12.Bölüm

52 6 1
                                    


Medya: Burak ( Vini Uehera)

Merve'nin Ağzından

Bugün okulda aldığımız davetiyeden sonra lavaboya gittiğimde gözlerim Mahmut' a takılmıştı. Üzgün görünüyordu. Gözleri genelde soğuk bakardı ama şuan çok masum bakıyorlardı. Beni görmemişti. O zaman karar verdim işte. Bu akşam evine gidip niye kabul etmediğimi anlatacaktım. Niye kabul etmediğimi bilmesi gerekiyordu.

Sıkıcı bir felsefe dersinin sonunda kızlarla kendimizi bir an önce dışarı attık. Eğer o sınıfta biraz daha kalsaydım muhtemelen kafayı sıyıracaktım. Son ders olduğundan kızlarla çantalarımızı alıp arabalarla eve gitmeye koyulduk. Eve gelir gelmez ders çalışmaya başladık çünkü yarın felsefe dersi vardı ve sıkıcı bir ders olduğundan bugün dahil hiçbir dersini dinlememiştim. Bu sınavdan iyi almalıydım çünkü derslerim gayet iyiydi. 85'in altında notum olmazdı ama konu felsefeye gelince... Ah, bırakın gitsin.

Sonunda kitabı yalayıp yuttum ve herşeyi ezberledim. Ezberledim kelimesini burada vurguluyorum ki "ezberleme öğren" diyen gıcıklara inat. Hep böyle diyenlere sinir olmuş, yanlarında bilerek bu kelimeyi fazla kullanmaya özen göstermiştim.

Herneyse, sonunda felsefe sınavına hazır olduğumda arabanın anahtarlarını aldım ve Demir' i arayarak Mahmut' un evinin adresini aldım .

Evine yaklaştığımda gerçekten büyük bir sitede oturduğunu gördüm. Site 17 katlıydı ve Mahmut 13.katta oturuyordu. Doğru bloğu bulup 13.kata bastım ve geldiğimde Mahmut' un dairesinin zilini çalıp heyecanla beklemeye başladım. Aslında beni eve alacağından emin bile değildim. O sırada telefonum çaldı ve arayan annemdi. Tam telefonu açmıştım ki kapıyı açan Mahmut'u yarı çıplak görünce gözlerimi sonuna kadar açtım. Kasları şuan gözlerimin önündeydi. Sonra Mahmut' a elimde bir dakika işareti yapıp anneme " So- sonra konuşsak an- annecim. " dedim ve telefonu kapattım. Sonra aklıma kekelediğim gelince yüzümü buruşturdum ve kızarmaya başladım. Mahmut ise hafifçe tebessüm ediyordu.

" Beni içeri davet edecek misin? " diye sorduğumda sorar gözlerle Mahmut' a bakıyordum. Kafasıyla içeriyi gösterdiğinde büyük bir oh çekip içeri girdim. Direk salon olduğunu tahmin ettiğim yere girince etrafı incelemeye başladım. Büyük bir salon çok güzel açık kahverengi tonlarda dekore edilmişti. Koltuklar beyazdı ve oturunca gerçekten rahat olduğunu anlamıştım. Sonra bana merakla bakan Mahmut'a döndüm ve "Selam. "diyebildim. O da aynı şekilde karşılık verdi ve sonra derin bir nefes alıp söze başladım.

" Ben senin teklifini niye kabul etmediğimi bilmeye hakkın vardır diye düşündüm ve... ve buraya geldim. "

"Dinliyorum"

" Sen bana Burcu'yu yapılanları anlatırken bile acı çekiyordun ve yeniden aşık oluyorsun. Beni sadece kendine yakın buluyorsun. Ve ben beni sevmeyenle birlikte olamam. "

" Ben onu senin sayende unuttum. Sadece geçmişte beni mahveden şeyleri düşünmek bana acı veriyor. Doğru yeniden aşık oluyorum ama sana. İlk başlarda kabullenemedim. Yeniden aşık olma düşüncesi korkuttu beni. Ama şimdi şunu anladım ki sen aşık olmaya değersin. Ama eğer birinden hoşlanıyorsan veya aşıksan gerçekten anlarım. Senin mutluluğun benim mutluluğum. "

" Evet birine aşığım. "

Yutkundu ve derin bir nefes aldı.

" Umarım mutlu olursun. "

" Zatem beni mutlu edeceksin. "

" Ne yani? Şimdi. Sen. Beni. Seviyor musun? "

Bütün kelimeleri bastırarak ve tane tane söylemesi onu ayrı bir tatlı yaparken oturduğum yerden kalkıp ona sarıldım ve kulağına nefesimi üfleyerek tek bir şey fısıldadım. " Evet. " Sonra devam ettim. " Benim sevgilim olur musun? "

" Hey bunu benim söylemem gerekiyordu. "

" Bu evet anlamına mı geliyor? "

" Seninle ölmeye bile varım ben. "























AŞK GÖZYAŞLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin