They Don't Know About Us

Part 2 | i will always love you

Ablamın evine gelmiştik. Bir apartman dairesiydi ve bana bir oda ayarlamıştı. Beni Londra'ya getirme konusunda kararlıydı anlaşılan.

''Ben duş alacağım. Sen de evi gez.'' dedi.

''Tamam.''

Kendi odamı ve ablamın odasını gördüm. Zaten mutfak Amerikan Mutfaktı yani mutfak ve salon aynı yerdeydi. Evin görülecek pek bir şeyi yoktu.

Onun odasına girdim ve etrafa bakındım. Genellikle odasında ilginç şeyler olurdu.

Duvarla aynı renge boyandığı için kamufle olan bir kapı gördüm. Kapıyı açtım. Karşımda boş bir oda vardı. Duvarlara montelenmiş raflar vardı. Raflarda koliler vardı. Bir koliyi aldım ve içindekilere baktım. İçinde çizimler vardı. Onlarca koli ve binlerce çizim.

Koliyi yerine koydum ve odadan çıktım. Kendi odama geçtim ve yerleşmeye başladım.

Evet Maggie, umut ettiklerinin gerçekleşmesi ve son üç yıl üçünde yaşadıklarının acısını çıkarman dileğiyle!

****

''Maggie birazdan Music Shop'tan bir paket gelecek kapıyı açarsın. Ben meşgulüm.''

''Tamam.''

Yeni gitar, keman falan almıştı sanırım.

Çok geçmeden kapı çaldı.

''Katherine Brawsod?''

''Ben kardeşiyim. O müsait değil.''

''Pekala.'' dedi ve koca bir paketi o ve birkaç kişi içeri aldılar.

''Buraya bir imza atar mısınız?'' dedi ve elindeki kağıdı bana çevirdi.

İmza attım ardından iyi günler dileyip gittiler. Paket salonun köşesinde duruyordu. Merak etmiyor musun diyecekseniz merak etmiyordum açıkçası. Ablam bir enstrümana, biz televizyon programına veya bir nesneye bakarak ilham aldığını söylüyordu. Ama ben buna boşuna para dökmek diyordum. Sonuçta çalmayı bilmiyordu, ilgilenmiyordu! Neden alıyordu ki?

*****

''Paketi açmadın mı?'' ablam salona geldi.

Ben ayaklarımı sehpaya koymuş televizyon izliyordum.

''Hayır. Neden açayım ki?''

''Merak etmedin mi hiç?''

''Hayır.''

''O zaman açmama yardım et.''

''Pekala.''

Yerimden kalktım ve paketin olduğu köşeye ilerledim.

Ablamla birlikte paketi açtık.

Paketten piyano çıktı. Ablam bir piyano almıştı.

''Hey bu piyano nereden çıktı?''

''Senin için.''

''Benim için mi? Neden?''

''E okuldaki piyanoyu eve getiremeyeceğine göre eve bir piyano lazım.''

''Teşekkür ederim.'' gülümsedim ve ablama sarıldım.

''Rica ederim.'' o da gülümsedi.

''E hadi bir şeyler çal.''

''Tamam.''

Oturdum ve piyanonun tuşlarına ellerimi koydum. Ezberimde olan bir sürü şarkı vardı ama ben Avril - Wish You Were Here'ı gözüm kapalı çalabiliyordum.