FİNAL

6.1K 462 369
                                    

Duygulandım. İyi değilim.

•••
Jongin
1 Sene Sonra;

"Siyah zeytinleri tabağıma atmayı kes."

Pekala, kesinlikle sevmediğimden falan değildi. Yine de aynı şeyi yapmaya devam ettim. Sadece onunla oynamak çok hoşuma gidiyordu. Her ne kadar yolun sonunda dayak yiyeceğimi biliyor olsam da, siniri yatıştıktan sonra onu öpebilmek için yapamayacağım şey yoktu.

Bileğimi sertçe tuttu. Çatalımdaki zeytin ikimizin arasından kayıp düşerken, pis bir şekilde Kyungsoo'nun yüzüne bakarak sırıttım.

"Sana yapmamanı söylemiştim," dedi kıstığı gözleriyle. "Ama hala kaşınıyorsun."

Masum ayaklarına yatan küçük bir çocuk gibi, omzumu silkerek, "Seni sinirlendirmek hoşuma gidiyor." dedim.

"Farkındayım," dedi ters ters. "Yixing ve YiFan'ın ağzına sakız olmak istemiyorum. Sonra ne kadar dalga geçtiklerini biliyorsun."

"O halde onlar gelmeden bir kez öpeyim." Kaşlarımı munzurca kaldırıp indirirken, elimdeki çatalı sertçe tabağın üstüne bıraktım. Etrafımızda oturan insanlar bize dönerek ters bir bakış atsa da kesinlikle umrumuzda değildi.

"Sırası değil, Jongin." Kolumu yavaşça indirirken masanın altından dizini dizime vurdu. "Birazdan gelirler."

"Onlar neden bizimle geldiler ki," dedim kollarımı çaprazlayıp sandalyeye kendimi bırakırken. "Resmen bir tatil keyfim vardı, sağolsun o YiFan pezevengiyle, Yixing içine etti. Bu da yetmezmiş gibi tatilin parasını da bana ödettirdiler."

"Jongin," dedi Kyungsoo bıkmış bir tavırla.

"Hı?"

"Farkında mısın, bilmiyorum sevgilim."

Dudaklarımı büzmüş bir şekilde, önümdeki tabağa baktığım halde Kyungsoo'nun gözlerini devirdiğine adım gibi emindim.

"Tatile gelenler onlardı, sen arkalarından bizi sürükledin." Bacağının üstünde duran peçeteyi buruşturarak masaya koyduğunda, ayağıyla beni dürttü. Lakin bakmama taraftarıydım. "Cidden!" dedi hayretle. "Balayına gelen iki adamın yanında bizim ne işimiz var?"

Ha, evet bir de o mesele var, değil mi?
Açıkçası o konuya giriş yapmamak daha iyiydi ama Kyungsoo hatırlatınca, aklıma getirmeden edememiştim.

Kaşlarımı aşağıya doğru indirerek, "Yüce gönlüm; bir zamanlar şu uzun pezevenge bir iyilik yapmak istemişti." dedim. Karşıdan bize doğru sırıtarak gelen YiFan'a ters ters baktım. "Evleneceğine hiç ihtimal vermediğimden, çok büyük laflar ettim."

"Ne gibi?" diye sordu.

"Şöyle ki; düğün masrafı, balayındaki bütün harcamalar, alışverişler falan filan..." dedim elimi havada savuşturarak. "Bunların hepsini ben ödemek durumundayım. Tanrı'ya şükürler olsun ki, küçük bir yerde gizlice evlendikleri için düğün masrafı diye bir şey de eklenmedi."

"Jongin..." dedi burnundan soluyarak. "Ne zaman düşünerek hareket etmeyi öğreneceksin? Ya da, neyi düşünerek yapıyorsun?"

"Seninle sevişirken baya düşünüyorum mesela." dedim yüzümü ona doğru çevirerek. İkimizin de yüzündeki somurtkan ve asabi ifadeler kaybolurken dudaklarımızda ateşli bir gülümseme belirdi. "Tanrı'ya seni bana ikinci defa verdiği için şükrediyorum, yüzüne bakıyorum ve yeniden aşık oluyorum."

Naughty Or Nice // kaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin