık 5 dakika sonra beni içeri aldılar ve hazırlanmaya başladım.

Kızıla çalan kahverengi saçlarımı at kuyruğu yaptım ve hafif rimel sürüp kremrengi bir parlatıcı ile makyajımı bitirdim. Siyah converselerimi giyip Garfield lı sarı tişörtümü ve altına siyah şortumu giydim.

Merve sarı saçlarını ördü ve ondan sonra kalın bir eyeliner , fondöten ve pembe bir ruj sürdü. Turuncu askılı bluz ve altına turuncu dar paça pantolonu giydi. Turuncu spor ayakkabıları ile kombinini tamamladı.

Şeyma ince bir eyeliner çekti ve dudak kalemi ile turuncu bir parlatıcı sürdü sonra saçlarına dağınık topuz yaptı ve kırmızı spor ayakkabılarını giydi. Üstüne mavi bir tişört ve siyah bir tayt giydiğinde hazırdı. Aceleyle evden çıktık çünkü okula geç kalmıştık.

İlk ders felsefe sınavını olduk ve ikinci ders hoca sınavları okudu.
Ben= 96 Merve = 96 Şeyma=96
Hepimiz aynı notu almıştık ama gerçekten de kopya çekmemiştik.

Hoca notlarımızı okurken bize şüpheci bakışlarını gönderdi ama birşey demedi. İkinci teneffüs yeni başlamıştı ki Burak yanıma geldi. Merve üzerine iddiaya girdiğini öğrendiğimden beri ona soğuk davranıyordum. Önce benim yanımda duran Merve' den özür diledi ve Merve de affettiğini söyledi. Sonra bana resmen konuşmak için yalvardı. Dayanamayıp kabul ettim ve beni kızların yanından alıp bahçeye götürdü.

"Ne vardı? " diye sorduğumda mesafeyi korumaya dikkat ediyordum. Bana yaklaştı yaklaştı... Nefesimi tuttum ve diyeceklerini beklemeye başladım.

" Senden hoşlanıyorum. Ciddi anlamda. Yani aşık bile olabilirim. "

"İddiaya girdiğin diğer kişi kim ?"diye sorduğumda sinirleniyordum ama içten içe de gerçek olmasını istiyordum.

"Bana bir şans ver. Lütfen. Ben pişman oldum. Hem Özür de diledim. Barda sizinle eğlenmek için takılmıştım ama be-"

Sözünü kesen ona attığım tokattı. Utanmadan o zamanlar benimle eğlendiğini kabul ediyordu. Bu ne demekti ? Ama şuan ona bakılırsa sinirleniyordu. Hızla ordan ayrıldım. Bir yandan da gözyaşlarım firar ediyordu. Sabah ne kadar mutlu uyanmıştım oysa. Telefonumun şarjı bittiğinden kızları aramaya başladım ve en son bahçeye bakmaya gittim. Bahçenin her köşesini karış karış ararken hala ağlıyordum. Sonra gördüğüm manzarayla gözyaşlarım artmaya başladı. Burak Alya ile öpüşüyordu. Alya en son ondan ayrılınca "seni seviyorum" dedi bağıra bağıra. Anladık seviyorsun. Anladık o da seni seviyor.