Multide Sinsi İkizler'in tanıtım videosu bulunmaktadır...
Nazlı
"Bana bak kızım!"
"Baktım ne oldu?"
Kızın yakasından tuttum ve kendime daha çok yaklastirdim.
"Haddini bileceksin anladın mı?!"
"Ya bırak beni!"
Kız korkuyla cirpinmaya başlarken gülmemek için kendimi zor tuttum.
"Ya Nazlı bırak artik şunu gidelim benim karnim acikti"
Kızın yakasını bıraktım ve uzerimi duzelttim.
"Geliyorum Selin"
Son kez kıza ölümcül bakislarimi attim ve sınıftan çıktım.
Bu olay tam iki yıl önce oldu. O zaman lise 2. Siniftaydik Selinle. Bugün ise lise sona geçiyoruz. Hazırlanıp odamdan çıkıyorum ve yan odaya gidiyorum.
"Selin hadi!"
Diyorum kapıyı tiklatirken.
"Geldim"
Diyor kapiyi acip. Ona gulumsuyorum ve koluna giriyorum.
"Birilerini pataklamak için can atıyorum"
"Ay şimdi yeniler gelir birde..Ne güzel ugrasilir"
Ellerimizi havaya kaldirip cakiyoruz ve koridorda kahkahalarimizin sesi yankılanıyor. Artık eskisi gibi şeyler yapmak yok. Gerçek can yakmak var. Zorlarlarsa da intikam...
"Biz kahvaltı yapmiycaz!"
Selin anneme seslendiginde annem mutfaktan çıkıyor.
"Kızım atistirin birşeyler"
"Yok anne biz gidelim"
Annemin konuşmasına izin vermeden evden çıkıyoruz. Okul yakın olduğu için yürüyerek gidiyoruz.
"Bak Selin kendini kaptırmak yok. Yeni erkekler falan"
"Yok Nazli ya"
"Hii bilirim ben o 'yok'u. Her sene, her sene"
"Of Nazli tamam"
Okula vardığımızda bahçedeki herkesin gözü bizde oldu doğal olarak.
"Gözünüzün oyulmasini istemiyorsanız önünüze dönün!!"
Selin cokta sesli olmayacak bir şekilde gülerken herkes korkakca önüne dönüyor.
Belli etmeyecek bir şekilde yüzüme bir tebessüm yerlestiriyorum ve okula giriyoruz. Merdivenlerden çıkıp sınıfa adım attığımız sırada Selin ağzını açıp içeriye bakıyor.
"Ooo-haa"
Onun baktığı yere bakınca alayla gülüyorum.
"Ben demistiim"
"Nazlı sus!"
Diyor omzuma vurarak.
"Baksana nasıl yakışıklı"
"Ya Selin sulandin hemen ha. Bi dur"
Selin cevap vermeden beni cekiştirdi. Siramiza geçince hemen çantamı sıraya bıraktım. Selin ise direk Maviş çocuğun yanına gitti. Onun bu tavırlarına göz devirirken önüme döndüm.
"Pardon, yanin boş mu?"
Kalın bir erkek sesi duyduğumda kafamı hafifçe kaldırdım.
"Sel-"
