Kendime yeni gelmiştim. Bunu yapan Arda olamazdı. O bu kadar kötü biri değildi . Asla intikamı bu kadar abartmazdı. Bir kıza bunu yapamazdı. İntikam için bunu yapacak kadar alçalamazdı. Ben bu adama mı aşık olmuştum? Beni belki sevmeyebilirdi ama ne...
Aklıma dün akşamki parti geldi. Şeyma' nın kıyafetini seçtikten sonra kısa olduğu konusunda sinirlensem de tatlılığıyla beni susturmuştu. Acaba bakan olmuş muydu? Kendimi bu düşüncelerimden kurtulup teneffüs zilinin çalmasıyla kendime gelmiştim. Bir sıkıcı kimya dersi daha sona ermiştir. Sonraki kimya dersine kadar mutluluklar diye hatırlattım kendime. Sonra aklıma gelen şeyle yüzümü buruşturdum sonraki ders kimyaydı. Lanet olsun diye söylenerek ilerlemeye başladım. Kendimi yatıştırmaya çalışarak ne kadar yakışıklı olduğumu düşünmeye başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kızların gözü genelde üstümde olurdu ama ben Hande'yi iki seneden beri seviyordum. Onu ilk defa bir alışveriş merkezinde çarpışınca görmüş ve görür görmez aşık olmuştum. Sonra da aynı liseye başlamıştık. Bunları düşünürken birden bir şeye çarpmıştım. Çarpıştığım kişi benden kısaydı ve kafamı indirdiğimde bunun Hande olduğunu gördüm. Yine o muazzam bakışlarıyla gözlerimin içine bakıyordu. Tıpkı ilk çarpışmamızdaki gibi. Onunla konuşmaya cesaret edememiştim bir türlü çünkü beni sevmediği üzerine iddiaya bile girebilirdim. Onu okuldan çıkarken almaya gelen üniversiteye gittiğini düşündüğüm bir çocuk vardı ve Hande' yle bayağı samimiydiler. O çocuğu deli gibi kıskanıyordum.
Aklıma gelen şeyler beni sinirlendirmeye yeterken karşımda masum bakışlarını üstüme dikmiş bir adet Hande vardı. Tabii ki bir adet olacaktı , o eşsizdi. Benim sevdiğim kızdı. Hande ile ikimiz aynı anda "Özür dilerim. " deyince o kıkırdarken hafifçe tebessüm ettim. Sonra sınıfa gidip Mahmut ' u da yanıma alıp bahçedeki kamelyalara yol almaya başladık. - Anlat bakalım şimdi.
- Neyi anlatayım?
Bu çocuk dalga mı geçiyordu? Dün Merve onun evinde kalmamış mıydı?
- Dün geceyi anlat mesela.
- Birisiyle ilk kez bu kadar eğlendim.
- Pabucumuz dama atıldı. Neyse. Anlat neler oldu?
- Önce film izledik ve sahile gidip yürüyüş yaptık. Sonra ise Merve'ye sarılarak uyuyalım dememe rağmen misafir odasında yattı.
- Merve zor kızdır oğlum ne sandın? Başka bir şey yapmadınız mı?
- Hayır.
Mahmut böyle söyledikten sonra ilerideki kamelyaları işaret edip yürümeye başladık. Etrafta ise bize uzaktan yavşayan kızlar vardı. Hande'yi zaten bu yüzden seviyordum. Bana veya başka erkeklere hiç yavşamamış, olduğu gibi davranmıştı. Ama lanet olsun ki sevgilisi vardı. Mahmut' la ikimiz de şuan konuşmuyorduk. Görüş açıma Hande'nin girmesiyle kalbim deli gibi atmaya başladı. Daha sonra Hande buraya doğru yaklaşmaya başlayınca Mahmut kalkacak gibi olunca hemen durdurdum. O giderse dayanamazdım. Hande gelip tam önümde durdu ve " Yalnız konuşabilir miyiz? " diye sordu. Kafamı olumlu anlamda sallayıp biraz uzaklaştıktan sonra durup " Seni dinliyorum. " dedim. Kafasını hafif öne eğip utanarak söze başladı. "Be-ben senden ç- çok hoş- hoşlanıyorum. " dedi. Ben şok ben vefat ben iptal. Beni mi seviyor yani. Ama Hande o çocuğu sevmiyor muydu? " Sen o çocuğu sevmiyor muydun? " diye merakla sordum. Hafif gülümsedi. "Hangi çocuk?" Kıskançlığım baş gösterirken sinirle " Seni okul çıkışı almaya gelen çocuk. " Gülimserken "O benim kuzenim. " diye cevap verdiğinde büyük bir 'oh' çektim. Bu hareketime karşılık gülümsemesi büyürken " Seni seviyorum. " diye birden dedim. " Seni seviyorum işte oh be rahatladım. " diye bağırdım. " Sessiz ol. " diye mırıldandığında " Sevgilim ol. " dedim. Bu cesaret nerden geliyordu bilmiyorum ama hayallerim gerçekleşiyordu. Kafasını evet anlamında salladığında gülümsedim ve kucakladım. Mahmut ise bizi sırıtarak izliyordu. O sırada zilin çalmasıyla sınıflara yol alırken yüzümde aptal bir sırıtış vardı.
