Nazlı
Alarmın calmasiyla gözlerimi araliyorum. Yan tarafıma baktigimda Selin'in coktan uyanmış olduğunu görüyorum. Sırtını yatağın başlığına yaslamis ve boş boş önüne bakıyor.
"Ne oldu?"
Diyorum bana bakmasini sağlayarak.
"Birşey yok"
"O yüzden dünden beri yüzün asık"
"Off Nazlı. Asıl sen neden tüm gün-şuan da dahil-mal gibi siritiyorsun?"
Ikimizde aynı anda yatakta oturur pozisyona geldik gülümserken.
"Çünkü"
"Çünkü?"
"Çünkü dün"
"Eveet?"
"Dün"
"Dün?"
"Siz yokken"
"Biz yokken?"
"Biz beraberken"
"Nazli söyle hadi ya, sende kurtul bende"
"Savas beni öptü!"
Dedim ani bir patlamayla.
"Ne?!"
"Öyle iste Selin"
"Nazlı bu senin ilk opucugun"
"Biliyorum"
"Ama sen kızıp tepki gostermek yerine siritiyorsun"
Kıpkırmızı olmaktan cevap veremedim ki. Hızla yataktan kalktim ve kapıyı açıp kendimi odadan disari attim. Tam koşar adımlarla banyonun yolunu tutmustum ki..
"Yavaş Nazlı"
..Savaş'a carptim ve şuan beni tutuyor. Utançtan yerin dibine girmek üzereyim.
"Sana da günaydın"
"Sabaha atarli başlamak?"
Başını havaya kaldırdı ve düşünür gibi yaptı.
"Evet klasik Nazli tarzı"
"Yaaa"
Başımı öne eğdim. Sonra o muhteşem gülüş sesini duydum. Kendime gelerek hızla başımı kaldırdım ve onun kollarindan kurtulup banyoya girdim.
"Öküz ya!"
Diye bağırdım. Ama duydu mu bilemem. Aynanın önüne geçip kendi yansimama baktim. Selin'in de dediği gibi yüzümde aptal bir siritis vardı. Elim istemsizce dudagima gitti.
"Ama tatlı okuz"
Diye fisildadim kendi kendime.
"Seni de unutmadım"
Oturduğu sandalyede eğilip bana daha da çok yaklaştı. Sağ elini yanagima götürüp okşadı. Bense şaşkın bakislarim eşliğinde onun ne yapmaya çalıştığını çözmeye çalışıyordum.
"Nazlı"
Gözlerim gözlerine kilitlendi o an.
"Seni seviyorum"
Söylediği şeyi idrak etmeye çalışıyorum. O ise dudaklarını dudaklarima bastırıyor. Afalliyorum. Yavaş ve nazik bir şekilde öpüyordu beni. Sanki baska bir boyuta geçtim. Dudaklarimda hissettiğim sıcaklık...Bu ilkti. Benim ilkimdi. Bana, beni sevdiğini söylemişti. Kalbim beni terkedip gitmiş gibiydi. Ona karşılık vermek geldi içimden. Ve yaptim da. Karşılık verdim ona. Dudaklarimin üzerinde gulumsedigini hissettim. Bir süre sonra ayrıldı benden. Alnını alnıma yasladi. Nefesini düzenlemeye çalışıyordu. Gülümsüyordu. Mutluydum. Nefessiz kalmam umrumda değildi.
"Nazlı, ben sana aşığım. Hep aşıktım"
Dedi nefesini yüzüme üfleyerek. Sesi bile kusursuzdu. Tepki veremedim. Veya konuşamadım. Dilim tutuldu resmen. Sadec gozlerine bakiyordu gozlerim. Dudaklarima ufak bir öpücük kondurdu sonra.
"Seni seviyorum"
Dedim kendi kendime.
"Hep sevdim"
