Özür

857 85 47
                                    

Jongdae anahtarı çevirip arabanın motorunu durdurduğunda büyük bir sessizlik oldu.
Chanyeol'ün evinin önündelerdi.

"Seni dinliyorum."

Chanyeol ona baktı. Jongdae'nın gözleri karşıya, evin yanındaki parka kilitlenmişti.

"Neyi bilmek istiyorsun?" Oturduğu yerde kıpırdanırken sordu.

"Kazadan sonraki her şeyi." Jongdae'nın sesinde milyonlarca his vardı, üzeri örtülüydü ama oradaydılar.

"Seni hastanede ziyaret ettiğimiz ilk gün bilincin kapalıydı, baban ertesi gün bizimle konuşmak istedi. Suho ve benimle."

Chanyeol ona baktığında Jongdae başıyla devam etmesini işaret etti.

"Bize kazadan öncesini hatırlamadığını ve bunun yeni bir hayat için iyi bir şans olduğunu söyledi. Gizli saklı işlerden uzak, Kim Jongdae'ye yakışır bir hayat."

'Gizli saklı işler...' Jongdae Chanyeol'ün bununla Heize'i kast ettiğini anladı.

"Babanın isteğine göre Heize senin hayatında hiç var olmamış olacaktı."

Jongdae tuttuğu direksiyonu sıktı. Chanyeol'ün ağzından çıkan her kelime Jongdae'nın ruhuna atılan bir jiletti.

Chanyeol diliyle dudaklarını ıslattı.

"Onun yerine Seohyun..."

"En başından beri hayatında o var olacaktı. Annen Seohyun'un seni tekrar hayata bağlayacağını düşündü."

✿*゚'゚・✿.。.:* *.:。✿

Jongdae'nın aklı dağınık bir yumak iplik gibiydi. Hatırladıkları, öğrendikleri birer yük gibi omuzlarına binmiş onu savunmasız bırakıyordu.Kalbiyle zihni arasında büyük bir savaş verirken ayağı gaz pedalına biraz daha sert bastı.

Salona girdiğinde anne ve babası oradaydı, kısık sesle bir şeyler konuşuyorlardı. Bayan Kim Jongdae'yı gördüğünde cümlesini yarıda kesti.

"Ne zaman geldin? Geldiğini fark etmedik."

"Konuşmanızı böldüm sanırım."

"Önemli bir şey konuşmuyorduk." dedi Bay Kim ceketini düzeltirken.

"Öyle görünmüyordu ama. Belli ki çok önemli bir konuydu, beni görünce konuşmayı bıraktığınıza göre." Jongdae salonun ortasına doğru yürüdü.

"Belki de üzerimde oynayacağınız yeni oyununuzu planlıyordunuz."

"Jongdae, oğlum sen ne diyorsun?" Bayan Kim Jongdae'nın yüzüne anlamsız bir ifadeyle baktı.

"Jongdae'nın peri tozu serpilmiş yeni hayatı adlı ilk oyununuz."

"Evet, her şeyi hatırlıyorum!" Jongdae babasının dillendiremediği sorusunu cevapladı.

"Kazada hafızamı kaybettiğimi öğrendiğinizde çok sevinmiş olmalısınız. En çok da onu unuttuğuma sevindiniz değil mi?"

"Hep en üstteki el sizinki olmalı, benim hayatımda bile son noktayı siz koymalısınız!"

"Sizin istediğiniz hayatı yaşamalıydım, Heize'in varlığını kabul etmediğinizde size karşı gelmemeliydim değil mi!"

Bay ve Bayan Kim birbirlerine baktılar, ikisinin gözlerinde de aynı duygu vardı. Onun her şeyi hatırlaması... Gömülü anıların gün yüzüne çıkması ve o kızın Jongdae'nın hayatında yeniden bir yer edinmesi, bu Bay ve Bayan Kim'in planında yoktu.

Cook | Kim JongdaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin