They Don't Know About Us

Part 55 | will you leave me? again?

Merhabalaaar! Zaggie'li bir bölümden merhaba askfhadjkfd bu bölüm yoruma özel açıklama yapamayacağım. Saat iki ve ben yakalanma durumuyla karşı karşıyayım. Bu yüzden direk ithaf vereceğim. Bu arada diğer bölüm müzikal bölümü olacaktı ama müzikal yazmak çok zor oluyor. Yani tiyatro biçiminde yazmak, diyaloglar ve sadece bir konu üzerinde yoğunlaşmak biraz zor oluyor. Bu yüzden müzikalden çok konser olacak. Haber vermek istedim dskjhk :D Sizi çoook seviyorum kocaman kocaman öptüüüm! <3

Hatırlatma:

''Zayn?''

''Efendim?''

''Sence de her şey rüya gibi değil mi?''

''Nasıl yani?''

''Yani,'' dedim ve başımı kaldırıp ona baktım. ''her şey çok güzel. Bu güzellik bozulacak diye öyle çok korkuyorum ki.''

''Shh, hiçbir şey olmayacak. Bundan sonra her şey böyle olacak. Çok güzel olacak. Biz olacağız. Sadece sen ve ben. Daima ve her zaman...''

Gülümsedim ve Zayn'in verdiği muhteşem güvenle başımı tekrar göğsüne koydum.

------------------

''Mags, uyan.''

Gözlerimi araladığımda burnuma minik bir öpücük kondurdu.

''Günaydın.'' dedim tam açılmamış gözlerimle ona bakarken.

''Günaydın.'' dedi ve komodine uzandı. ''Kahvaltını getirdim.''

''Ne?'' dedim ve doğrulup yatağın başlığına yaslandım.

Gözlerini devirdi.

''Sakın beni bunu yaptığıma pişman etme.''

Güldüm ve komodindeki telefonumu alıp video çekmek için kamerayı açtım.

''Hey, hey.'' dedim gülerken. ''Bugünü mutlaka tarihe yazın! Zain kahvaltımı yatağa getirdi. Tıpkı her kızın hayalindeki gibi.''

Elini kameraya doğru uzatıp görüntüyü kapatmaya çalışıyordu.

''Mags, kapat onu.'' dedi ve güldü.

''Heey, o utandı! Ama hala çok tatlı.'' dedim ve kahkaha attım.

''Bir daha kesinlikle yapmayacağım.'' dedi ve tekrar güldü.

''Telefonu Zayn'in kucağıma koyduğu tepsiye çevirdim.

''Bu da benim kahvaltım! Çok lezzetli görünüyor değil mi? Üstelik burada dün yaptığımız kek de var.''

''Mags onu kapat.'' dedi ve telefonu almaya çalıştı.

''Hayır!'' dedim ve telefonu çektim.

Kucağımdaki tepsiyi tekrar komodine koydu ve beni gıdıklamaya başladı.

''Zain yapma!'' dedim kahkahalarımın arasından.

''Seni uyarmıştım.'' dedi o da gülüyordu.

''Uzun zaman sonra ilk defa romatik bir şeyler yaptığını görüyorum! Bunu yapmam gerekiyordu!''

Sonunda telefonu elimden aldı ve videoyu kapattı.

''Böylesi daha iyi.''

''Ama bu haksızlık!'' diye isyan ettim ve kaşlarımı çattım.

''Asıl haksızlık ne biliyor musun? Seni burada bırakıp gitmek zorunda olmam.'' dedi ve alnıma bir öpücük kondurdu.

''Nasıl yani?'' dedim geri çekildiğimde.