AŞK GÖZYAŞLARI

4.BÖLÜM

Multi: uğur hoca

.........
Bu bol intikamlı gün de bitmiş, Mira boş tehdit ve hakaretlerle eve gitmişti. Hakaretlerine hiç ama hiç takılmadım çünkü bugün hiç bir şey bozamazdı.

- Pişman olacaksın Şeyma . Hepiniz pişman olacaksınız.

Gülüp geçmiştim açıkçası. Şuan okuldan çıkmış paten kursundayım ve Mira' yı o halde hatırladıkça ister istemez bir gülümseme oluşuyor dudaklarımda. Aslında gülümsememin tek sebebi o değil şuan yanımda paten öğretmenim Uğur Hoca var. Hoca dediysem 20 yaşında yani. Üstelik çok yakışıklı. Hadi ama dibinizde çok taş genç bir yakışıklı var. Nasıl gülmez insan?

- Böyle bir sağa bir sola değil mi canı- hocamm ?

Ayy ne dedim ben!! Rezil oldum ya. Bi daha gelemem ben buraya . Elveda paten sporu. Daha tam olarak tanışamamıştık bile. Ben böyle düşünürken birden duyduğum sesle irkildim.

- evet Şeyma ' cım.

Allah' ım Şeyma cım dedi ya . Yerim ben senin o Şeyma cım diyen ağzını . Tamam kabul bu biraz hayvanca oldu.

- Hocam biraz dinlensek.

- Tamam Şeyma.

Dinlenmek için bir köşeye çekilip büyük bir iştahla suyumu yudumluyordum ki bir ses duydum . Uğur Hoca ' ya seslenecektim ama Uğur Hoca etrafta gözükmüyordu. Tam o sırada aynı sesten bir kere daha duyunca gidip bakmak için ayağa kalktım. Daha patenlerimi bile çıkaramamıştım. Yavaş adımlarla tutuna tutuna ilerlerken tekrar gelen sesle irkilmiştim. Sanırım ses soyunma odasından geliyordu.

Birkaç adım sonra soyunma odasına varmıştım. Içeriye doğru " Kimse var mı? " diye sorarken benden başka hiçbir şeyin sesi duyulmuyordu. Ses gelmeyince içeri girdim. Işığı yakmaya çalıştım ama ışık bozuk olduğundan açılmamıştı. Bu beni daha da ürkütürken bir anda gözlerime dolan fener ışığı daha da korkmama sebep olmuştu. Gözümü fenerden alıp feneri tutan kişiye baktığımda şaşırsam mı diye düşünüyordum. Çocuk her yerde karşıma çıktığı için.

Tabi ki Arda' dan başkası değildi. Feneri gözüme daha da fazla tutmuştu ve sinirli gözlerle bakıyordu.

- Şimdi de abime mi göz diktin?

- Ne abisi ? Neden bahsediyorsun? Burada ne işin var?

-Benim abim güzelim. Senin Uğur Hoca'n oluyor kendisi. Kalbin canım derken dilin hocan diyor hani.

- Sen manyaksın bu birincisi. Ben kimseye göz dikmedim bu ikincisi. Üçüncüsü de, bana güzelim deme.

Bunu der demez Arda sırtımı serçe duvara yasladı. Ben şok olmuş Arda'ya bakarken Arda bana daha fazla yaklaştı. Neredeyse tek vücut olacaktık. Dudaklarımız arasında 2 cm falan vardı. Kollarını iki yanımda duvara yaslamıştı. Bir eliyle hala feneri tutuyordu.

- Sizi bütün ders boyunca izledim. Ona aşkım demek istiyorsun. Ondan hoşlanıyorsun. Ya da aşıksın.

Bunları derken bir yandan nefesi boynuma çarpıyordu. Ayrıca tamam, Uğur Hoca yakışıklı falan ama ona asla aşık değildim.

- Ben ona aşık falan değilim . Mesela onun kollarında huzur bulamam. Mesela uyanınca ilk görmek istediğim yüz onunki değil. Mesela ölürken aklımda kalan en son yüz onun yüzü olsun istemem. Kalbim onun için atmazken , istemem işte.

Ben bunları söylerken Arda'nın dudağının kenarı hafifçe kıvrılmıştı. Ama bu varla yok arası bir şeydi. Eğer suan onun bu kadar yakınında olmasam farketmezdim. Bu arada gözlerini incelemeye vakit bulmuştum. Kahverengi gözleri vardı. Ama öyle kahverengi değil. Kahve- rengi gözleri vardı. Kirpikleri sanki özenle tek tek konulmuş gibiydi . Gözlerini kırparken kirpikleri daha güzel gözüküyordu.

Ben böyle düşünürken adımı seslendiklerini farkettim. Bu ses Uğur Hoca' ya aitti. Arda'nın gözlerime tuttuğu feneri o an farkederek " Kes şunu. " dedim. Sonra devam ettim. " Ayrıca sapık mısın? Çekilsene." Arda hafif bir kahkaha attı.

- Bana sapıklıktan bahsediyorsun. Komik. İki saattir gözlerimi incelemekten sana tuttuğum feneri bile farketmedin.

Haklıydı aslında. Bu arada tabi utançtan kızarmayı da unutmamıştım. Hemen konuyu değiştir Şeyma.

- Uğur Hoca arıyor beni. Ben gidiyorum.

Tam gitmek için bir adım atmıştım ki düşüyordum. Patenli olduğumu unutarak normal bir adım atmıştım. Tek suçum buydu: Normal bir adım atmak.

Tam düşüyordum ki Arda tutmuştu. Tabi Arda hala benim kolumu tutarken ben de olayın şokuyla arkamdaki duvara yaslanmıştım. Patenlerdeki tekerlekler yeniden harekete geçti ve bu sefer Arda da tutamadı benimle düştü. Ben altta Arda üstteydi . Ayrıca ben çok kızarmıştım .Uğur Hoca da düşme sesine gelmiş ve ikimizi o halde görmüştü. Tepki olarak ise ağzı "o" şeklini almıştı. Ben de sessizliği bozarak :
- Burası çok mu sıcak oldu ne?

Kısa oldu ama gece gece uzun yazamadım...