Naughty Or Nice // kaisoo

2.

•••

"Son bir kez daha her şeyi gözden geçirelim."

Yixing elindeki fotoğrafı masanın tam ortasına koydu. Büyük sayılabilecek kare masa tamamen fotoğraflarla ve birbirine bağlı olan ipliklerle doluydu. Öyle ki renkleri takip edeyim derken gözlerim bozulacaktı.

"Unuttuğunuz çok önemli bir nokta var." dedim dalgınlıkla.

"Nedir Bay Do Kyungsoo, toplantımızın sonunda konuşmaya teşrif ettiğinize göre önemli bir şey olmalı."

"Kim Kai'nin kalpsiz bir adam olduğunu atladınız. Beni her ne şekilde görecek olursa olsun, takmadan tekmeyi kıçıma koyacak."

"Bunun farkındayız." dedi Sehun gözlerini üzerime dikerek. "Değerli kıçın bir süre donmaya mahkum kalacak."

Gözlerimi devirdim. "Güzel." Terslememe aldırmamış gibi konuşmaya devam etti.

"Yine de yıllar sonra eski sevgilisine bu derece benzeyen kişiyi soğukta bırakmayacaktır."

"Öyle olacağını umut ediyorsunuz."

"Öyle diyelim."

Yixing "Elbette seni kırmızı halıyla karşılayıp, kollarının arasına alarak kalpler fışkırtmayacak. " diyerek sanki iyi bir seçeneğim olmadığını bir kez daha gözüme sokmayı başardı.

"Bunu bekleyen yoktu zaten. Yine de anlama olasılığı çok yüksek, öyle değil mi?"

"Normalde olsa %99 derdim ama, şuanlık bayağı ilerdeyiz. %51 diyelim." Baekhyun'un fazlasıyla kâle almadığı şey, benim yaşamımdı.

Yixing dahil herkesin gözü benim üzerimdeydi. Pekala, agresif gözükebilirdim. Hatta her an patlayacak da olabilirdim ama bu haklı olduğum gerçeğini değiştirmezdi sonuçta. Yıllardır uğruna savaştığımız bir durum olsa dahi, intikam uğruna kendimi yeniden tehlikeye atıyordum.

Toplantı masasında oturan herkesin bunun farkında olduğunu biliyordum. Eğer bunu başaramazsak büyük ihtimalle kimliğim ortaya çıkacaktı. Kimliğinizin, düşmanınıza açık kart olarak sunulmasından daha kötü bir şey varsa o da ölmenize sebebiyet vereceğidir. Eğer ki Kim Kai, ona oyun oynadığımı fark ederse gebertilecektim. Tek kurşunla.

Kalpsiz bir adamdan bahsediyorsak tek kurşunun pek de önemi kalmaz. Ya da vicdan göz önünde tutulmaz.

"Kendini sıkmana gerek yok. Sana herhangi bir zarar gelmesine izin vermeyeceğiz."

"Farkındayım Sehun. Lakin bunu, Kim Kai beni kızgın demirler üstüne attığında da hatırla olur mu?"

" 'Muhtemel hüzünlü sonlar' adlı konuşmanı fazlasıyla dinlemek isterdim Kyungie ama şu planı bir an önce halledip şekerimi rahatlıkla yemek istiyorum."

Elimi havada savuşturdum.

"Pekala, o zaman başlıyorum. Bakınız; bu Kim Kai'nin bu haftaki planı. Nasıl elime geçtiğini sormayın, aldım bir şekilde. Her neyse bu haftada adam kesme işine ara veriyor. Cumartesi günü Busan'daki gizli evinde kalacak. Üstelik evin içinde ve dışında korumalar olmayacak."

"Baekhyun!" diye sızlandı Yixing. "Ciddi anlamda asıl muhbirin sen olup olmadığından şüphe ediyorum."

"Uyu Xing. Ben seni kaldırırım bittiğinde." Jongdae yavaşça Yixing'in saçlarını karıştırdı.

"Açık hedef haline geldiğine göre aklımızda oluşturduğumuz planı devreye sokabiliriz." Elindeki kağıtları bir kenara fırlattı. Kağıtlardan teki gözüme denk gelirken, öfkeyle ona döndüm. Tabii yüzününüzü döndüğünüzde bu işe kendini oldukça vermiş olan Baekhyun'u görmek sizi ister istemez dizginliyordu. Gösterdiği çabayı yok sayamazdım. Hatta hepimizden çok daha fazla ter döküyordu.